Sağlık Bakanlığı'nın Özel Hastaneler Yönetmeliği'nde yaptığı değişiklik tartışmalara neden oldu. CHP, yönetmelik değişikliğiyle yanlış tedavinin masrafının artık hastalara yüklendiğini ileri sürerken; Sağlık Bakanlığı, değişikliğin Danıştay kararı nedeniyle yapıldığını savundu.

Aysel Alp'in Hürriyet'te yer alan haberine göre Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı'nın Özel Has­ta­ne­ler Yö­net­me­li­ği­’n­de yap­tı­ğı de­ği­şik­lik 21 Mart'ta Resmi Gazete'de yayımlandı. CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker, değişiklik öncesinde özel hastanede tedavi gören hastaya yanlış tedavi uygulanması ve hastanenin olanaklarının yeterli olmaması durumunda hastanın kamu ya da özel başka bir hastaneye sevk edilebildiğini; bu durumda masrafların da yanlış tedavi uygulayan hastane tarafından karşılandığını anımsattı. Ancak 21 Mart'ta yapılan değişiklikle, yanlış tedavi ya da hastanenin yetersizliği durumunda ortaya çıkan masrafların hastaya yüklendiğini ileri sürerek konuyu Meclis'e taşıdı. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

DEĞİŞİKLİK DANIŞTAY KARARIYLA YAPILDI


Şeker'in bu iddialarına karşılık sağlık bakanlığı, yönetmelik değişikliğinin Danıştay Kararı doğrultusunda yapıldığını savundu. Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Söz konusu hastanın transferi ve transfer edildiği hastanelerdeki teşhis ve tedavisi ile ilgili ücretleri tıp merkezi tarafından karşılanır” ibaresinin Danıştay Onuncu Dairesinin kararına dayanarak değiştirildiği belirtildi.

'KUSUR YOKKEN, SORUMLU TUTULAMAZ'

Danıştay'ın söz konusu kararında “Tıbbi müdahalelere bağlı olarak gelişen komplikasyon ve benzeri durumların her zaman kusurlu bir müdahaleye bağlı olmayacağı tartışmasızdır. İlgililerin kusurunun olmadığı durumlarda bu müdahalelerden kaynaklanan zararın tazmininden de sorumlu tutulmaması gerekmektedir. Kusurlu bir tıbbi müdahale olmaksızın tıp merkezlerini hastaların sevk edildiği hastanelerde yapılan teşhis ve tedavi masraflarından sorumlu tutmak hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Kaldı ki müdahalenin kusurlu olup olmadığı, zararın bu müdahaleden kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve tıp merkezlerinin bu zararın tazmininden sorumlu tutulup tutulmayacağı açılacak bir tazminat davasının konusudur. Bu durumda, tıp merkezinde yapılan bir müdahaleye bağlı olarak gelişen komplikasyonlar ve/veya yoğun bakım hizmetine ihtiyaç olan durumlarda hastanın sevk edildiği ve tedavisinin yapıldığı hastanedeki teşhis ve tedavi ile ilgili ücretlerin tıp merkezi tarafından karşılanacağı ve bu ücretin hastadan talep edilemeyeceği yolundaki düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir” deniliyor.

Sağlık Bakanlığı, 21 Mart'ta yapılan değişikliğin Danıştay'ın bu kararına bağlı olarak yapıldığını vurgularken, "Komplikasyon her zaman kusurlu bir müdahaleye bağlı olarak ortaya çıkmamaktadır. Öncelikle komplikasyonun ilgili özel hastanenin kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilmesi gerekmektedir" denildi.

SUÇ DUYURUSU VE TAZMİNAT YOLU AÇIKTIR

Ayrıca hastanın yanlış tedaviden zarar görmesi durumunda suç duyurusunda veya tazminat talebinde bulunabileceği anımsatılarak, "Zarar gören hastanın yargıda hak arama yolu açıktır. Yargıya başvurulduğunda kusur tespiti mahkemeler tarafından uzman bilirkişi, adli tıp kurumu veya yüksek sağlık şurası raporu ile yapılmaktadır. Mahkeme tarafından özel hastanenin kusurlu olduğu kanaatine varılması halinde tazminata hükmedilmektedir" denildi.