Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, sosyal paylaşım sitesi YouTube'dan yayınladığı video serisinin 7.sini yayınladı.

Sedat Peker'in yayınladığı 7. videoda daha öncekilerden farklı bir mekanda yer alması dikkat çekti.

Videoda Sedat Peker'in siyah gömlek giydiği ve dekoru değiştirdiği görülüyor.

Bu kez siyah gömlek giyen Sedat Peker yine konuşmaya yoklama alarak başladı ancak Süleyman Soylu'nun yoklamasını almayacağını söyledi.

Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Karısının iç çamaşırına sığınamaz kimse, edepsiz. Bu kurguyla karşı karşıyayız. Bu kurguyu yapanların boğazından ilmek ilmek getirmezsek Allah bunun hesabını bizden sorar" sözleri için "Söyledikleri cevapsız kalacak sakın zannetmeyin. Pazar günü yayınlayacağım videoda ona hak ettiği her şeyi söyleyeceğim" demişti. Peker Soylu için " Senin boynuna köpek tasması takıp köpek tasmasıyla gezdireceğim

Peker, siyah gömlekle ilgili olarak ise "Benim üzerimden bahis yapıyorlar. Yok beyaz gömlekle, yok ceketle... Artık işe uyandım. Bak ters köşe yaptım. Üzerimden para kazandırmam" ifadelerini kullandı.

Mekan değişikliğiyle ilgili olarak ise Peker "Türkiye'den kalabalık bir grup arkadaş geldi. O yüzden mekan değiştirdik. Daha sonra tekrar bir mekan değişikliği yapabiliriz" diye konuştu.

Sedat Peker, uyuşturucu ticaretinde Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım'ın Venezuela'ya gittiğini iddia etti.

Peker, "Kokain işini anlatayım. Yeni güzergah kurmak için Venezuela'ya kim gitti? Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım. Ocak ayında 4 gün, Şubat ayında 4 gün Venezuela'da kaldı. Binali Yıldırım'ın böyle bir organizasyonda olduğunu düşünmüyorum ancak ilk zamanlar Erkan Yıldım'ı çektikleri kasetlerle bu işe yönlendirdiler" dedi.

Uğur Mumcu cinayetinin faili meçhul olmadığını söyleyen Peker, Mumcu'nun uyuşturucu ve silah ticaretlerini araştırdığı için 'derin devlet' tarafından öldürüldüğünü söyledi.

24 Ocak 1993'te Ankara'da  arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giden Uğur Mumcu'nun uyuşturucu ve silah ticareti alanına girdiği için derin devlet tarafından öldürüldüğünü öne süren Peker, Mehmet Ağar ismini ortaya attı.

Peker, "Görüşüne katılırsınız katılmazsınız bence şehittir. Namuslu adamdı, şerefli adamdı. Her şeyden önce dürüst adamdı. Neden öldürüldü? Öldürüldüğü zaman yazdığı yazılara bakın. Hep terör bölgelerinde terör tarlaları olur, uyuşturucu satışları olur ve silah ticareti. Uğur Mumcu şehit ediliyor olay yerine ilk gelen kim? Saldırıdan sonra olay yerine ilk giden Mehmet Ağar'dır" ifadelerini kullandı.

Sedat Peker şunları söyledi:

‘TÜRKİYE’DEN KALABALIK MİSAFİRLERİMİZ GELDİ’

"Süslü Süleyman çok ayıp ettin, yüzündeki boyalar düşünce gerçek halin nasıl ortaya çıktı. Derin Mehmet ameliyat olduğu için hastanede, kendisini bu hafta yoklama almayacağız.

Türkiye’den kalabalık misafirlerimiz geldi. Aslında ben düşkün Abdülkadir’le, süslü Sülü’yü bekliyordum. Her zaman olduğu gibi yüce devletimizi işin içine karıştırdılar. O yüzden dolayı bir yer değişikliği yaptık, bir yer değişikliği daha yapabiliriz.

Bazı arkadaşlar bahisler düzenlemişler. Benim üstümden yol bulmaya çalışıyorsunuz, ayıp. Bahisler kapandı. Benim sırtımdan çok para kazandılar, artık işe uyandım. Hiçbirinize yol buldurmam üstümden.

Yaşadığım sürece ne partiden milletvekili olacağım, ne parti kuracağım, ne dernek, ne vakıf başkanı olacağım.

