Ulaş Bahadır’ın, Sivas katliamını anlatacağı filminin çekimleri başlıyor. Yönetmen, acı günü Hollandalı Carina Cuanna’nın gözünden anlatıyor

Yeni Kuşak Sinemacılar’ın kurucularından yönetmen Ulaş Bahadır, Sivas’ta yaşanan Madımak Oteli katliamının filmini çekmeye hazırlanıyor. Ancak Bahadır, katliamı, o gün hayatını kaybedenler arasında tek yabancı olan Hollandalı Carina Cuanna’nın hikâyesi üzerinden görüyor.

Yönetmen, 15 Ağustos’ta başlayacak Carina’nın Günlüğü- Sivas’93 adlı film için neden Cuanna’yı seçtiğini şu sözlerle anlatıyor: “Carina, bize dışarıdan bakan, ülkemize hayranlık duyan biriydi. Katliamda hayatını kaybetmeseydi beş ay sürecek bir tez araştırması yapacak, Türkiye kadınının toplumdaki yerini gözlemleyecekti. Bir yıl boyunca hızlandırılmış Türkçe dil eğitimi aldı. Amacı, Türk Kadını ve Toplumdaki Yeri başlıklı tezini hazırlamaktı. Ailesi Türkiye’ye gelmesine karşı çıktı ama o kararlıydı. 22 Haziran 1993’te Türkiye’ye geldi. Gelişinden 10 gün sonra, tüm dünyanın gözü önünde, yakılarak öldürüldü.”

Yönetmen Bahadır, üzerinden yıllar geçmesine rağmen hiç kimseye konuşmayan Carina’nın ailesini ikna etmek için bir buçuk yıl uğraşmış. Film projesi ilerlerken Bahadır, Carina’nın ailesinin, katliamla ilgili davanın 20 yıldır çözülmemiş olmasından dolayı, Hollanda’da Türkiyelilerin düzenlediği anma gecelerine bile katılmadığını öğrenmiş. Çünkü aile, Türkiye adaletine güvenini yitireli çok uzun zaman olmuş. Yönetmen, ailenin bu hukuk komedisine bakışını şu sözlerle özetliyor:

“Dışarıdan bakıldığında insanı din adına yakan bir güruh ve buna izin verip dava sürecinde katilleri aklayan bir devlet var ortada. Ülkede ileri demokrasi nutukları atılırken; Cuannaların, ne kadar geride olduğumuzu çok daha net gördüğünü düşünüyorum.”

Senaryoyu yazarken çok dikkatli olmaya çalıştığını ifade eden genç yönetmen, “İnsanların acılarını sömürmek yerine Carina’nın gözlemlerinden yola çıktım. 2 Temmuz’da neler yaşandı onu anlatmaya çalıştım” dedi.