Sizce umumi tuvaletlerde ellerimizi kurularken kâğıt havluları mı tercih etmeliyiz yoksa elektrikli kurutucuları mı? Bu karar, kimilerine göre hijyenle ya da zamanla ilgiliyken kimilerine göre de kurulama performansı ile ilgili olabilir. Bunların yanı sıra doğa ile ilgili kaygılar da birçok kişi için önemlidir. 

Hiç şüphesiz bizim günlük aktivitelerimiz, dünyamızın karşı karşıya olduğu büyüyen sürdürebilirlik baskılarıyla doğrudan ilişkilidir.

Peki, ellerimizi kurulamak için üzerimizdeki kıyafetleri kullanmadan, bu iki yöntemden hangisinin daha etkili ve doğa dostu olduğuna nasıl karar vereceğiz?

Yaşam döngüsü değerlendirmesi (ya da analizi), üretim, lojistik, tüketim ve bertaraf olmak üzere ürün ve hizmetlerin yaşam döngüsünün doğa etkilerini tanımlamak için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemi kullanarak yaşam döngüsünde en fazla etkiye sahip noktaları belirleyip, analizin en önemli boyutları belirlenir. 

Yaşam döngüsü araştırmaları, sürekli olarak ellerimizi kurularken elektrik ve kâğıt havlu kullanımının etkilerinin -yaşam döngüsünün tamamı düşünüldüğünde- devede kulak olduğunu gösteriyor. Buna, hammadde, üretim, el kurutma makinelerinin ve havlu dispenserlerinin bertarafı da dahil.

Bunun nedeni ise kurutucuları ve dispenserleri, yenilerini almaya gerek olmadan uzun süre kullanabiliriz; ama ellerimizi her kuruladığımızda, kâğıt ve elektrik gibi kaynakları da tüketiriz.

Ellerimizi kurutmanın doğa etkisinin, ne kadar ve ne tür kâğıt kullanıldığına ya da elektrikli el kurutma makinesinin ne kadar enerji harcadığına bağlı olduğu unutulmamalıdır.

SICAK HAVA ÜFLEYEN KURUTUCU MU YOKSA KAĞIT HAVLU MU?

Araştırmalar, bu iki yöntemin çevresel yönden kabaca aynı etkilere sahip olduğunu ortaya koyuyor. Ancak her iki yöntemin de kritik faktörlere göre birbirleri üzerinde küçük avantajları olabilir:

• Her kullanımda ne kadar kâğıt tüketildiği (ortalama 2)
• Geri dönüşümlü kâğıt oranı
• Elektrikli kurutucuların güç seviyesi ve kurutma süresi

Bu durumda bazen kâğıt havlu daha iyi bir seçimken bazen de elektrikli kurutucuları kullanmak daha iyi görünüyor. Bu, büyük ölçüde elektriğin nasıl elde edildiğine, havluların nasıl üretildiğine ve bertaraf edildiğine bağlı olarak değişiyor.

ALTERNATİF NE OLABİLİR?

Son yıllarda geleneksel kurutma yöntemlerine yeni bir yöntem eklendi; aslında bu yeni yöntem normal kurutucuların teknolojik olarak farklı bir açıdan yaklaşımı: geleneksel kurutucular ellerdeki suyu buharlaştırmak için sıcaklık ve hava akımını bir arada kullanırken bu yeni kurutucular havayı ısıtmadan kullanıyor ve su ellerden şiddetli hava akımı yardımıyla “sıyrılarak” uzaklaştırılıyor.

Araştırmalar gösteriyor ki, bu yeni kurutucular klasik yönteme göre daha avantajlı. Klasik kurutucular 20-40 saniyede 2.4 kW güç harcayarak kuruturken, yeni nesil kurutucular 12-20 saniyede 1.5 kW güç harcayarak kurutuyor. Görüldüğü gibi enerji tüketimi yaklaşık olarak dört kat daha düşük oluyor.

Yeni kurutucuların elektrik kullanımı ile kâğıt havluların tüketimi karşılaştırıldığında, yeni kurutucuların daha üstün olduğu görülüyor. Kurulama başına iki tane ve yüzde yüz geri dönüşümlü kâğıt kullanıldığı varsayılsa bile, yeni nesil kurutucular -üretim ve bertaraf göz önüne alındığında- daha avantajlı; ama kurutucularda bir de gürültü sorunu var ki dikkate alınması gereken bir diğer konu.

PEKİ, NE YAPMALIYIZ?

Teknolojinin gelişerek daha az enerji tüketen, küresel ısınmanın azalmasına neden olan su kullanımını, katı atık miktarını azaltan, ekosistem kalitesini artıran ürünler ortaya koyması elbette çok iyi. Keşke ülkemizde de bu tarz yaklaşımlara daha çok kaynak ayrılsa.

Değişen şartlarda ileride bu durum hep böyle kalmayabilir. Örneğin; ilerde daha emici daha küçük kâğıt havlular üretilir ya da yüksek hızlı kurutucuların önüne geçebilecek yeni teknolojiler ortaya çıkabilir.

Ancak hem şimdi hem de gelecekte daha iyi çevresel sonuçları güvence altına alarak bilinçli kararlar verebiliriz. En azından şimdilik bizden sonraki nesilleri de düşünerek kullandığımız kağıt havlu sayısını azaltabilir ya da elimizi daha kısa süreli kurutabiliriz, hafif nemli kalmasının da kimseye bir zararı olmaz.

Bir sonraki sefer ellerinizi kurularken aklınıza bu yazı gelsin.

KAYNAK: gaiadergi.com