HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, TBMM’de bir grup gazeteciyle sohbetinde gündemdeki konulara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu.

Temelli, Mehmet Öcalan’ın Abdullah Öcalan’la görüşmesinde açlık grevlerinin konuşulup konuşulmadığı sorusu üzerine “Sağlığının iyi olduğunu ama bir şey söyleyemeyeceğini, muhataplığının bu görüşmeyle ortaya çıkamayacağını dile getirmiş. Açlık grevleri için ‘kendi iradeleri’ demiş. Tecridin sonlanmasına dair bir süreçtir bu. Açlık grevinin sonlanması tecritin sonlanmasına bağlı. Batı kamuoyuna çağrı yapıyorum, tecrite bu hukuksuzluğa karşı söz söylememiz gerekir” dedi.

Temelli, “Tiyatral bir tarafı vardı. Tecrit için bir eylem yapıyorsunuz. Onlar geliyor sizi tecrit ediyor. Bakan bey ‘yürüten adam değil’ dedi. Biz o tartışmaya girmiyoruz. Cinsiyetçi bir yaklaşım. Zaten aklı da öyle bakan bir bakan. Adam olunca sanki erkek egemen aklı ile cinsiyetçi, kadınlara yönelik bir şiddet dilini bir kez daha üretmiş olacak. İnsani değerlerden ne kadar yoksun olduğu her geçen gün biraz daha ortaya çıkıyor ” dedi.

Temelli, CHP ile HDP'nin ittifak yaptığı iddialarıyla ilgili "Bir söylemedikleri ‘HDP MHP ile görüşüyor’ kaldı. Kimseyle görüşmedik, görüşmek de istemediler, nezaketen de olsa görüşülebilirdi" dedi.

Temelli’nin açıklamaları şu şekilde:

ÖCALAN’IN AÇLIK GREVLERİ EYLEMLERİNE BAKIŞI

(Mehmet Öcalan’ın Abdullah Öcalan’la görüşmesinde açlık grevlerinin konuşulup konuşulmadığı sorusu üzerine) Sağlığının iyi olduğunu ama bir şey söyleyemeyeceğini, muhataplığının bu görüşmeyle ortaya çıkamayacağını dile getirmiş. Açlık grevleri için ‘kendi iradeleri’ demiş. Tecridin sonlanmasına dair bir süreçtir bu. Açlık grevinin sonlanması tecritin sonlanmasına bağlı. Batı kamuoyuna çağrı yapıyorum, tecrite bu hukuksuzluğa karşı söz söylememiz gerekir.

AKP-MHP İTTİFAKI

(Aday çıkarmama ihtimali olan illerin sorulması üzerine) Birkaç ilde daha aday çıkarmama ihtimali yükseliyor. Üstlenmiş olduğumuz sorumluluk, aslında bir ittifak yapmak ya da belediye başkanlığı kotarma meselesi değil, AKP MHP bloğunu geriletmek, demokrasi güçlerinin siyaset zemininde buluşmasını sağlamak. Daha önce 7 kent listesi çıkmıştı, 3 kent açıklandı. Mersin, Antalya, Hatay, Şanlıurfa’da çalışmalar sürüyor. İller içinde en çok sorulan Ankara. Ankara’nın çalışması daha uzayacak görünüyor, bugün yarın açıklanma ihtimali yok. Çünkü Ankara çok daha karmaşık ilişkiler barındırıyor, ama bu 7 il üzerinde çalışılıyor. Gaziantep’te çıkarmayacağız, Celal Bey’e de başarılar diledik. (İYİ Parti’nin Iğdır’da HDP’nin kazanmaması için aday çıkarmama kararının anımsatılması üzerine) İttifakta İYİ Parti’ye kalan tüm yerlerde aday çıkarma kararlılığındayız.

İTTİFAK GÖRÜŞMELERİ

(CHP ile HDP’nin ittifak yaptığı iddialarının anımsatılarak ‘görüşmeniz oldu mu, karanlıkta göz kırpma’ sorusu üzerine) Kısa alanda paslaşmalar, karanlıkta göz kırpmalar... Bu taktiklerin hiçbirini uygulama fırsatımız olmadı. Çünkü bunun tam tersini ötekiler söylüyor, HDP, AKP ile görüşüyor diye. Bir söylemedikleri ‘HDP MHP ile görüşüyor’ kaldı. Kimseyle görüşmedik, görüşmek de istemediler, nezaketen de olsa görüşülebilirdi. Yerel teşkilatlar birbiriyle görüşüyor, orada daha gelişmiş bir demokrasi kültürü var. Ama Ankara’da merkezde, ayrıştırıcı, ötekileştirici nefret söyleminin hakim olduğu bir siyaset var. Diyalog olabilmeliydi. Bu sadece HDP’yi ayrıştırmakla kalmıyor, toplumun bütün kesimlerine sirayet ediyor.

31 MART SEÇİMLERİ

Batıda aday çıkarmama meselesi bir seçenek yaratma meselesidir. Çünkü oy hesaplarına sıkışmış, seçmen olma vasfının ötesinde bir vatandaş olma ve hak mücadelesi verme kimliğine bürünmekten imtina eden, siyaset yapamaz hale gelmiş geniş kitlelere siyaset yapma zemininin yaratılması gerektiğine inanıyoruz. Dolayısıyla burada seçenek yaratıyoruz. Eğer biz bunu yaratmasaydık, İstanbul, İzmir, Adana gibi büyük kentlerde, seçmenleri hareketlendirmek, demokrasi mücadelesine katmak, hak talepli bir mücadelenin içine çekmek çok olanaklı olmayacaktı. Aslında bir yerde referandum. bir anlamda ikinci tur yapıyoruz. AKP-MHP bloğunun karşısına çıkacak adaylar,bu demokrasi zeminin baskısıyla hem söylemleri hem projeleriyle siyaset yapma estetikleriyle demokrasiyi güçlendireceklerdir. Biz bu anlamıyla bir inisiyatif aldık, cesaretli adım attık. Aday çıkarmadığımız yerlerde de belediye meclisleri var. her yerelin de bir parlamentosu var, oralarda aday çıkarıyoruz, oralarda temsil edileceğiz.