CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, Hrant Dink Vakfı tarafından hazırlanan “Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi” projesinin Ocak-Nisan 2017 dönemini kapsayan dört aylık raporu hakkında TBMM’de açıklamalarda bulundu.

Nefret söyleminin son bulması için öncelikle siyasetçilerin kullandıkları dile dikkat etmesi gerektiğini savunan Doğan, Türk Ceza Kanunu’nun ilgili yaptırımlarının da etkin şekildi uygulanmasını istedi.

CHP’li Doğan, Hrant Dink Vakfı tarafından 2009’dan beri devam eden “Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi” projesinin Ocak-Nisan 2017 dönemini kapsayan dört aylık raporu TBMM gündemine taşıdı.

CHP’li Doğan, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada rapor hakkında bilgi verdi.

Rapora göre en fazla nefret söylemi kullanılan grupların başında 439 nefret söylemiyle Ermenilerin geldiğini ifade eden Doğan ikinci sırada 433 içerikle Suriyeliler üçüncü sırada 298 içerikle Yahudiler dördüncü sırada 210 içerikle Hıristiyanlar ve beşinci sırada da 198 içerikle Yunanların geldiğini aktardı.

‘SİYASETÇİLER KULLANDIĞI DİLE DİKKAT ETMELİ’

Doğan, nefret söyleminin siyasi konjonktürle birlikte çoğalma eğilimi gösterdiğini ifade ederek, “Bunun için birçok birçok suça kaynaklık eden ve toplumsal barışımız önünde bir tehdit olan nefret söyleminin son bulması için her şeyden önce biz siyasetçilerin kullandığımız dile dikkat etmemiz gerek” dedi.

‘TCK ETKİN ŞEKİLDE UYGULANMALI’

CHP’li Doğan, iktidara yakın medyada nefret söyleminin daha çok kullanıldığına da dikkat çekerek, “Bu nedenle Türk Ceza Kanunu’ndaki yaptırımların etkin şekilde uygulanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.