İstanbul'un Fatih ilçesine bağlı Balat semtinde 30 Temmuz'da sokakta yürürken gizlice arkasından yaklaşan Recep Çetin adlı şahsın silahlı saldırısına uğrayan Sinemasal Kültür Sanat Derneği Başkanı Enes Kaya, yaşadıklarını anlattı.

Kaya'nın anlattıklarına göre saldırının arkasındaki şebeke, derneğin kiraladığı yeri almak için tehdit, silahlı saldırı ve dükkan taşlama gibi yöntemlere başvurdu.

Fatih, Balat'ta sinema etkinlikleri düzenleyen Sinemasal Kültür Sanat Derneği Başkanı Enes Kaya, 30 Temmuz'da silahlı saldırıya uğradı. Saldırgan ateş açtıktan sonra olay yerinden kaçtı.

Enes Kaya'dan haraç isteyen bir şebekeye üye oldukları belirtilen iki saldırgan ise 20 Eylül'de Kaya'nın eşi Neslişah Kaya'nın seramik dükkanına taşla saldırarak heykelleri ve el yapımı seramik ürünleri parçaladı.

SİLAHLI SALDIRGAN TUTUKLANDI

Silahlı saldırgan Recep Çetin ve olayı azmettirdiği belirlenen Ararat Özer ile Mesut Baraj, 5 Ağustos'ta gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından 6 Ağustos'ta adliyeye sevk edilen 3 şüpheliden Ararat Özer ve Mesut Baraj serbest bırakıldı, Recep Çetin ise "kasten yaralama" ve "tehdit" suçlarından tutuklandı.

Kendisine ve eşi Neslişah Kaya'ya yaşatılanları anlatan Kaya, "Biz uzun yıllardır burada çocuklara yönelik etkinlikler düzenliyoruz. Bu anlamda da daha fazla faaliyet gerçekleştirebilmek için burada şahıs arazisi olan yerler vardı. Oranın sahipleri ile Ocak ayında bir kiralama yaptık dernek adına. Hazırlıklara başladık burayı nasıl değerlendirebiliriz diye. Tabii sahipleri her şeyin kuralına uygun olmasını istediler. Biz bunları yaparken ocak ayında duyduk ki birkaç kişi oraya girip temizleyip 'Burası bizim' demeye başlamış. Bu şahısların Ararat Özer ve Recep Çetin olduğunu öğrendim, kendilerine ulaştım. Gittiğimde o iki kişiyle görüşeceğimi düşünürken birden kapıdan içeri Mesut Baraj isimli biri girdi. Yaklaşık 1 buçuk saat boyunca bana tehditler savurdu" dedi.

Mesut Baraj'ın tehditlerinde kendi kardeşinin söz konusu yeri görüp beğendiğini ve burayı onlara bırakmasını istediğini belirten Kaya, "Ben de planımız programımız olduğunu ve oranın sahiplerinin başka kimseye vermeyeceğini söyledim. Bunun üzerine sesini daha da yükselterek burada kendini ispatlamak için vurmaya adam aradıklarını, onlarla beraber ilerlersem burada daha da yükseleceğimi söyledi" diye konuştu.  Ararat Özer'in de telefonla kendisini arayıp "Oradan çabuk çık" dediğini ifade eden Kaya, "Ben de kendilerine benimle değil belediye ile emniyetle muhatap olacaklarını söyledim. Peşine Recep Çetin alana, bizim yanımıza gelip 'Sen sanıyor musun biz sana bir şey yapamayız? Biz sana demedik mi buradan çık git' şeklinde tehditler savurdu. Buradaki hayalimizi gerçekleştirmek için durmadan yola devam edeceğimizi söyledim" dedi.

'EŞİMİN DÜKKANINA SALDIRDILAR'

Kaya, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Bayramdan sonra, 30 Temmuz tarihinde buraya gelirken sokakta beni gizlice takip edip eğilerek ayağıma ateş etti. Ben panikle dükkanın içine sığınmaya çalışırken de üç el ateş etti. O mermiler bana isabet etmedi, burada oynayan çocuklar vardı, onlara da gelmedi. Bu olayın ardından hastanedeyken alandaki arkadaşlarımızı tehdit ederek 'Burada durmayın, sizi de Enes gibi vururuz' demişler. Benim yanımda gözüken insanların ailelerine de haber gönderip 'Enes'in yanında devam ederseniz sizde de aynı sıkıntılar yaşanır' diyorlar. Belediyenin koyduğu beton bloklar vardı. Oraya gidip vinçle o beton blokları kaldırıp tekrar orayı otopark olarak işletmeye başladılar. Bizim yaklaşık 100 bin liraya yakın bir masrafımız oldu. Bu şekilde kullanılması içimize sinmediği için tekrar şikayette bulunduk. O şahıslar gelip benim eşimin seramik dükkanına kaldırım taşıyla saldırdılar."

'SALDIRGANLARIN VE AZMETTİRİCİLERİN GEREKLİ CEZAYI ALMALARINI İSTİYORUZ'

Kaya taleplerini ise, "Biz hem dernek tarafından o alanın tekrar geri alınması ve hayalimizdeki çalışmaları yapmak istiyoruz. Hem de bu beni vuranları hem de azmettiricileri de tutuklanarak gerekli cezayı almalarını istiyoruz" diyerek dile getirdi.