Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'siyasi cinayet' iddiası sonrası başlatılan soruşturmayı yorumladı.

Selvi, "Siyasi cinayetler gibi tehlikeli bir konuda elinde bir bilgi varsa paylaşmaması düşünülemez. Belki paylaşacağı bilgi siyasi cinayetlerin önlenmesini sağlayacak" dedi.

Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Eğer iş belli grupların ellerine silah alıp belli kişileri öldürme yoluna gitmezlerse bir gerilim olmaz. Umarım öyle bir tablo da Türkiye’de yaşanmaz. Siyasi cinayetler... Böyle kaygılarım var" şeklindeki ifadesi sonrası başlayan soruşturmayı köşesine taşıdı.

'Kılıçdaroğlu tanıklık yapacak mı?' başlıklı yazısında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın doğru olanı yaptığını belirten Selvi, "Şimdi CHP liderine düşen, kendisine ulaşan istihbaratı ya da duyumu her neyse yargı ile paylaşması" dedi.

Selvi, Kılıçdaroğlu'nun bu soruşturmada sanık olmadığını anımsatarak şunları yazdı:

"Şüpheli olmadığı için dokunulmazlığının kaldırılmasının talep edilmesi söz konusu değil. Ancak Kılıçdaroğlu’nun tanık olarak ifade vermesinin önünde bir engel bulunmuyor. Ama bunu Kılıçdaroğlu’nun kabul etmesi gerekiyor. İfade vermek istemediği takdirde zorla getirilmesi gibi bir durum söz konusu değil. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kendisini dinleyebilir ya da ifadesine başvurabilir.

CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi 27 Kasım 2017 tarihinde Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Nuriye Gülmen davasında tanıklık yapmıştı. Tanıklık yapmaya engel yok.

DAHA DİKKATLİ OLUNMASI GEREKMEZ MİYDİ?

Cumhurbaşkanı adaylığına soyunan CHP liderinin siyasi cinayetler gibi tehlikeli bir konuda elinde bir bilgi varsa paylaşmaması düşünülemez. Çünkü belki paylaşacağı bilgi siyasi cinayetlerin önlenmesini sağlayacak. Yok eğer elinde bir bilgi yoksa, CHP Genel Başkanlığı gibi önemli bir koltukta oturan ve Türkiye’yi yönetmeye talip olan bir liderin siyasi cinayetler konusunda konuşurken daha dikkatli olması gerekmez miydi?

Kılıçdaroğlu, 13 Mart 2016 tarihinde benzer bir iddiayı dile getirmiş, 'Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidardan gitmemek için siyasi cinayetler dahil, her şeyi yapabilecek pozisyonda şu anda' demişti.

Allah’a şükür ki, o iddiası boşa çıkmıştı. Kılıçdaroğlu’nun başka çağrışımlara yol açmaması için elindeki bilgileri Cumhuriyet savcıları ile paylaşmasında yarar var. Yoksa ülkeyi tehlikeli bir gerilimin içine süreklerken, kendisi de yalancı ithamı ile karşı karşıya kalır.

SİYASİ CİNAYETLER

Türkiye’de siyasi cinayetler işlenmedi mi? Gün Sazak’tan Nihat Erim’e, Abdi İpekçi’den Uğur Mumcu’ya, Bahriye Üçok’tan Ahmet Taner Kışlalı ve Hrant Dink’e kadar birçok aydın ve siyasetçimiz suikastlere kurban gitti. Siyasi cinayetler üzerinden darbelerin önü açıldı. O nedenle bu iş, ciddi bir iştir. Kılıçdaroğlu da Artvin’de PKK’nın roketatarlı saldırısına maruz kaldı. Çubuk’ta linç edilmek istendi.

BAŞBAKANIN GECE YARISI TELEFONU

29 Aralık 2016 günüydü. Kılıçdaroğlu, ormanlarla ilgili bir programa katılmak üzere Bodrum’daydı. Gece 23’te telefonu çaldı. Arayan, Başbakan Binali Yıldırım’dı. Başbakan, lidere yönelik ciddi bir suikast ihbarı alındığını belirterek Kılıçdaroğlu’na zırhlı araç tahsis etmek istediklerini bildirdi. Başbakan’ın paylaştığı bilgilerden ikna olan Kılıçdaroğlu’na zırhlı araç tahsis edilmişti.

KILIÇDAROĞLU'NUN SAVUNMASI

Kılıçdaroğlu, siyasi cinayetler konusundaki kaygısını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Akşener’e Rize gezisinde gösterilen tepki üzerine, 'Gelin hanım dua et ki Rize’de çok ileri gitmeden ders verdiler. Bunlar iyi günler, daha neler olacak neler' sözlerine dayandırıyor. Şu ana kadar bu yönde bir istihbarattan söz etmedi. Erdoğan demokratik tepkiyi kast etti. Ayrıca Erdoğan, bu ülkeyi 20 yıldır yöneten birisi. Onun döneminde siyasi cinayetlerin önüne geçildi. Bu sözden bir siyasi cinayet çıkarımı yapılamaz. Ama geçmişi siyasi cinayetlerle dolu olan bu ülkede Kılıçdaroğlu’nun sözleri üzerine mafya, terör örgütleri ve yabancı istihbarat servisleri siyasi cinayetlere soyunabilirler. Çünkü kurt, bulanık havayı sever."