HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kürt sorunuyla ilgili muhalefete çağrıda bulundu. Sancar, “Kürt sorunuyla ilgili sözler söylüyorlar iyi güzel. Bazen daha da fazlasını söylüyorlar ama daha somut planlara ihtiyaç var. Bu ülkenin daha somut barış ve çözüm programına ihtiyacı var. Bu ihtiyacı gidermeden halka güzel sözler söyleyerek ya da tabutlarla, klişelerle bu sorun çözülmez. Bu sorun çözülmedikçe de bu ülkede demokrasiyi de adaleti de özgürlüğü de kuramayız” açıklamasını yaptı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat beraberindeki heyet, Kars’ta halkla buluşmasında konuştu.

"HDP'DEN KORKTUKLARI İÇİN KAYYIM UYGULAMASINI DEVREYE SOKTULAR"

 İktidarın halkın iradesini gasp ettiğini ve bunun en açık örneğinin HDP’li belediyelere atanan kayyımlar olduğunu söyleyen Sancar, konuşmasına şöyle devam etti: “HDP’nin bir uçtan bir uca ülkenin dört bir tarafında büyümesinden korktular ve kayyım uygulamasını devreye soktular. Kayyım uygulamasından önce belediye başkanlarımız ve meclis üyelerimiz burada halk için hizmet ve toplumcu belediyeciliğin en güzel örneklerini verdiler. Halkların ve inançların bir arada barış içinde eşit şekilde yapabileceklerinin en güzel uygulamalarını gösterdiler. Bu iktidar ve bu rejim bundan korktu. Başka şehirlerimizde olduğu gibi halklarımızın iradesinin birleşmesinden paniğe kapıldı.”

“JİNA MAHSA’YI KATLEDEN ZİHNİYET İLE NAGİHAN AKARSEL'İ KATLEDEN ZİHNİYET AYNI” 

Zalim iktidarların en büyük korkusunun kadın mücadelesi olduğunu ifade eden Sancar, “Diktatörler, despotlar, tekçi ve erkek zihniyetine sahip olan yönetimler kadın mücadelesinden çok korkuyorlar. İşte İran'da yaşanan son örnek. Jina Mahsa’yı hunharca katlettiler. Bu zihniyet, karşısında büyük bir kadın direnişi ve halk mücadelesi buldu. Bu rejimler, bu erkek egemen despot yönetimler kadın mücadelesinden korkuyorlar. Haklılar korkmakta çünkü kadınlar ayağa kalktığı zaman önlerinde hiçbir zorba duramaz. HDP, kadın partisidir. HDP’nin önünde duramayacaklar, duramayacaklarını ortaya koyacağız.

Bir başka kadın cinayeti Süleymaniye'de işlendi. Nagihan Akarsel, bir akademisyen, bir yazar, araştırmacı ve kadın hareketi öncülerinden, Süleymaniye'de bir suikastla katledildi. Jina Mahsa’yı katleden zihniyet ile Nagihan Akarsel'i katleden zihniyet aynı. Kadınlardan, kadın mücadelesinden korkuyorlar ama bu korku onların sonunu getirmeye engel olamayacaktır. Bir de gençlerden korkuyorlar. Gençlerden korkmakta da haklılar. Gençleri işsizliğe, umutsuzluğa, geleceksizliğe mahkum eden bir rejim ve iktidarla karşı karşıyayız” diye konuştu.

"KÜRT SORUNUYLA İLGİLİ SOMUT PLANLARA İHTİYAÇ VAR"

“Kürt sorununda barış asla vazgeçemeyeceğimiz bir hedeftir” diyen Sancar, konuşmasına şöyle devam etti:

Bütün diğer muhalefet partilerine da çağrı yapıyoruz. Kürt sorunuyla ilgili sözler söylüyorlar iyi güzel. Bazen daha da fazlasını söylüyorlar ama daha somut planlara ihtiyaç var. Bu ülkenin daha somut barış ve çözüm programına ihtiyacı var. Bu ihtiyacı gidermeden halka güzel sözler söyleyerek ya da tabutlarla, klişelerle bu sorun çözülmez. Bu sorun çözülmedikçe de bu ülkede demokrasiyi de adaleti de özgürlüğü de kuramayız. O nedenle çözüm ve barış; özgürlük, demokrasi ve adalete eşitliğe giden yolun temelidir. Bunu da hep birlikte başaracağız. İnanın bize güçlerimizi birleştirdik, çözümü daha da kuvvetli bir şekilde ortaya koyacağız. Çözüm biziz.

Çözüm kurduğumuz ittifak, bunu daha da büyütecek demokrasi blokudur. Bunu büyüttükçe ne bugünkü rejime ne de eski rejimi yeniden canlandırmak isteyenlere mahkum olmayacaktır halklarımız. Başka yol mümkün. O yol bizleriz. O yol HDP. O yol Emek ve Özgürlük İttifakı ve halkların, yoksulların, kadınların ve emekçilerin emeğidir. Başaracağız inanın arkadaşlarım, mutlaka başaracağız, mutlaka kazanacağız. Sizde bu güç, bu irade ve kararlılık oldukça bize düşen bunun hakkını vermektir. Sözümüz var; sizin iradenizin de kararlılığınızın da desteğinizin de hakkını verecek ve ülkeye demokrasiyi, barışı ve emek ve özgürlük düzenini mutlaka getireceğiz. Hep birlikte kazanacağız. “