Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) çağrısı ile Türkiye’nin birçok noktasında sağlık emekçilerinin gerçekleştireceği bir günlük grev başladı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş), Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası’nın da (Genel Sağlık-İş) üyeleri ile katılım sağladığı g(ö)revin Ankara’daki merkez açıklaması

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde gerçekleştirildi.

Sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi, güvenli ve sağlıklı çalışma ortamının yaratılması, korona virüs başta olmak üzere meslek hastalıklarına ve sağlıkta şiddete karşı yasanın çıkarılması talebi ile basın açıklaması yapan hekimler, "Sefalete teslim olmayacağız", "Çalışırken ölmek istemiyoruz", "Sağlık işi ekip işidir", "Direne Direne Kazanacağız", "36 saat çalışmak istemiyoruz" sloganları attı.

‘İKTİDAR SALGINI DEĞİL ALGIYI YÖNETMEYE ÇALIŞIYOR’

Ogün Akkaya'nın Gazete Duvar'da yer alan haberin göre, Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu'ndan Doktor Laleş Tunç tarafından okunan açıklamada hükümet tarafından uygulanan sağlık sisteminin, toplum sağlığı için önemli bir risk haline geldiği belirtilerek sistemin yürütülmesinin olanaksızlaştırıldığı belirtildi. “Koronavirüs salgını mevcut sağlık sisteminin, toplum sağlığını korumak bir yana daha da riske attığını çok acı bir şekilde önümüze koymuştur” diyen Tunç, bu sağlık sisteminin özel sağlık işletmeleri ve zenginleri korumaya yönelik olduğunu ve sınır tanımadığını belirterek, bu durumun salgın sürecinde dahi değişmediğini söyledi. “Yüzbinlerce insanımız, yüzlerce sağlık çalışanı yaşamını yitirirken; onlar sağlık sistemlerinin, şehir hastanelerinin güzellemeleriyle günlerini geçirmektedirler” diye konuşan Tunç şöyle devam etti:

“Sağlık emekçileri salgın döneminde canla başla çalışırken aynı zamanda işsizlikle, işten atılmalarla, yoksullukla karşı karşıya bırakılmıştır. Sağlık çalışanları ‘Artık bu şartlarda çalışamıyoruz’ diyerek istifa ederken, emekli olurken; genç hekimlerimiz başta olmak üzere sağlık emekçileri yurtdışına göç ederken tüm bu sorunları konuşmak, çözüm önerilerimizi iletmek için Sağlık Bakanı’yla görüşme taleplerimizi defalarca ilettik. Sağlık Bakanı’nın hekimlerin, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını, sağlık ve yaşam sorunlarını, toplum sağlığını sağlık emek meslek örgütleriyle konuşmasından daha doğal ne olabilir? Bu görüşme taleplerini karşılamak Sağlık Bakanı’nın bizlere ve topluma karşı sorumluluğu değil midir?”
“Artık yaşamımıza bile mâl olan bunca sorunumuzu duymazdan, görmezden gelen iktidar, aslında her şeyi görmektedir ve bilmektedir. Yaşanan sorunları ne yazık ki pandemi döneminde çok daha belirgin olan salgını değil algıyı yönetmeye çalışarak, kendisini bir şeyler yapıyormuş gibi göstermeye çalışarak, yok saymaktadır.”

‘EMEĞİMİZİN DEĞERSİZLEŞTİRİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ’

Hekimlerin gelirleri ve özlük haklarına dair düzenlemelere ilişkin Meclis’te geri çekilen yasa tasarısına dair konuşan Tunç “Bizler tasarının yeterli olmadığını, bütüncül olmadığını, tüm sağlık çalışanlarını, tüm hekimleri kapsamadığını belirtirken bu teklif bile bize fazla görülmüş; ne zaman tekrar Meclis’e getirileceği, varsa eksiklerin yasa tasarısına eklenerek neden tamamlanmadığı gibi sorular havada bırakılarak usule aykırı bir şekilde geri çekilmiştir.” dedi.

Sağlığın ağır ve tehlikeli işler kapsamında olduğunu hatırlatan Tunç, yapılan düzenleme ile hekim ücretlerinin yoksulluk sınırına bile ulaşamadığını söyledi. “Ekonomi de sağlık gibi iflas etmiş durumdadır” diyen Tunç, açıklamasına şöyle devam etti:

“TBMM’de yaşanan bunca süreçte Sağlık Bakanı’na defalarca, yeniden yeniden seslenmemize rağmen ne yazık ki yine sessiz kalmış ve halen de kalmaktadır. Sorumlu olduğu çalışanların hakları için sessiz kalan bakan görevini bir kez daha yapmamıştır: İstifa bizlere vereceği en iyi cevap halini almıştır. İktidara ve Sağlık Bakanlığı’na çeşitli açıklama, eylem ve yürüyüşlerle anlatmaya çalıştık yine söylüyoruz: Salgın döneminde yaşamımızı da ortaya koyup verdiğimiz emeğin böyle/daha fazla değersizleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Toplum sağlık hakkı; emeğimiz ve geleceğimiz için artık G(ö)REV zamanıdır.”

‘DEĞİŞTİRECEK GÜCÜMÜZ VAR’

Grevin doktorlar tarafından bir uyarı olduğunu söyleyen Tunç, sağlık çalışanlarının ve toplumun çağrılarına kulak verilmesini istedi. Taleplerinin kabul edilmediği takdirde ise eylemlerinin süreceğini belirten Tunç, “Sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek bir düzenleme hızla Meclis’e getirilmediği takdirde eylemlerimiz devam edecektir. İktidar bilmelidir ki söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var” dedi.