Sedat Peker'in elebaşılığını yaptığı suç örgütüne üye oldukları iddiasıyla haklarında dava açılan 3'ü firari 29'u tutuklu 92 sanığın yargılandığı davadan tahliye kararı çıktı.

Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada mahkeme başkanı, Cahit Çetin'in 2017 yılında silahlı saldırı sonucunda öldürülmesine ilişkin Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 3 sanıklı davanın, bu dosya ile birleştirildiğini tutanağa geçirdi.

İddianamede 'örgüt yöneticisi' olarak geçen Abdullah Süngü'nün savunması alındı.

Süngü, ortağı olduğu şirketle ilgili sıkıntılar yaşadığı dönemde evine haciz geldiğini belirterek, eşinin altınları alınacağı için üzüldüğünü ve bu durumu arkadaşı Sedat Peker'in eşi Özge Peker'e anlattığını söyledi.

"BAŞIMIZA BİR İŞ GELDİ"

Bunun üzerine Sedat Peker'in kendisini arayarak, "Evine haciz gelmiş. Bizim bundan haberimiz yok. Sen nasıl bir dostsun, bu dostluğa yakışmıyor" dediğini aktaran Süngü, "Ben de kendisine 'Tam da dostluğa yakıştı çünkü dostluk çıkar gözetmez' dedim. Kendisiyle bir iki gün sonra buluştuğumuzda, bilgi sahibi olması gerektiğini söyledi. O gün istemememe rağmen bana 150 bin dolar para verdi. 'Bunu al, evine gelen hacizlerle ilgili borcunu öde. Kız kardeşim mağdur olmasın, çocuğun benim çocuğumdur, mağdur olmasın' dedi. Benim Sedat Peker'le olan diyalog ve ilişkim bundan ibaret" ifadelerini kullandı.

Sanık Emre Topaloğlu da 3 yıldır tutuklu olduğunu anlatarak, "Hasbelkader başımıza bir iş geldi. Kurban almak için bir yere gittik başımıza bir cinayet geldi. 13 aya yakın kaçak gezdim. Şu anda mağdurum. Olay yerinde olduğumu kabul ediyorum. Hala tutukluyum ve ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorum. Tahliyemi istiyorum" diye konuştu.

PEKER'İ TANIMIYORUM

Sanık Selçuk Köroğlu da Cahit Çetin cinayetine ilişkin yargılandığını anlatarak, "Ben ne Sedat Peker'i tanıyorum ne de Cahit Çetin'i tanıyorum. Kimseyi tanımıyorum. Ben Sedat Peker'i hayatımda bir kere bile görmedim. Çay içmişliğim yok. Bir kare fotoğrafım yok. Tahliyemi istiyorum." ifadelerini kullandı.

'BENİM TANIDIĞIM BİR REİS VAR, O DA ANNEM'

Sanık Yusuf Yağmada da "Bu dosyada neyim, beni nereye koyuyorlar onu anlamak istiyorum. Ben neyim, onu bir öğreneyim ondan sonra ifademi hazırlayayım. Ben adaletinize de güveniyorum. Tahliyemi de istemiyorum. Cezamı yatıp çekeceğim. Benim tanıdığım bir tane reis var, o da annem" dedi.

Söz verilen diğer sanıklar da üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, tahliyelerini istedi.

Sedat Peker'in avukatı Ersan Barkın, bu davada müvekkilinin 22 olaydan sorumlu tutulduğunu, müştekilerin beyanlarında ise müvekkilinin adının olmadığını savunarak, Sedat Peker hakkındaki yakalama kararının da kaldırılmasını talep etti.

Söz verilen bir müşteki Emrah Sarıtaş'ın avukatı ise Sedat Peker ile eşi Özge Peker'in mal varlıklarına tedbir konulmasını istedi.

12 TAHLİYE

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Sedat Peker, Ufuk Yapıcı ve sonradan birleşen dosyanın sanığı Yahya Kemal Osmanoğlu hakkında çıkarılan yakalama kararlarının devamına karar verdi.

Sanık Boban Tomovski hakkında, adresi tespit edilemediği için yakalama kararı çıkarılmasına hükmeden mahkeme heyeti, bir kısım sanıklar hakkında soruşturma aşamasında hükmolunan "yurt dışına çıkış yasağı" şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin devamını kararlaştırdı.

Mahkeme heyeti, müşteki avukatınca Sedat Peker ile eşi Özge Peker'in mal varlıklarına tedbir konulmasına ilişkin talebin ise reddine karar verdi.

Tutuklu sanıklardan 12'sinin tahliyesini kararlaştıran mahkeme heyeti, bu sanıklar hakkında "yurt dışına çıkış yasağı" ve "belirli yerlere başvurma" şartını içeren adli kontrol tedbiri uygulanmasına hükmetti.

Mahkeme heyeti, diğer 17 sanığın tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırarak, duruşmanın da 6-7 Ocak 2022'ye ertelenmesine karar verdi.