Gökhan Gençay / Halk Bank Kültür Sanat

'Aklımı Oynatacağım', ilk bakışta, yönetmenin 1980’li yıllarda çektiği komedi filmlerini fazlasıyla andırıyor. Almodovar, 'İçinde Yaşadığım Deri'nin içerdiği yüksek gerilimden arınmak, sakinleşmek için kamera arkasına geçmiş sanki; hafif, eğlenceli bir filmle seyircilerin karşısına çıkmayı tercih ediyor.

Mevzu saplantılı tutkulardan, kimlik karmaşasından, kendi bedenini inşa etme faaliyetinden, bu ve benzeri konuları ana tema olarak seçmekten açıldığında ilk akla gelen yönetmenlerden biri, hiç kuşkusuz Pedro Almodovar. Usta yönetmen, filmografisine bakıldığında rahatlıkla görülebileceği üzere, modern sosyal gerçekçilik anlayışı çerçevesinde toplumun genelinden farklı tercihlere sahip karakterlere odaklanmayı tercih eder. Bu doğrultuda genellikle melodrama yönelmiş, türü özgün dokunuşlarıyla bambaşka bir kimliğe büründürmüştür. Ağır duygusal kırılmaların yaşandığı hikâyeleri bile muzip bir dille anlatmasını bilmiştir. Almodovar, gerçekliği tam anlamıyla eğip bükmeden kimlik çokluğuna, çoğulculuğa duyduğu yoğun sempatiyi peliküle layıkıyla aktarmayı becermesiyle de takdiri hak eder. Kişisel özgürlüklerin gelişmesine dönük samimi duyarlılığıyla toplumsal cinsiyet meselesine her zaman önem vermiştir.

Toplumsal kodlara boyun eğmeyen bireylerin deneme-yanılma yöntemiyle var ettiği alternatif aile modellerine, insan ilişkilerine odaklanan neşeli, rengârenk filmleriyle üne kavuşan Almodovar, karanlık sulara açılmaktan çekinmeyeceğini de ispat etmiştir. Geçtiğimiz sene izlediğimiz “İçinde Yaşadığım Deri” filmi, karanlık atmosferi ve tüyler ürperten gerilimiyle hâlâ hafızalarımızdaki yerini korumakta. Hatırlanacağı üzere, Almodovar, bu filminde en ağdalı melodramlarında bile alttan alta hissettirdiği iyimserliği, karakterlerine karşı beslediği şefkati bir yana bırakmıştı. Bu kasvetli bakış açısının, genellikle orijinal hikâyelere dayanan filmler çeken yönetmenin, “İçinde Yaşadığım Deri”de bir roman uyarlamasına el atmış olmasından kaynaklandığı söylenebilir.

Nitekim gösterime girdiği her yerde büyük beğeni toplayan, sinemaseverlerin takdirini kazanan “İçinde Yaşadığım Deri”nin ardından yine senaryosunu bizzat kaleme aldığı bir filmle sinema salonlarında arzıendam ediyor Almodovar. “Aklımı Oynatacağım”, ilk bakışta, yönetmenin 1980’li yıllarda çektiği komedi filmlerini de fazlasıyla andırıyor. Almodovar, “İçinde Yaşadığım Deri”nin içerdiği yüksek gerilimden arınmak, sakinleşmek için kamera arkasına geçmiş sanki; hafif, eğlenceli bir filmle seyircilerin karşısına çıkmayı tercih ediyor. Zaten, kendisi de bunu kabul ediyor ve “Aklımı Oynatacağım”ı “çok hafif bir komedi filmi” olarak tanımlamanın uygun olacağını söylüyor. Gay mizahına yaslanan, cinsiyetler arasındaki karmaşık ilişkilere yönelik esprilerin havada uçuştuğu bir film “Aklımı Oynatacağım”. Almodovar, kamerasını doğrultmayı pek sevdiği şamatacı bir grup karakteri havalanan bir uçağın içine dolduruyor ve gökyüzünde süzülen uçağın içinde vur patlasın, çal oynasın tonunda şenlikli bir kaos yaratıyor.

“Aklımı Oynatacağım”da İspanya’dan Meksika’ya doğru yol alan bir uçağın içinde yaşananlara odaklanılıyor. Bu uçağın iniş takımlarında yer görevlilerinin sorumsuzluğundan kaynaklanan teknik bir arıza yaşanıyor. Arızanın mevcudiyeti, seyahatin hedeflenen durağa doğru sürmesine engel oluyor ve uçağın bir an önce acil iniş yapması gerekiyor. Acil iniş yapmak için uygun bir havaalanı bulunana kadar da uçak gökyüzünde dönüp duruyor. Pilotlar ve üç kabin görevlisinden mürekkep mürettebat, uçak amaçsızca gökyüzünde daireler çizerken yolcular arasında bir panik yaşanmaması için çareler düşünmeye başlıyorlar. İlk hamle olarak da, ekonomi sınıfı yolcularının tamamını, hostesler de dâhil olmak üzere, uyutuyorlar. Ardından da business class yolcularını eğlendirmek için çeşitli yöntemler devreye sokuluyor. Bu esnada yolcular, kısa bir süre sonra öleceklerini düşünmeye başlıyor ve durumdan vazife çıkarma gayesiyle en mahrem sırlarını birbirleriyle paylaşıyor, yaşadıkları son dakikalarından azami zevk alabilmek için ellerinden geleni ardına koymuyorlar. Böylece business class yolcuları ve üç kabin görevlisi, akıllarından geçen her fanteziyi gerçeğe dönüştürmek için eyleme geçiyorlar.

Pedro Almodovar, eski günlerini yâd edercesine, komedinin dozunu en üst seviyeye çıkarıyor “Aklımı Oynatacağım”da. Kapalı bir alana hapsettiği bir grup insanı hedonizme varan bir cümbüşün içine sürüklüyor ve bu durumdan oyunbaz bir mizah üretiyor. Sabun köpüğü kıvamını aşmayan, hafif, eğlenceli bir film olan “Aklımı Oynatacağım”da Almodovar sinemasının olmazsa olmaz renk paleti de mevcut. Üstüne üstlük Almodovar filmlerinin dünya sinemasına armağan ettiği Antonio Banderas ve Penelope Cruz’u, konuk oyuncu sıfatıyla birkaç dakikalığına da olsa, beyaz perdede ilk kez bir arada izleme şansı da cabası.

Almodovar usulü sıcakkanlı, şenlikli mizah anlayışının mütevazı bir örneği “Aklımı Oynatacağım”. Tabii her ne kadar Almodovar eski günlerini yâd ediyor diye vurguladıysak da, beklenti düzeyinizi yüksek tutmamanızı, “Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar” kalibresinde bir filmle karşılaşacağınızı sanmamanızı hatırlatmayı borç biliriz.

Film Adı

:

Aklımı Oynatacağım

Yönetmen

:

Perdo Almodovar

Oyuncular

:

Javier Camara, Pepa Charro, Cecilia Roth

Senaryo

:

Pedro Almodovar

Ülke

:

İspanya

Yapım Tarihi

:

2013