Zaman aşımına uğrayan Sivas Katliamı davasında dosyası ayrılan üç firari sanığın yargılandığı davanın duruşması Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

3 sanık hakkında yakalama kararını veren mahkeme, firari sanıklar için MİT’ten bilgi istenmesini karar vererek, duruşmayı 6 Ekim tarihine erteledi.

Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde zaman aşımına uğrayan ve Sivas Katliamı ana davasından dosyaları ayrılan firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş'ın yargılanmasına devam edildi.

Davaya mağdur avukatlarının yanı sıra katliamda kardeşini kaybeden Hüseyin Karababa da katıldı.

Hollanda Büyükelçiliği, Sivas Katliamı’nda yaşamını yitiren Carina Cuanna nedeniyle duruşmayı iki gözlemci ile takip etti.

KARABABA: MADIMAK BİR ALEVİ SOYKIRIMIDIR

Duruşmada söz alan Hüseyin Karababa, 1993'te Sivas Madımak Otelinde yapılmak istenen bir Alevi soykırımı olduğunu belirterek, “Koçgiri'den başlamak üzere, Dersim, Çorum, Malatya, Maraş, Sivas ve Gazi periyodik olarak devlet tarafından Alevi soykırımı yapılmıştır. Davamız buradan hareketle uluslararası ceza hukuk mahkemelerine gidecektir. Ceza mahkemelerinde Alevi soykırımı olarak gidecektir. Madımak Katliamı Alevi soykırımının çok açık bir örneğidir. 1945 Nürnberg Mahkemelerinin tutanaklarına baktığımızda soykırım davalarına bakıldığında bizim bu topraklarda yaşadığımız birebir soykırımdır” ifadelerini kullandı.

Daha sonra söz alan Karababa'nın Avukatı Coşkun Özgür Piroğlu da, “Sivas Madımak Katliamı bir Alevi soykırımıdır. Bu dava uluslararası ceza mahkemesinde görülmelidir. Çorum, Maraş ve Gazi katliamları da Alevi soykırımlarıdır. Sivas Madımak Katliamı, Çorum ve Maraş katliamlarının devamadır. Sivas Madımak Katliamın akabinde Gazi Mahallesi’nde katliam yapılmıştır” dedi. Söz konusu katliamların kontrgerilla tarafından yapıldığını anlatan Piroğlu, davaların birbiriyle bağlantılı olduğunu belirterek, “Çorum ve Maraş katliamları davalarının dosyalarının Genelkurmay Başkanlığından Gazi Mahallesi dosyasını da Trabzon Adliyesinden talep edilmesini istiyorum” dedi.

Piroğlu, katliamla ilgili aranan isimlerin halen İçişleri Bakanlığının terörle arananlar listesinde yer almadığını da hatırlatarak, “Almanya Sivas Madımak Alevi soykırımını yapan teröristleri halen Türkiye'ye iade etmemektedir” dedi.

Avukat Şenal Sarıhan ise, 3 firari sanığın yakalanması beklediklerini belirterek, "Sanıkların yurt dışından ülkemize iadesi hususunda ciddi bir ihmal söz konusudur. Ayrıca İnterpol'ün yıllar sonra 2021 yılında bilgi istemesi de dikkat çekicidir. Evvelce yeterli bilgi verilmediği anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı.

Avukat Hüsniye Şimşek, “1993 yılı temmuz ayında yapılan etkinlik ve devamında gerçekleşen olaylar ile alakalı bilgi ve belgelerin Kültür ve Turizm Bakanlığından celbini talep ederiz” dedi.

Mahkeme, katliamda yakınlarını kaybeden Melahat Yavaşlı, Nurdan Özmen ve Gülay Şahin'in davaya katılma talebini kabul etti.

Firari sanıklar Eren Ceylan, Murat Karataş ve Murat Sonkur hakkındaki yakalama kararı veren mahkeme, haklarında yakalama ve kırmızı bülten kararı olan üç sanık hakkında yurt dışı veya yurt içi adresine ilişkin bilgi ve belge bulunup bulunmadığı, varsa MİT Başkanlığından bilgi isteyen mahkeme, diğer talepleri kabul etmedi. Duruşma 6 Ekim’e ertelendi.

NE OLMUŞTU?

Sivas’ta Madımak Otelinde 2 Temmuz 1993’te 33 aydın ve 2 otel çalışanının ölümüne neden olan katliam davası zaman aşımı gerekçesiyle 2012 yılında düştü. Dava dosyasından ayrılan ve firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş’ın yargılanmasına Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı. 20 Ocak’ta Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Hollanda Büyükelçiliği Sivas Katliamı’nda yaşamını yitiren Carina Cuanna nedeniyle gözlemci olarak ilk kez duruşmaya katılmıştı. Sivas Katliamı davasının zamanaşımı süresi 2023’te doluyor.

Kaynak: Evrensel