İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun onlarca çalışma arkadaşıyla birlikte şafak operasyonu ile gözaltına alınmasına yönelik tepkiler İstanbul Saraçhane'de toplanan on binlerce yurttaşın eylemiyle zirveye ulaştı. Tüm engellemelere rağmen Vatan Caddesi'nde toplanan yurttaşlar İBB binası önüne geldiklerinde belediye binasının önünü ve çevre sokakları tıklım tıklım doldurdu. Burada ilk konuşmayı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu yaptı.  

DİLEK İMAMOĞLU: SİZE SÖZ VERİYORUM ASLA YILMAYACAĞIZ, YANIMIZDA OLUN

Starmer: Barış şartlarına Ukrayna'nın karar vermesi gerekiyor Starmer: Barış şartlarına Ukrayna'nın karar vermesi gerekiyor

Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, yaptığı konuşmada "Buradan size söz veriyorum. Asla yılmayacağız. Hepinizden rica ediyorum. Bu büyük kumpas operasyonunda yanımızda olun. Hep birlikte sesimiz gür çıkmalı. Bu ülkenin cumhurbaşkanını hep birlikte seçeceğiz" ifadelerini kullandı.  

ÖZGÜR ÖZEL: GÖRÜYOR MUSUN, DUYUYOR MUSUN ERDOĞAN? EN ÇOK KORKTUĞUN ŞEY, KALABALIKLAR SANA SESLENİYOR 

Dilek İmamoğlu ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel kürsüye çıktı:  "Saraçhane'de Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı ne mesaj verecek? Saraçhane'de Özgür Özel konuşmuyor, Saraçhane'de Saraçhane konuşuyor, İstanbul konuşuyor, sizler konuşuyorsunuz. Ona sesleniyorsunuz. İradenizi tanımayan, oy kendisine verilince baş tacı eden ama başkasına verilince o iradeyi hiçe sayana sesleniyorsunuz. Duyuyor musun Erdoğan, görüyor musun Erdoğan? En çok korktuğun şey, kalabalıklar sana sesleniyor.  İmamoğlu'nun sesi onu uykusunda rahat bırakmıyor. İmamoğlu'nun elini bükemediler, yargı sopasıyla kırılıyor. Kimsenin kafası karışmasın. Dünden beri olan bitenin bir adı var. Bir darbe girişimidir, 19 Mart darbe girişimidir. Bugün milletin iradesi bir yargı darbesiyle elinden alınmak istenmektedir. İstanbulluların tam 3 kez üst üste seçtikleri, sizlerin kardeşi, ağabeyi, evladı Ekrem İmamoğlu'na yapılan darbe girişimi milli iradeye yapılan darbe girişimidir. Ortada ne yolsuzluk vardır, ne bir terör örgütü, çıkar örgütü vardır. 

'YARGI CELLATLARI' 

Ama ortada minareye kılıf uydurmaya çalışan görevlendirilmiş yargı cellatları vardır. Ne diyeceklerdi? 'Ekrem İmamoğlu'nun aday olmasından Recep Tayyip Erdoğan korkuyor o yüzden mi gözaltına aldık' diyeceklerdi? Adı hukuksuzluktan başka bir işler anılmayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı sadece bir aracıdır. Bir başsavcı, bir belediye başkanını böyle haksızca iftiralarla, kumpaslarla, aynı anda 5 dava açarak, Ekim'den bugüne 25 yıllık hapis cezası isteyerek, 35 yıl önce yüzlerce arkadaşıyla geçiş yaptığı, bütün derslerini verip diplomasını aldığı üniversitenin verdiği diplomasını ülkeyi düşünen bir savcı elinden aldırabilir mi? Bunu kimin yaptırdığını biliyoruz. Bunu yaptıran gece uykusundan kendi sesini duyarak sıçrayarak uyanıyor: 'İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder.'  Sana buradan meydan okuyorum. Var mısın Erdoğan, var mısın karşımıza çıkmaya? Karar aldılar, 4 gün İstanbul'da toplanmak yasak dediler. O kararı alanlara sesleniyorum. Bu alanı görüyor musun? Ey Erdoğan, meydanı duyuyor musun? Sen meydanlardan, sokaklardan korkarsın. Ama İstanbul senden korkmuyor.

Kaynak: RSS