HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kobanê Davası'na ilişkin "Bu dava HDP’yi hedef almakla sınırlı bir dava değildir. Biz direnmeyi biliriz, her türlü hukuksuzluğa karşı da sözümüz var" diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kobanê Davası öncesi Sincan Cezaevi Kampüsü önünde açıklama yaptı.

Sancar, Kobanê Davası'nın Türkiye siyasetini dizayn etme konusundaki mühendislik projelerinin önemli bir parçası olduğunu söyledi.

"Biz direnmeyi biliriz, her türlü hukuksuzluğa karşı da sözümüz var" diyen Sancar şunları söyledi:

"Sadece arkadaşlarımızın özgürlüğü gasp edilmiyor, sadece arkadaşlarımızın günleri, ayları, yılları çalınmıyor. Asıl yapılmak istenen bu ülkenin geleceğinin gasp edilmesidir. Bu ülkenin demokratik ve hukuk devletine uygun bir gelecek inşa etme umudunun gasp edilmesidir. Demokrasi mücadelesini sindirme, gelecek adına umutları boğma çabasıdır. Seçimlere yaklaştıkça belli ki mahkeme heyeti de gündemini ve düzenini bunun ihtiyaçlarına göre ayarlıyor yani hukuktan değil iktidardan talimat alıyor. Bunun çok açık örneğini geçtiğimiz haftalarda yaşadık. Bu yargılama için özel olarak atanan Bahtiyar Çolak mahkeme başkanlığı yaptı uzun süre daha sonra görevden alındı ve ardından da bir çete operasyonunda gözaltına, ev hapsine tutuldu. Yani bunun yargılamanın hangi dinamikler, saikler ve hedeflerde yürütüldüğünü ortaya koyan açık bir durum olduğunu kim gözden kaçırabilir. Biz direnmeyi biliriz, her türlü hukuksuzluğa karşı da sözümüz var. Bu sözü de her şart altında söyleriz. Tıpkı burada duruşma salonunda arkadaşlarımızın o sözü hakikatin gereklerini en etkili şekilde yerine getirecek bir tarzda dile getirmelerinin de olduğu gibi arkadaşlarımız hakikati dile getiriyorlar, sözlerini en cesur şekilde söylüyorlar.

"BU DAVA ÜLKENİN GELECEĞİNİ GASP ETMEK İÇİN YAPILAN HAZIRLIKLARIN EN ÖNEMLİ PARÇASIDIR"

Hiçbir muhalefet partisi, derdi adalet ve demokrasi olan hiçbir çevrenin, bu keyfiliklere buradaki kumpas ve operasyona seyirci kalmaması gerekiyor. Burada hazırlanan gelecek ya da düzen ülkenin nasıl bir geleceğe mahkum edilmek istendiğinin bir tipik örneğidir. Evet, son zamanlarda başka davalarda da bu keyfilikleri, bu pervasızlıkları gördük, Gezi yargılaması bunlardan biriydi başka yargılamalarda da aynı durum söz konusu oluyor.

Adaletsizlik kime yapılırsa yapılsın hep birlikte buna karşı çıkmadıkça bu ülkeyi adaletsizlik pençesinden kurtarma imkanımız yoktur. O nedenle tekrar ediyoruz bu dava HDP’yi hedef almakla sınırlı bir dava değildir Bu dava arkadaşlarımıza ceza vermek için hukukun bütün kurallarının bir kenara bırakıldığı keyfi bir planın parçasından ibaret değildir. Bu dava ülkenin geleceğini gasp etmek için yapılan hazırlıkların en önemli parçasıdır. O nedenle bütün muhalefet partileri, demokrasi ve adalet isteyen bütün çevreleri gözlerini bu davaya çevirmeye ve buradaki düşman hukuku uygulamalarına hep birlikte karşı çıkmaya çağırıyoruz. Biliyoruz bu iktidarın da sonu yaklaştı. Hukuksuzluklara alet olanlar veya bilerek bu hukuksuzlukları adaletsizlikleri hayata geçirenler tarihteki pek çok örnekte olduğu gibi bunun hesabını adil, gerçek anlamda adil mahkemeler önünde vermek zorunda kalacaklardır."