Türk Tabipleri Birliği (TTB), korona virüse karşı alınan tedbirler kapsamında oluşturulan Pandemi Kurullarına Tabip Odalarının dahil edilmemesini eleştirirken sağlıkçıların halen koruyucu ekipman eksikliğine dikkat çekiyor.

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) ise, sağlık çalışanlarına yönelik 3 ay istifa sınırlandırması yapmadan önce sağlıkçıları bu karara iten sürecin nedenlerinin sorgulanması gerektiği görüşünde.

TÜRKİYE’NİN KORONA VİRÜSE İLİŞKİN HALA BİR STRATEJİSİ YOK’

Türk Tabipleri Birliği, (TTB) korona virüse karşı alınan tedbirler ışığında son gelişmeleri değerlendirmek üzere 10 büyük tabip odası başkanı ile telekonferans yoluyla toplantı yaptı.

Toplantıda öne çıkan başlıkları anlatan TTB Başkanı Sinan Adıyaman, Türkiye’nin hala korona virüse ilişkin bir yönetim stratejisinin olmadığını söyledi.

Duvar’dan Müzeyyen Yüce’nin haberine göre, sağlık çalışanlarının koruyucu ekipmanları olmadan çalıştığına dair çok yoğun şikâyetler olduğunu vurgulayan Adıyaman, gelen şikâyetleri şu şekilde özetledi:

’24 SAATTE 6 MASKE GEREKİYOR’

“Sağlık Bakanlığı, hastanelere ekipman gönderiyor ancak yetmiyor. Bir cerrahi maske 4 saat kullanılabiliyor. 24 saat çalışma sisteminde bir sağlıkçıya 6 maske gerekiyor. Birkaç maske ile sağlık çalışanını çalışmaya zorlarsanız,  virüsü kapmasına ve yaymasına yol açabilirsiniz. Bazı büyük kamu hastaneleri yardım kampanyaları düzenliyor; sorduğumuzda ise N95 cerrahi maske, siperlik ve gömlek eksikleri olduğunu söylediler.  Sağlık çalışanlarının ekipman eksiği en büyük sorun. Bu da sağlık çalışanlarında “mücadeleye silahsız, güvencesiz atıldık” hissi yaratıyor.”

‘İL PANDEMİ KURULLARINA TABİP ODALARI DAHİL EDİLMELİ’

Türkiye’nin hala korona virüs salgın yönetimine ilişkin bir stratejisinin olmadığını ve bu süreçte meslek odalarının salgınla mücadelenin dışında tutulduğunu söyleyen Adıyaman, “Türkiye’de 30 ilde il pandemi kurulları oluşturuldu.  O kurullara sahaya hakim olan tabip odalarından birer üye alınmalı. Epidemiyologlar sürece dahil edilmeli. Salgın hastalıklar ile mücadeleyi en iyi halk sağlığı uzmanları yapar. Birçok ilde tabip odasından meslektaşlarımız çağrılmamış. Ankara’da yapılan toplantıya da tabip odası olarak çağrılmadık. Bu sürecin yönetimi için katı bir uygulama ve toplum hareketliliğinin kısıtlanması gerekiyor. Bu süreçte de günde en az 20- 25 bin test yapılması şart” dedi.

‘HEKİMLERİN HASTA SEÇECEK DURUMA GELMEMESİ İÇİN ETİK ÇALIŞMA HAZIRLIYORUZ’

Vakaların artması ile birlikte yoğun bakım sürecine geçildiğine dikkat çeken Adıyaman, “Bu hastalıkta yüzde 15’lik bir kısım hastanede tedavi görüyor, yüzde 5’i yoğun bakım ihtiyacı duyuyor. Türkiye erişkin yoğun bakım yatağı açısından istatiksel olarak iyi durumda ancak böyle giderse dolabilir. Dolayısıyla hastanelerin yükünü azaltmak için hastanelere başvuru durumunun geciktirilmesi gerekiyor. Bunun için de sosyal izolasyon şart. Hala pazar yerleri açık, inşaat çalışmaları devam ediyor. İstanbul’da hala 4 buçuk milyon insan işe gitmek zorunda.  İtalya örneğindeki gibi hekimler hangi hastayı kurtaracaklarına karar vermek zorunda kalacak. Bu durumun önüne geçmek amacıyla etik kurulu üyelerimiz ile etik çalışma hazırlıyoruz” ifadelerine yer verdi.

ÖZEL HASTANELERDE KESİLEN YÜKSEK FATURALARA SUÇ DUYURUSU

Özel hastanelerin korona virüs tedavisinde yüksek faturalar çıkardığına dair iddiaları da değerlendiren Adıyaman, “Özel hastaneler de pandemi hastaneleri ilan edildi. Öyle duyumlar var ancak teyit edemedik. Vatandaşlar böyle durumlar ile karşılaştıkları taktirde TTB’ye başvursun. Biz konuyla ilgilenip gerekli yerlere suç duyurusunda bulunacağız” dedi.

SES: SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YAYGIN TEST

Sağlık Bakanlığı’nın korona virüsü tedbirleri kapsamında kamu ve özel sektörde çalışan sağlık personeline 3 ay istifa sınırlandırması getirmesini değerlendiren SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden ise, sağlık çalışanlarının istifa ve emeklilik taleplerinin nedenlerine odaklanılması gerektiğine dikkat çekti. Sağlık personelinin yeni tip korona virüse karşı en kritik noktada,  ön saflarda mücadele ettiğini hatırlatan Erden şunları söyledi:

“Sağlık çalışanları kendilerini güvende hissetmedikleri için istifa veya emekliye ayrılma gibi seçenekleri düşünmeye başlayabilir. Çünkü şu anda çok tehlikeli riskler ile iç içe çalışıyorlar. Sağlık çalışanlarının sağlığını koruyamadan, toplum sağlığını koruyamazsınız. O yüzden önce sağlık çalışanlarının sağlığını koruyun ki, bizler de yaşatmak için yaşayabilelim. Yaşamak ve yaşatmak için koruyucu ekipman desteğinin sağlanması gerek diyoruz. Yaşamak için sağlık çalışanlarına yaygın korona virüs testi yapılmasını istiyoruz. Uygun barınma koşulları ve servisler istiyoruz.  Bu taleplerimizi defalarca dile getirmemize rağmen bugün sahada korona virüs tanılı sağlıkçıların her geçen gün artması kaygımızı artırıyor” dedi.

‘KORONA VİRÜS BAŞVURU VE GİRİŞLERİ AYRILMALI’

Hastanelerde korona virüs şüphesiyle başvuruların artığına ve acillerdeki yoğunluğa dikkat çeken Erden, “Biz her ne kadar önemli durumlar haricinde hastanelere gelmeyin desek de korona virüs haricinde de acil durumlar devam ediyor. Kalp sorunu yaşayan hastalar, kemoterapi hastaları trafik kazaları gibi nedenlerle hastanelere başvurular devam ediyor. Bu da acillerdeki yoğunluğun birbirine karışmasına neden oluyor. Buna dönük bir planlamanın acil olarak yapılması gerekiyor. Korona virüs başvuru ve girişleri ayrılmalı. Korona virüs ile başvuran bu hastalar ile acil hastalar karşılaştırılmamalı” diye konuştu.

Kaynak: Duvar