Bazı büyükşehirlerde HDP seçmeninin yönelimi, seçim sonuçlarını belirleyecek. Anketler ve HDP yönetimi, HDP'li seçmenin en az yüzde 80'inin Batı'da AK Parti-MHP bloğuna kaybettirmek için oy kullanacağına işaret ediyor.

HDP seçmeninin 31 Mart yerel seçimlerindeki tercihi, özellikle bazı büyükşehirlerde seçim sonuçlarını belirleyecek. Bu saptamanın başlıca nedeni, 24 Haziran 2018 seçimlerinde HDP'nin aralarında İstanbul, Antalya, Adana ve Mersin'in de bulunduğu büyükşehirlerde yüzde 10'un üzerinde oy alması.

HDP'li Sancar: İktidarın HDP'ye yönelik tutumuna CHP'nin sessiz kalması üzüntü veriyor, CHP'yi anlayışla karşılamaya hazırız ama bir sınırı var

DW Türkçe'den Aslı Işık'ın haberine göre, 'Batıda AKP-MHP ittifakına kaybettirme' stratejisi izleyen HDP, doğal olarak muhalefet partileri ile işbirliği içinde hareket ediyor.

İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya, Bursa, Aydın'da aday göstermeyen HDP, bu şehirlerin bazı ilçelerinde kendi adayını çıkardı. Ankara'nın en büyük ilçesi Çankaya'da, Ankara milletvekili Filiz Kerestecioğlu, CHP adayı ve mevcut belediye başkanı Alper Taşdelen ile birlikte yarışacak.

HDP sözcüsü Saruhan Oluç, partisinin tavrını "Bu büyükşehirlerde seçmenimiz AKP-MHP ittifakı dışındaki adaylara oy verecek. Batı illerinde oy oranımız yüzde 12 ile 14 arasında değişiyor. Oylarımız batıdaki sonuçları ciddi olarak etkileyecek. Batıda AKP ve MHP'ye kaybettirerek kazanacağız" sözleriyle açıkladı.

YÜZDE 18-20 ORANINDA SEÇMEN HÂLÂ KARARSIZ

HDP yöneticilerinin geçmişteki sözlerini meydanlarda dinleten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP'yi terör örgütü olarak nitelendirken, HDP ile yakınlığını gerekçe göstererek CHP'ye yükleniyor.

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır'a göre, Cumhurbaşkanı'nın yerel seçimlerde de yine kutuplaştırma ve dışlama stratejisine yönelmesinin nedeni, kendi seçmenini sandığa çekmek. Kamuoyu araştırmalarına göre, yüzde 18-20 oranında seçmen hâlâ kararsız.
Ağırdır, "Bloklar arası oy geçişleri kayda alınmayacak kadar düşük. Kürtler de dahil her seçmen grubunun partisiyle sorunu var, partisini eksik ve yetersiz buluyor. Dolayısıyla partilerin birinci önceliği kendi seçmenini sandığa götürebilmek. Cumhurbaşkanının o konuşmaları karşı taraftan oyunu almaya değil, kendi seçmenini ajite etmeye yönelik" diyor.

'HDP, ANTALYA, MERSİN VE ADANA'DA BELİRLEYİCİ'

KONDA'nın verilerine göre Türkiye'de yaşayan 100 Kürt'ün 60-65'i Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, 30-35'i bölge dışında yaşıyor. Bölge dışındakilerin oy dağılımı ise, AK Parti ile HDP arasında değişiyor. Bölgedekilerin ise üçte ikisi HDP, üçte biri AK Parti'ye oy veriyor.
KONDA Genel Müdürü Ağırdır, DW Türkçe'nin, "HDP seçmeninin kime oy vereceği" yönündeki sorusuna, "Bölge dışındakilerin ancak onda 8'i sandığa gider ve iktidar karşıtı blokun adayı için oy kullanır. HDP'nin bölge dışındaki illerde yüzde 10-12 oyu var. Bu oyların yüzde 7 ya da 8'i muhalefet adaylarına gidebilir. HDP adayının olmadığı yerlerde, 10 HDP'liden 8'i muhalefete oy verecek. Bu oran Antalya, Adana ve Mersin için belirleyici olabilir" yanıtını verdi.

10 HDP'LİDEN 3'Ü SANDIĞA GİTMEYECEK

Ağırdır'a göre, Batı'daki her 10 HDP seçmenin 7 veya 8'i AK Parti karşıtı partilere oy verecek ama 2-3'ü sandığa gitmeyecek.

Muhalefetin bu haliyle ya da İYİ Parti'nin HDP bakışı karşısında, HDP seçmeni Kürtlerin hepsinin silme olarak gidip, muhalefete oy vermeyeceğini söyleyen Ağrıdır, "HDP'nin kurumsal desteğine rağmen hep beraber muhalefetten yana oy vermezler. Her on HDP'linin 2 veya 3'ü sandığa gitmeyecek. İYİ Parti'nin söylemlerine tepkisiz kalmaları, bir kısmı için mümkün değil. Ancak o bölgelerde HDP'nin adayı varsa, kazanıp, kazanmayacağına bakmaksızın, sandığa gidip, HDP adayına oy verirler" yorumunu yaptı.