Eğer ki kim size sokağa çıkın burayı yağmalayın diyorsa o haindir. Bir gün ben size dersem bilin ki ufak kızımın başına silah dayamışlardır. O yüzden onu söylüyorumdur. Sülü gördün mü bak bunu da söyledik, bloke oldu bu da.

Namus sahibi olan herkes eğer bir gün darbe olursa bütün herkes darbeye direnmekle mükelleftir. Eğer ki bir gün darbe olursa ben size dersem sokağa çıkın darbeye destek verin, ufak kızımın başına silah dayamışlardır. Ben desem bile çıkmayın kardeşlerim.

Siz patronsuz bu anlattıklarımda kafanıza yatmayanlar olmazsa, bu işlerde gereken ilgi gösterilmedi, namus, şeref üzerine davranılmadı derseniz sandık geldiğinde belirleyen sizsiniz. En komiği, bir şema yapmış. Ben bunun çapını bildiğim için seyretmedim. ‘Başlıkları bana getirin arkadaşlar’ dedim. Çapsız.

‘SÜLEYMAN SANA VALLAHİ DEVLETİN RUHUNU ANLATACAĞIM’

Süleyman sana vallahi devletin ruhunu anlatacağım, inşallah bu sefer anlarsın.

Görüşeceğiz seninle. Fethullahçılarla düşüncelerimi anlatmak istiyorum. Eğer ki bana Fethullahçılar cennetin anahtarını getirirse ben onlara ‘Ben 80’lerde sizin masumiyetinizi görüp ya bu iyi insanlar diyenlerdenim bütün ülke gibi. Ama ben sizin içinizdeki canavarı gördüm. Bence şehit Kuddusi Okkır’ın memleketine gidecek ambulans parası yoktu. O zaman ambulanslardan para alıyorlardır. Ölüsünü evine getirecek parası olmayan adamı Ergenekon’un finansörü diye ülkeyi inandılar. Seni cenazeye FETÖ’cüler değil şunlar yollamadı sen hakka girdin diye yazıyorlar. Lan bırak.

Siz yapmadınız mı, evinde arama yapıyorsunuz general adamın çocuk pornosu çıktı diye gazetelere verdiniz. O adam ufak çocuk gelse sevmeye çekinir. Başka bir general otele kız arkadaşıyla gidiyor. Otelde ihbar var deyip kadının çantasını ararken avuç içinde bir ekstaziyi bırakıp, ‘Büyük skandal, general kadın uyuşturucu partisi’ kan tahlili bile yok, çünkü siz koydunuz. General namuslu adamdı istifa etti. Daha örnek vereyim mi Ali Tatar… Herkes uyansın diye adam kafasına sıktı. Bunlar gazetede ‘Hesap vermeden nereye gidiyorsun?’ diye yazdılar. Sizin elinizde cennetin anahtarı olsa ben o cennete girmem. Ya siz Muzaffer abiyi kanser hastası inim inim inlettiniz şehit oldu. Ali Tatar da şehittir.

‘SÜLÜ NE OLDU?’

Sülü ne oldu? Ama senin devamlı Fethullah Gülen’le yazıların çıkıyor. Röportaj yapmışsın. Danışmanlarının Fethullah Gülen’e övgüleri ortaya çıkıyor. Bak ben bu kadar açık söylüyorum sen? Ben Süleyman’ın buraya maketini koydum.

En komiği bir AA muhabiri genç arkadaş Süleyman Soylu ile ilgili soru sordu. Adamın abisi FETÖ’cüymüş dediler. Size devleti anlatacağım. Bunlar kamikaze gibiymiş. Senin elinde devletin imkanlarını yok muydu? Bilmiyor muydun abisinin FETÖ’cü olduğunu. Onun abisi FETÖ’cü ise orada iki bakan bu konularla muhatap onun da abisi FETÖ’cü. Her abisi FETÖ’cü olan FETÖ’cü ise bakan devletin her sırrının olduğu toplantıyı izliyor. Yaptığınız savunmanın mantıksızlığını anlatıyor. Ciğeri yanmış adam söylüyor. Yarın onu FETÖ’cü bulursunuz. FETÖ’cüler de öyle yapardı. O onu aramış, o onu aramış, o da onu aramış… 7. Aramada köydeki en sade yaşayan bir insan bile dünyada her insanı silsileyle aramış oluyor. Onun mantığı var burada anlatmayayım şimdi onu. Devletin ruhunu yok ettiniz.

Müsaade edersiniz bu böyle sol kesimlerdeki arkadaşlar çok söylüyor. Devleti sen neden kutsuyorsun. Tamam anlatacağım.

