Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 31 Mart 2019’da yapılacak olan yerel seçimlere partisinin geniş bir ittifakla girmesi gerektiğini söyledi.

Medya Haber TV’ye bir söyleşi veren Demirtaş, rahip Brunson’ın serbest bırakılmasıyla ilgili, “Önümüzdeki dönemde ABD özellikle Suriye’de Türkiye’ye kendi tezlerini daha fazla dayatacak gibi görünüyor. Brunson meselesi sadece bunun küçük bir işaretiydi” şeklinde konuştu.

‘KRİZİN NEDENLERİ YAPISAL’

Ekonomik krizi “çöküşün ilk aşamaları” olarak nitelendiren Demirtaş, “Çünkü krizin nedenleri çok daha yapısaldır. Brunson ile ilgili bir mesele değildir. Türkiye’de üretim durduğu için her alanda dışa bağımlılık arttı ve Türkiye kapitalizmi çökme noktasına geldi. Toplum bunun etkilerini giderek çok ağır bir şekilde yaşayabilir” dedi.

‘MUHALEFET YENİ ALTERNATİF SUNMAZSA AKP VARLIĞINI SÜRDÜREBİLİR’

“Bunun doğrudan siyasi yansımalarını kestirebilmek güçtür” diyen Demirtaş, “Ancak hükümetin bugünkü ekonomi politikasıyla krizden çıkamayacağı kesindir. Muhalefet yeni bir umut ve alternatif sunmazsa krize rağmen AKP varlığını sürdürebilir” ifadelerini kullandı.

‘HDP’YE YÖNELİK YARGI KARARLARI TAMAMEN POLİTİK’

HDP üyelerine yönelik operasyonların seçimle bağlantılı olduğunu söyleyen Demirtaş, “Temelde halkın örgütlülüğünü ve iradesini kırmaya dönüktür. Özellikle her seçim arifesinde seçim çalışması yürüten kadrolara özel yönelim yapılması da doğrudan seçimle bağlantılıdır” diye konuştu.

Yargıyı siyasi davranmakla eleştiren Demirtaş, “Partimize yönelik yargı kararları tamamıyla politiktir. Hukukla alakası yoktur. Biz tabiki hukuki mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Ancak belirleyici olacak olan siyasi mücadeledir” dedi.

‘ERKEN SEÇİM GÜNDEME GELİR’

Yerel seçimin AKP için önemli olduğunu belirten Demirtaş, şöyle devam etti:

“Önümüzdeki yerel seçimler AKP iktidarının bundan sonraki varlığını ve yokluğunu belirleyecek önemli sonuçlar doğurabilir. AKP seçimden kayıpla çıkarsa ülkede erken seçim gündeme gelebilir. HDP açısından da kayyum siyasetine ve irade gasbına karşı halkın kendi özyönetiminde ısrarının ve demokrasiden karar kıldığının göstergesi olacaktır.”

‘KAYYUMLA HALKI SANDIKTAN SOĞUTMAYA ÇALIŞIYORLAR’

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bu seçimlerde de teröre bulaşmış olanlar sandıktan çıkacak olurlarsa kayyum tayinleriyle yolumuza devam edeceğiz” açıklaması sorulan Demirtaş, şu yanıtı verdi:

“Bir kez daha halkı kayyumlarla tehdit etmek ve halkın iradesini yok sayma iradesidir. Nasıl olsa seçimden sonra kayyum atanacak diyerek halkı sandıktan soğutmaya çalışıyorlar. Hiç kimsenin bu şekilde düşünmemesi lazım. Halkımız sandığa gidip özgür iradesini yansıtmalıdır. Sonrasında da iradesinin arkasında duracak bir irade kararlılığı göstermelidir.”

‘GENİŞ İTTİFAKLA SEÇİME GİDİLMELİ’

HDP’nin geniş bir ittifakla adaylar çıkarması gerektiğini dile getiren Demirtaş, “Partimiz HDP ciddiyetle seçim hazırlıklarını yürütüyor. En geniş ittifak ve en demokratik yöntemlerle, gerçekten de halkın arzu ettiği adaylar çıkarmayı başarırsak çok yüksek oylarla seçimi kazanacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

‘ADAYLARI O YERELİN HALKI BELİRLEMELİ’

Adayları o bölgede yaşayanların belirlemesi gerektiğini söyleyen Demirtaş, “Bu anlamda özellikle Kürt partilerle ittifak çerçevesinde farklı siyasi geleneklerden bu kriterlere uygun adaylar ve özellikle muhafazakar tabanımızın temsiliyetini sağlayacak adaylarımızın da mutlaka en güçlü şekilde listelerde yer alması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

‘ABD SURİYE’DE KENDİ TEZLERİNİ DAHA FAZLA DAYATACAK’

Türkiye’de yargılanan ABD’li rahip Andrew Brunson’ın serbest bırakılmasını değerlendiren Demirtaş, ABD ve Türkiye arasından yeni bir uzlaşma zeminine doğru gidildiğini söyledi.

Demirtaş, şöyle devam etti:

“ ABD özellikle bölgesel düzeyde Türkiye’den beklentilerini daha ciddi şekilde kabul ettirme avantajını yakalamış gibi görünüyor. Yani hükümetin ABD’ye efelenmelerinin boş ve kof olduğu ortaya çıkmış oldu. Önümüzdeki dönemde ABD özellikle Suriye’de Türkiye’ye kendi tezlerini daha fazla dayatacak gibi görünüyor. Brunson meselesi sadece bunun küçük bir işaretiydi.”