İmralı Heyeti, Başbakan Yardımcısı Akdoğan ile bir araya geldi. Önder toplantı sonrası, oyalama tutumu görmediklerini ve heyetin genişleyeceğini söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Pervin Budan ve İdris Baluken, İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Hatip Dicle; Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’la bir araya geldi. Önder, toplantı sonrası yaptığı açıklamalarda, bir oyalama tutumu görmediklerini ve heyetin genişleyebileceği kadar genişleyeceğini söyledi.

Basına kapalı olaran Başbakanlık Merkez Bina’da gerçekleştirilen görüşme sonrası açıklama yapan Sırrı Süreyya Önder şöyle konuştu:

‘İMRALI HEYETİ GENİŞLEYECEK’        

“İmralı heyeti genişleyecek, bir tur daha görüşeceğiz. İmrali ile görüştükten sonra KCK ile görüşeceğiz.

‘PRATİK SORUN GÖRMÜYORUZ’    

“Sekreterya ve İzleme Kurulu’nu bugün tartışmadık, bunda bir sorun yok, hükümet kanadından da bir engelleme bize yansıtılmadı. Heyet ne kadar genişleyebilirse o kadar genişleyecek, pratik bir sorun görmüyoruz.

“Şu an için objektik durum bir oyalama tutumu değil, biz bu oyalamaya izin de vermeyeceğiz. Türkiye halklarının sıkıyönetime rahmet okuyacak yöntemlerle yönetilme dönemi artık geçmiştir.

‘KAMU DÜZENİ’

“Kamu düzenine hükümetin bakış açısı sorunlu, bunu uzun uzun konuştu. Bu konuda hükümet ve bizim anladığımız şeyler aynı değil, son derece farklı görüşlere sahibiz bu noktada. Müzakere de zaten aynı düşüncedeki taraflar arasında olmaz. Kamu düzeni, özgürlüklerin daha da kısıtlanması olmaz. Hükümet bu konuya asayiş sorunu olarak bakıyor, biz arka planında tarihsel vb. bir sürü dert görüyoruz.”

OSMANLICA

Tartışılan Osmanlıca'ya ilişkin de değerlendirmelerde bulunan ve bütçe şerhlerinde hükümetin kabul ettiği "Kürdistan bölgesi" kelimesi geçtiği için kabul edilmediğini hatırlatan Önder, "Bizim mecliste bütçeye muhalefet şerhimiz var. Bu şerhte hükümetin kabul etiği Kürdistan bölgesi geçtiği için meclis tarafından kabul edilmiyor. Bunu dile getirenlerin aynı hassasiyeti yaşayan dilleri, baskı altında tutulan, bütçe şerhinde adının geçmesine bile tahammül edilmeyen bu tutarsızlığın üzerinde düşünülmesi gerekiyor" diye konuştu.