İSTANBUL- Bazı damacana suların kirli olduğu açıklamalarından sonra musluk suyu mu damacana su mu tartışmaları başladı. Uzmanlar, musluk suyunun tercih edilmesi gerektiğini belirtiyor. Tabi şebeke suların temiz, güvenilir ve ücretsiz olması koşuluyla.

 

Konuya ilişkin İstanbul Tabip Odası, Kimya Mühendisleri Odası ve Çevre Mühendisleri Odası'ndan uzmanların katılımıyla basın toplantısı düzenlendi.

 

Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nde düzenlenen toplantıda, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ortak açıklamayı okudu. Gören, suyun kamu hizmeti olması ve eşit ulaştırılması gerektiğini, bunun da ancak şebeke su ile mümkün olduğunu söyledi. Gören, ancak günümüzde suyun ticarileştirilerek, su kaynakları ve özellikle doğal kaynak suların halk yararına değil, sermayenin kar amacına yönelik kullanıma sokulduğuna dikkat çekti.

 

Gören, son günlerde damacana sularla ilgili yapılan açıklamaları ise sermaye koruma orijinli ve şeffaflıktan uzak olarak değerlendirdi.

 

İstanbul'da şebeke suyun İSKİ'nin 12 adet içme suyu arıtma tesisinden temin edildiğini hatırlatan Gören, İSKİ'nin yayınladığı su kalite analiz raporlarına göre, arıtılmış suların arıtma tesisi çıkışında yasal şartların sağlandığını ifade etti.

 

Gören, şöyle devam etti: "Su en temel yaşam hakkıdır ve halk sağlığı açısından halka içilebilir şebeke suyu temin ederken kar amacı güdülmemeli, insani tüketim amaçlı tüketilen su parasız olmalı ve su ticari bir meta olmaktan çıkarılmalıdır. Bunun için de içme suyu temin edilen ve edilmesi planlanan yüzeysel sular ve yer altı suları kaynağında korumalı, havzalarda mutlak koruma alanı sınırları daraltılmalı, bu alanlarda yapılaşmanın önüne geçilmeli ve sanayi tesislerinin kurulmasına izin verilmemelidir."

 

Ambalajlanmış suların içilebilir nitelikte şebeke suyun alternatifi olamayacağını kaydeden Prof. Gören, yakın zamanda musluktan akan sularla ilgili bir çalışma yapacaklarını duyurdu.

 

Gören, bir soru üzerine musluk suyunda arıtma nedeniyle bazı minerallerin yok olduğunu, ancak minarellerin korunarak arıtılmasının mümkün olduğunu dile getirdi. Gören, önerisini "Ben musluk suyunu içmeyi denemek lazım diyorum" diye sundu.

 

SU EVDE KİRLENİYOR

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Bilge Hapçıoğlu, musluk suyunu tercih ettiğini söyledi. Damacana suların denetlenmesinin çok zor olduğuna dikkat çeken Hapçıoğlu, bu suların aynı zamanda güneşte beklemesi, pompaların sık sık dezenfekte edilmemesi nedeniyle de sağlıksız olduğuna işaret etti. Hapçıoğlu, musluk suyun temiz olduğu açıklamalarını hatırlatarak, "Ancak suya ne oluyorsa evde ya da binada oluyor" dedi. Prof. Hapçıoğlu, depoların dezenfekte edilmemesi ya da metal borularda suyun akış hızının düştüğü dirseklerde mikroorganizmalar üreyebilmesi nedeniyle suyun eve girdikten sonra kirlendiğine işaret etti.

 

Hapçıoğlu, suyun sert olmasının sağlıksız olduğu anlamına gelmediğini de ekledi.

 

KULLANIYORUZ AMA İÇMİYORUZ

Prof. Hapçıoğlu, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, kullanım ve içme suyunun aynı özellikle olması gerektiğini belirterek, musluk suların diş fırçalama, yiyeceklerin yıkanması ya da banyo yapılmasında kullanılırken, içilmemesinin anlamsız olduğunu kaydetti.

 

Devletin evdeki ya da binalardaki suların temizliğinden de sorumlu olduğunu söyleyen Hapçıoğlu, tıpkı doğalgaz gibi suyun de evde denetiminin yapılması gerektiğini ifade etti.

 

Sürekli klorun kansere neden olup olmadığı yönündeki bir soruyu yanıtlayan Prof. Hapçıoğlu, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre bu riskin 100 binde 1 olduğu bilgisini verdi. Hapçıoğlu, damacana suların cam şişede olmasının da aynı koşullarda doldurulduğu durumda bir şey değiştirmeyeceğini belirtti.

 

SUYU KORUNMASI KAYNAĞINDA BAŞLAR

Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kuru üyesi Mevhibe Gözcelioğlu, suyun kaynağında korunması gerektiğini ifade etti, Alibeyköy barajının iyi korunmadığı için, artık içme suyu kaynağı olarak kullanılamadığını hatırlattı. Gözcelioğlu, musluk suyunun içilebilir hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

 

Gözcelioğlu, arıtma cihazlarıyla ilgili bir soru üzerine ise bu cihazların bazen temiz suyu bile kirletebileceğini ifade etti.

 

KİMYASAL AÇIDAN DA ANALİZ EDİLECEK

Kimya Mühendisleri Odası'nda Suat Güneş, su havzalarında kentleşme ve sanayileşme olduğuna dikkat çekti. Güneş, "Su bu şekilde hem kirletiliyor, sonra da temizlemek için çaba gösteriliyor" dedi. Bugün suyun mikrobiyolojik açıdan temiz olduğunun söylendiğini belirten Güneş, ancak kimyasal açıdan da değerlendirme yapılması gerektiğini, çünkü tarımsal ilaçların yeraltı sularına karıştığını ifade etti. Güneş, bu nedenle su havzalarını kontrol edeceklerini, numune alacaklarını ve her boyutuyla su analizleri yapacaklarını bildirdi.

 

Güneş, sağlıklı, güvenli ve ücretsiz su için mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. (ETHA)