Ligin ilk yarısında Karabükspor maçıyla birlikte Beşiktaş ligde 7 maç oynamış, bu 7 maçtan sadece 2'sinin ilk yarısında gol atmayı becermiş. Bunlar Akhisar ve Trabzon maçı. Bu iki maçın dışında Beşiktaş için söylenecek ortak cümleyi bir futbol klişesiyle anlatırsak: “Beşiktaş maçın ilk yarılarını heba ediyor”

Son yedi maçın beşi için durum böyle. Bu durum Gençlerbirliği maçında da devam etti. Maçın ilk yarısında Beşiktaş hücumda yokken savunmada ise pozisyon vermedi ve durağan sıkıcı bir ilk yarı izledik.

Oyunun boyu fazlasıyla uzundu ve bu oyunda Beşiktaş başarılı olamıyor, özellikle sahada Oğuzhan ve Necip varsa. Beşiktaş bu oyunda tek koşulda başarılı oluyor o da rakip riski göze alıp çok adamla siyah beyazlıların üzerine gitmeyi denerse… Burada Beşiktaş’ın hızlı oyuncuları devreye giriyor Oğuzhan iş yapmaya başlıyor paslar akışkanlık kazanıyor. Ancak rakip bu riski göze almazsa oyun sıkıcı bir noktaya gidiyor ve iki arada bir derede bir oyun çıkıyor. Hücum yapamayan ancak savunmada nispeten sağlam duran bir oyun.

Beşiktaş İkinci Yarılarda Maç Kazanıyor

Beşiktaş bu son yedi maçın beşini bu şekilde oynadı diyebiliriz. Bu beş maçtan Galatasaray maçını kaybetti kalan dört maçını ise kazandı. Kazanma becerisini ise ikinci yarı ortaya koyduğu refleksle gerçekleştirdi. Galatasaray maçında da bu durum geçerliydi ancak Veli’ye çıkan kırmızı kart maçın bitiş düdüğüydü aynı zamanda, dolayısıyla oyunu hızlandıracak, vitesi artıracak gücü kaybetti Beşiktaş ve sahadan mağlup ayrıldı. Ben o maç için maç 11’e 11 tamamlansaydı Beşiktaş’ın bir gol bulabileceğini ve en azından sahadan beraberlikle ayrılabileceğini düşünenlerdendim.

Dünkü maç için de bu hal ve vaziyet geçerliydi. İkinci yarı Bilic’in gerçekleştirdiği tek hamle maçı siyah beyazlıların lehine çevirdi. Kerim Frei oyuna girecek Oğuzhan oyundan çıkacaktı. Belirtmek gerekir Oğuzhan o dakikalarda oyunun öne kaymasıyla etkin olmaya başladığı dakikalardı. Yine de Kerim Frei’ın girmesi oyunun rengi değiştirmeye yetecekti. Kerim Frei sprintleri ortalığı karıştıracak top rakip kalede daha fazla kalacaktı bu dakikalarda kazanılan serbest vuruşta Demba Ba, Bilic dediği gibi sihirli dokunuşu gerçekleştirecekti ve top ağlarla buluşacaktı. Bilic Demba Ba için bu tabiri Adana Demirspor maçında da kullanacaktı.

Demba Ba’nın sahada ki varoluşu Beşiktaş’ın sihirli dokunuşu demek. Ancak beklentimiz Demba Ba’nın sihirli dokunuşundan ziyade ligin ikinci yarısına dair Beşiktaş’ın daha önde oynayan bir takım olduğunu hatırlamasıydı. Pek öyle olmadı, yeni bir alışkanlık kazandı takım ve ikinci yarılarda kurduğu 20 dakikalık baskıyla maçı kazanıyor. Ne var ki bu bir oyun planı olamaz ve bu alışkanlık her zaman size maç kazandırmaz.

İlk Maçı Kazanmak Önemli

Maç sonu Bilic’in tespiti çok önemliydi Beşiktaş ikinci yarıyla birlikte ilk maçını kazanması çok önemliydi. Bu kaldığınız yerden devam ettiğinizi gösterecek ve önümüzdeki haftalar için gereksiz bir stresten sizi arındıracaktı. Yeni yapılan transferlerin takıma uyumu için de zaman kazanacaktı.

Tunay Torun transferi Beşiktaş’ın bu üç transfer içinde gerçekleştirdiği en önemli transfer olacak gibi gözüküyor, zira Atiba ve Veli ikilisinden biri sakatlandığında istihdam sağlayamıyor Beşiktaş o bölgede, Galatasaray maçı en büyük örnek bu duruma dair. O bölgenin gediklisi olmaya aday Necip’inse gelişimi açısından neden sıçrama yapamadığı sorulması gereken sorular arasında.

Beşiktaş’ın Kart İstatistiği Öncelikle Hakemlerin Sorunsalı

Son bir istatistik siyah-beyazlılar bu maçı da kırmızı kartsız kapatmadı. Bu maçta Franko’nun gördüğü kimsenin itiraz edeceği bir şey yok ancak Beşiktaş ligin başından bu yana 17 maçta 9. Kırmız kart görmüş. Bu ortalamayla giderse takım ligi 14-16 arası kırmızı kartla kapatması gerekiyor. Sanırım bu bir rekor olur. Bunu da tek başına bir takımın üzerine yıkamazsınız kaldı ki bahsettiğimiz takım oyununu sertlik üzerine kuran bir takım değil tam tersi bu sezonun göze en hoş gelen futbolunu oynayan bir takımdan bahsediyoruz, dolayısıyla bu daha çok hakemlerin sorunsalı. Kaleci Ramazan’ın maç içinde ki öfkesiyle bağırmasına maçın kenar hakemi kenardan sus diye sağlık verirken, Beşiktaş’a lig boyunca çıkan kartlarda hiçbir hakemin uyarısını hatırlamıyorum. Bakınız Gökhan Töre.