MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Temmuz'un yıl dönümünde Meclis Genel Kurulu'nda yapılan özel oturumda açıklamalarda bulundu.

15 Temmuz'un darbe girişiminin işgal denemesi olduğunu savunan Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘kontröllü darbe’ açıklamasını eleştirdi.

Bahçeli,"Türk düşmanları, aradan geçen 94 yıl sonra bellerini doğrultup devşirdikleri Pensilvanyalı teröristlerle Türkiye'yi önce teslim, daha sonra da tepeden tırnağa tasfiye etmeye kalkışmışlardır. 15 Temmuz tarihi bir hesaplaşma, tarifsiz bir hıyanettir. 15 Temmuz FETÖ kalkışmasına kontrollü darbe demek her şeyden önce aklın inkârı, vicdanın itlafı, yalın gerçeklerin imhasıdır” dedi.

Bahçeli’nin açıklamaları şu şekilde:

" 15 Temmuz FETÖ kalkışmasına kontrollü darbe demek her şeyden önce aklın inkârı, vicdanın itlafı, yalın gerçeklerin imhasıdır. Buna da hiç kimsenin hakkı yoktur, olamayacaktır. 15 Temmuz'da çatısı altında bulunmaktan onur duyduğumuz TBMM defalarca bombalanmış, kurşun yağmuruna tutulmuştur. Askeri kamuflaj içine saklanmış dar bir kadro, bir avuç yılan milletimize ateş saçmış; milli kurum ve kuruluşlara acımasızca saldırmıştır.

Tarih sayfalarını karıştırdığımızda örneğine neredeyse hiç rastlanmayacak alçaklıklar, akla hayale sığmayan şiddet dolu sahneler, meşum ve melun 15 Temmuz gecesinde yaşanmıştır. Çanakkale'de müstevlilerin yarım bırakmak zorunda kaldıkları zulmü hain FETÖ'cüler tamamlamak istemişlerdir. Milli Mücadele'de kovalanan Türk düşmanları, aradan geçen 94 yıl sonra bellerini doğrultup devşirdikleri Pensilvanyalı teröristlerle Türkiye'yi önce teslim, daha sonra da tepeden tırnağa tasfiye etmeye kalkışmışlardır. 15 Temmuz tarihi bir hesaplaşma, tarifsiz bir hıyanettir."

" O halde 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışması üzerinde niçin hemfikir olamıyoruz? Neden hep birlikle zalimlere karşı gelemiyoruz? Niye hakkın, hakikatin ve halkın etrafında tek nefes olamıyoruz? Nedir bizleri ayrı düşüren? Nelerdir aramıza giren? 15 Temmuz Türkiye'ye suikast iken, milletimizi yıkmaya yönelik bir cinayet olduğu besbelliyken var olan görüş farklılıklarını nasıl izah edip neye yormalıyız?

15 Temmuz'a mevzi bakmak yerine, stratejik yaklaşmak; tehlikeleri kaynağında okuyup, oyunu odağında bozmak milli namusun bizlere yüklediği tarihi bir görevdir. Bu görevden kaçamayız. Bu göreve yüz çeviremeyiz. Çünkü gidecek başka yerimiz yoktur. Sığınacak başka yurdumuz yoktur. Mağduriyet varsa giderelim, ama devlete ve millete kıyanları asla affetmeyelim. Ahlaksızca, arsızca üzerlerine İngilizce kahraman yazan tişört giyen Pensilvanya uşaklarını güldürmeyelim, dağınık ve atıl hale düşmeyelim. ABD afiş astırmıyormuş, onlar insanlığa çoktan afişe olmuşlar, bırakalım kendi tuzaklarında boğulsunlar. Türk Silahlı Kuvvetleri içine yuvalanmış bir kısım darbeci hainle Mehmetçiği mutlaka ayırt etmek gerekmektedir. Mehmetler bizimdir, biz Mehmediz, kutlu vatan onlara emanettir."