Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde geçen hafta yapılan ‘Türkiye’nin Modernleşme Süreci ve Mekteb-i ve Mülkiye’ sempozyumuna , “Rektör Erkan İbiş de katılacak” gerekçesiyle alınmayan öğrenciler önce özel güvenlik ardından da Ülkü Ocakları’na bağlı bir grup tarafından saldırıya uğradı. Bazı akademisyenlerin de saldırıya uğradığı olayla ilgili aralarında Mülkiyeliler Birliği, Eğitim Sen, Türk Tabipler Birliği (TTB) ve TMMOB’un olduğu sivil toplum kuruluşları ortak basın açıklaması yaptı.

Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı Dinçer Demirkent’in okuduğu açıklamada “Üniversiteler, şiddetin ve şiddet dilinin egemen olduğu kurumlar olmamalıdır. Eğitim-öğretim hakkının korunabilmesinin ve hepsinden öte can güvenliğinin sağlanabilmesinin temel koşulu özgür bir öğrenme ikliminin idareciler tarafından sağlanması ve korunmasıdır. SBF Dekanlığı can güvenliğinin sağlanmasına dair hiçbir tavır almamıştır” denilerek olayın sorumlusunun güvenliği sağlamayan fakülte yönetimi olduğunu söyledi.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KORUNMASI İDARENİN GÖREVİDİR

Bundan sonra yaşanacak her türlü olumsuzluktan da fakülte yönetiminin sorumlu ilacağının altı çizilen açıklamada şöyle denildi: “İfade özgürlüğü de dahil olmak üzere temel hakların korunması idarenin görevidir. Kamu gücü kullananlar ya da üçüncü kişiler tarafından engellenmesi durumunda yönetimin etkili bir soruşturma yapma zorunluluğu vardır. Demokrasinin, evrensel hukuk normlarının ve özgür bir öğrenme ikliminin mekanları olması gereken üniversitelerin şiddetin mekanlarına dönüşmemesi için, yaşanan olayın failleri ve sorumluluklarını yerine getirmeyenler hakkında suç duyurularında bulunduk. Çağrımız, öğrencilerin ve akademisyenlerin can güvenliğinin sağlanması ve eğitim-öğretim hakkının korunmasıdır. Sürecin yakın takipçisi olacağımız bilinmelidir.”

ÜNİVERSİTELER ÇORAKLAŞTIRILIYOR

CHP Parti Meclisi Üyesi İlhan Cihaner de fakültede yaşananların eğitim-öğretim hakkının engellenmesi demek olduğuna dikkat çekti, “OHAL fırsatçılığı ile çoraklaştırılan üniversitenin şimdi de başka bir tehdit altında olduğunu görüyoruz” dedi. Öğrencilere saldıran güvenlik görevlileri hakkında da ‘görevi kötüye kullanmak’tan suç duyurusunda bulunacaklarını söyleyen Cihaner, sürecin takipçisi olacaklarını söyledi.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz da, “Yaşananları dehşetle izledik. Üniversite tarihinin en büyük akademik kıyımını gerçekleştiren Rektör Erkan İbiş’in fakültenin düzenlediği etkinliğe öğrencileri almaması kabul edilemez” dedi. Koramaz şöyle devam etti. “Faşist güruha izin verilmesi de asla kabul edilebilir bir durum değil. Fakülte yönetiminden doyurucu bir açıklama beklerdik. Ancak yapılan açıklama, öğrencileri suçlamaktan ibaret. Yapılması gereken, suçlayıcı ve nefret dilini kullanan herkese karşı mücadeleyi büyütmektir.”

“MÜLKİYELİLER’İN YANINDAYIZ”

Eğitim Sen Yükseköğretim Sekreteri Özgür Bozdoğan ise yaşananların münferit olmadığını söyledi. Bozdoğan, üniversite yönetiminin üniversitelerin özgürlük alanları olması gerektiğini kabul etmek zorunda olduğunu belirterek, “Bizler de eğitim emekçileri olarak bu saldırıya karşı her türlü demokratik hakkımızı kullanacağız” ifadesini kullandı.

Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut da nefret ve şiddet dilinin devletin her kademesine sirayet ettiğini söylerken “Bu dilin kaldırılması için eğitim kurumlarına büyük sorumluluk düşüyor. Değerli bir geleneği yaşatan Mülkiyeliler’ in yanlarında olacağız” dedi.

Kaynak: Gazete Duvar