Dünya çapında korona virüsü nedeniyle yaşanan ölüm ve enfeksiyonların istatistikleri, kesin bir veriyi ortaya koyuyor.

Virüs gençlerden çok yaşlıları, kadınlardan çok erkekleri etkiliyor. Ancak yaşlı-genç ayrımının sebepleri bilinse de, virüsün erkekler üzerinde niçin daha etkili olduğu sorusu hâlâ tartışma konusu.

VERİLER NE DİYOR?

Virüsün kadınlardan çok erkekleri etkilediğine dair veriler, ilk olarak Çin’de ortaya çıktı. Çin’deki istatistiklere göre, erkekler arasındaki ölüm oranı yüzde 2.8, kadınlar arasındaki oransa yüzde 1.7.

Aynı eğilim, Fransa, Almanya, İran, İtalya, Güney Kore ve İspanya’da da görüldü. İtalya’daki ölümlerin yüzde 71’ini erkeklerin oluşturduğu, İspanya’daysa erkekler arasındaki ölüm oranının kadınların iki katı olduğu hesaplandı.

‘DÜRÜST OLALIM, YANITI BİLMİYORUZ’

Ancak erkeklerin hastalığı neden daha hafif geçirdiği henüz bilinmiyor. Londra’daki UCL üniversitesinin Cinsiyet ve Küresel Sağlık Merkezi’nden Profesör Sarah Hawkes, “Dürüst yanıt şu ki, bu farka neyin yol açtığını hiçbirimiz bilmiyoruz” diyor.

SİGARA TEZİ ÇÜRÜYOR

Salgının ilk günlerinde, bu soruya yanıt aranırken sigara içme oranları üzerinde duruluyordu. Zira Çin’de erkeklerin neredeyse yarısı sigara içerken, bu oran kadınlar arasında yüzde 2’ye kadar düşüyordu. Dolayısıyla, sigaranın akciğer sağlığı üzerinde yarattığı olumsuz etkinin, Covid-19 istatistiklerine doğrudan yansıdığı görüşü hakimdi.

Sigara içen Covid-19 hastalarının yüzde 26’sının yoğun bakıma ihtiyaç duyduğu, sigara içenlerin yüzlerine ve ağızlarına daha çok dokunduğu da bu görüşü destekleyen açıklamalar olarak görülüyordu.

Ancak salgın diğer ülkelere yayıldıkça, erkeklerin daha çok sigara içtikleri için hastalığı daha ağır geçirdikleri tezi de geçerliliğini yitirmeye başladı.

Zira kadınlarla erkeklerin sigara içme oranları arasındaki fark, başta en çok ölümün yaşandığı İtalya olmak üzere, Çin’deki kadar büyük değildi.

‘ÖNDE GELEN SEBEP SİGARA DEĞİL, DAHA EVRENSEL’

Johns Hopkins Üniversitesi’ne bağlı Bloomberg Kamu Sağlığı Okulu’ndan profesör Sabra Klein, erkeklerin ellerini kadınlardan daha az yıkadıkları gibi genellemelerin de bir yanıt olmadığını söyleyerek, genetik bir durumdan şüphelendiğini belirtiyor.

Klein, The Guardian ile söyleşisinde, “Çin, İtalya ve İspanya’da erkekler arasındaki ölüm oranlarının daha yüksek. Bunu çok farklı ülkelerde ve kültürlerde gözlemliyoruz. Bu durum bana, daha evrensel bir sebep olabileceğini düşündürtüyor. Önde gelen sebebin sigara olduğunu düşünmüyorum” diyor.

Bu noktada, kadınlar ile erkeklerin bedenlerinin virüslere verdiği tepkiye dair geçmiş araştırmalar önem kazanıyor. Birçok araştırma, erkeklerin bağışıklık sistemlerinin hepatit C ve HIV’nin de dahil olduğu viral enfeksiyonlara daha düşük antiviral tepki verdiğini ortaya koymuştu. Fareler üzerinde yapılan araştırmalar, bu durumun korona virüslerde de geçerli olabileceğine işaret ediyor. Klein bu konuda, “Erkeklerin bağışıklık sistemi, virüsü ilk gördüğünde uygun yanıtı başlatamıyor olabilir” diyor.

‘BAĞIŞIKLIK GENLERİNİN ÇOĞU X KROMOZOMUNDA’

Uzmanlara göre, kadın-erkek farkında hormonlar da rol oynuyor olabilir. Östrojen hormonunun, bağışıklık hücrelerinin antiviral tepkilerini artırdığı biliniyor.

Aynı zamanda, bağışıklık sistemini düzenleyen genlerin birçoğunun, kadınlarda iki, erkeklerde bir tane olan X kromozomu üzerinde kodlandığı da belirtiliyor.

Dolayısıyla uzmanlar, bağışıklık siteminin yeni tür korona virüsüne verdiği tepkide kullanılan bazı genlerin kadınlarda erkeklere kıyasla daha aktif olabileceğine dikkat çekiyor.

ÜLKELERE ŞEFFAFLIK ÇAĞRISI

The Guardian’ın görüştüğü uzmanlar, bu evrensel muammanın çözülebilmesi için ülkelere veri paylaşımında şeffaf davranma çağrısında da bulundu.