Sülüman asıl sana anlatacağım. Bizim aklımızda böyle öğrettiler. Devlet bilmem bir şey genel müdürlüğü binasıdır, nöbetçilerdir… Devlet böyle bir şey değildir ki. Dün devlet çadırdaydı yarın da uzay mekiği gibi yerlerde olacaktır. Devlet bir ruhtur, kutsal olan da devletin ruhudur. Peki devletin ruhu nedir? Binlerce senedir yaşanılan ihanetlerin, savaşların, entrikaların, acıların, hüzünlerin, mutlulukların, başarıların, başarısızlıkların tüm bunların oluşan tecrübenin damıtılarak bugüne kadar gelmiş olan bilgi birikiminin adı devletin ruhudur. Hep onun için diyorum devletin bir namusu bir de aklı vardır. Devletin namusu ne demektir biliyor musunuz?

‘DURMADAN YALAN, DURMADAN YALAN’

Biz gençliğimizde, 16-17 yaşında emniyet amiri tanıdığımız vardı, bir tane polis memuru biraz hileli bir iş yapmış bir adama söz vermiş. O adam geldi, emniyet amiri hileli işi bilmesine rağmen işin halledilmesine izin verdi. Sonra o polisi sürgüne yolladı, hakkında dava açtı. ‘Neden böyle yaptın’ dedim. ‘O polis devleti temsil ediyordu, devletin sözü yere düşmez, devletin namusu budur’ dedi. Biz devletin namusunu o büyüklerimizden öğrendik.

Durmadan yalan, durmadan yalan. Şimdi televizyona çıkmışsın. Seni rezil rezil rüsva edeceğim. Üzülüyorum, utanmıyorum, mahcup oluyorum. Devletin bakanına inanan en fazla yüzde 9 çıkıyor. Yüzde 91 onun suç örgütü dediği insana inanıyor.

‘ADAM UYUŞTURUCU SATICISIYSA NİYE CEZAEVİNDE DEĞİL?’

Orada oturmuşun, vücut dili okuyanların hepsinin psikolojisi, suç üstü yakalanmış bir insanın ezikliği hali vardı üzerinde. Gördüm resmini. Gazetecilere de bir atar yapmışsın ya girerken içeri Sülü.

Adam uyuşturucu satıcısıysa niye cezaevinde değil? Diyelim ki uyuşturucu satıcısı adam. Senin başında olduğun, sana bağlı olan kriminal suçlar, istihbarat, terör şu sistemle çalışır; bir adamla bir kişinin resmi var, peki bu insanlar o resmi çektirmenin haricinde yan yana gelmişler mi? Bu insanların yan yana gelip gelmedikleri o sinyaller vasıtasıyla netleşir. İkincisi bunlar birbirini karşılık aramış mı, HTS kayıtları denen şey bunun adı. Adamla birbirimizi hiç aramamışız. Ben adamla bir daha hiç yan yana gelmemişim, HTS kayıtlarını çıkarın. Ben adamın tipini bile bilmiyorum. Bu konuda sen benim muhattabım değilsin. Sayın Cumhurbaşkanı, ana muhalefet partisi lideri ve diğer parti başkanları.

Parti desteğiyle, gazete basın desteğiyle siz bu kadar insan topluyorsunuz. Basın desteği yok, teşkilat yok, bir satır yazıyla ben sizin topladığınız kalabalığı, sen mahallede okey masası kuracak adam toplayamazsın o sevimsiz suratınla.

Bak benim bu adamla yan yana gelmişliğim, onun haricinde, ki ben Türkiye’de en çok resmi olan insanım. Bazıları resimleri siliyorlarmış. Yüce Allah ne diyor biliyor musun süslü Süleyman. Abese Suresi 17. Ayet, ‘Ey insanoğlu sen ne kadar da nankörsün’ diyor. Sen zaten nankörsün o ayrı, o eski dostlarımızın içinde de varmış. Ben demiyorum yüce Allah diyor. Vicdan ya, yarım saat orada uyuşturucu konusunu anlatmışsın. Ben hayatım uyuşturucu satanların ölümüyle suçlanmakla geçti. Orayı çıkıp onları söyleyip benim bu şekilde seni rezil edeceğimi düşünemedin mi? BTK’dan devamlı yazdırıyorsunuz ya, siteler kapansın diye. Ne oldu kapattınız bir tanesini, ne oldu?"