Kamu kurumlarının pazarlık usulüyle yaptığı ihaleler tartışma konusu olmaya devam ederken Sayıştay'ın 2021 Faaliyet Raporu'nda söz konusu yöntemle ilgili "Pazarlık usulü ile ihale veya doğrudan teminle alımın genel uygulama haline geldiğine" dikkat çekildi.

Danıştay da geçtiğimiz günlerde Kanal İstanbul geçişi kapsamında Halkalı-Ispartakule arasında yapılacak demiryolu hattının pazarlık usulü yöntemiyle ihaleye verilmesini hukuka aykırı bulmuştu. Ardından "pazarlık usulü" de dahil istisnai yollarla verilen ihaleler tartışmaya açılmıştı.

Kamu İhale Kanunu’nun 21/b bendine göre doğal afetler, salgın hastalıklar, can ve mal kaybı tehlikesi gibi önceden öngörülemeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden hallerin ortaya çıkması halinde ihaleler acil bir şekilde pazarlık usulüyle yapılabiliyor.

Söz konusu ihalelerde ihaleyi kimin hangi koşullarda aldığı bilgisi kamuoyu ile paylaşılmıyor.

"KOŞULLAR OLUŞMADIĞI HALDE PAZARLIK USULÜ"

Sayıştay, 2021 yılı verileri doğrultusunda 413 kamu idaresini denetleyen kurum, aralarında bakanlık ve başkanlıkların bulunduğu 36 genel bütçeli idareye ilişkin tespitinde pazarlık usulü ihalelere işaret etti.

DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün haberine göre, tespit edilen usulsüzlükler arasında "Mevzuatında öngörülmediği halde kurum bütçesinden ödeme yapılması" ilk sırayı aldı.

Raporda "Mevzuatta öngörülen koşullar oluşmadığı halde pazarlık usulü ile ihale veya doğrudan temin yapılması"nın da ikinci sırada yer aldığı vurgulandı. En çok tespit edilen usulsüzlükler arasında da "Pazarlık usulü ile ihale veya doğrudan teminle alımın genel uygulama haline gelmesi" olduğu belirtildi.

ÜNİVERSİTE VE GENEL MÜDÜRLÜKLERDE "DOĞRUDAN TEMİN" TESPİTİ

Sayıştay, 98'i yükseköğretim kurumu ve üniversite olmak üzere genel müdürlüklerin de dahil olduğu 129 özel bütçeli idareyi de denetledi.

Denetim sonuçlarına göre özel bütçeli idarelerde "Kamu İhale Kanunu'nun 22'nci maddesinin (d) bendi kapsamında yapılan alımlarda yasaklılık teyidinin yapılmaması" tespit edilen usulsüzlükte ilk sırada yer aldı.

"Mevzuatta öngörülen şartları taşımayanların ilgili unvan ve kadrolara atanması" ile "Doğrudan temin yoluyla yapılan alımlara ilişkin bilgilerin EKAP üzerinden Kamu İhale Kurumuna Bildirilmemesi" de en çok tespit edilen usulsüzlükler olarak kayıtlara geçti. Belediyeler ve il özel idarelerini kapsayan mahalli idarelere ilişkin denetimlerde ise "Yıllık izinlerin kanuna uygun olarak kullandırılmaması" ile "Sosyal denge sözleşmesine konusu dışında hüküm konulması" gibi usulsüzlükler ön plana çıktı.

DENETÇİ BAŞINA DÜŞEN BÜTÇE HER YIL ARTIYOR

Öte yandan Sayıştay'ın 2021 yılı raporunda denetçi başına düşen denetlenen bütçe/bilanço büyüklüğünün her yıl giderek arttığı da vurgulandı.

Rapora göre 2018 yılında denetçi başına düşen denetlenen bütçe/bilanço büyüklüğü 5,4 milyar TL iken, bu rakam 2019 yılında yüzde 13 oranında artarak 6,1 milyar TL'ye, 2020 yılında ise yüzde 33 artarak 8,1 milyar TL'ye ulaştı.

2018-2020 yılları arasındaki dönemde denetçi başına düşen bütçe/bilanço büyüklüğündeki artış yüzde 49.4'ü buldu. Raporda bu kapsamda denetçi yetersizliğine de dikkat çekildi. Etkin ve uluslararası standartlarda denetim için kapasitenin artırılması gerektiği vurgulanarak "İnsan kaynaklarının nicelik ve nitelik olarak kapasitesinin artırılması ve denetim kaynaklarının verimli kullanımının sağlanması ile denetimlerin etkinliğinin artırılması Sayıştay'ın öncelikli hedefleri arasında yer almaktadır" denildi.