Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, ‘aşıdan kaçan bir Covid-19 varyantının ortaya çıkmaması ve başta aşılanmak olmak üzere maske, mesafe, hijyen kurallarına uyumun sürmesi halinde tünelin ucunda ışığın göründüğünü’ söyledi.

Azap, “Önümüzdeki altı ila dokuz ay içinde pandemik dönem sona erip Covid-19 bir endemik hastalık olarak grip gibi insanlar arasında dolaşmaya devam edecek. Az kaldı, biraz daha dişimizi sıkmamız gerekiyor” dedi.

İstanbul’da bugün başlayan ve üç gün sürecek KLİMİK COVID-19 Simpozyumu’nda toplam 25 oturumda COVİD-19 konuşulacak. Bu önemli etkinliğin ilk gününde basın mensuplarıyla bir araya gelen Azap ve derneğin yönetim kurulu üyeleri, en çok merak edilen soruları yanıtladı.

Bilimsel verilerin, pandeminin bu şekilde yayılmaya devam etmesi halinde virüsün değişmeye devam edeceğini söylediğini belirten KLİMİK başkanı, “Bir vadade, mutlaka aşıların da etkisinden kaçabilen yeni varyantlar karşımıza çıkacak. Dolasıyla pandemi kontrol altına alınana kadar, bu salgını olabildiğince baskılamak zorundayız. Aşılar var, ilk çıktığı zamanlardaki sıkı önlemlere gerek yok.  Ama insanlar, toplumlar arasında virüsün dolaşmasını olabildiğince azaltmak zorundayız” diye konuştu.

Virüsten kendilerini koruyanların aslında en yakınlarından başlayarak sevdiklerini, bütün toplumu ve insanlığı da koruduğuna dikkat çeken Azap, “Böylece pandemi bitebilecek. Hatta kendini koruyanlar, yeni bir virüsün ortaya çıkmasını engelleyerek bütün dünyayı kurtardığını düşünmeli” dedi.

‘ÖNLEMLERE DEVAM'

KLİMİK Genel Sekreteri Prof. Dr. Serap Şimsek Yavuz, Covid-19’un tüm dünyada kontrol altına alınabilmesi için ülkelerde eşit ve yaygın aşılamanın önemli olduğuna dikkat çekti. Bu sağlanana kadar aşıyla birlikte diğer önlemlerin de devam etmesi gerektiğini belirten Yavuz şunları söyledi: “Aşılananlarda hastalığın kötü sonuçlarını engellerken, toplumda, dünyada yeterince aşılama oranına ulaşana kadar yaygın test yapma, maske, mesafe, temizlik, havalandırma ve temas süresini kısa tutma gibi önlemlere devam etmek zorundayız. Yeni varyantların aşıyla elde edilen bağışıklıktan kaçabilmesi veya aşılamanın yeterince yapılamaması gibi sorunlar olmakla birlikte insanların yüzde 80’inde etkili bir bağışıklığın sağlanması halinde büyük oranda rahatlayabileceğimizi söyleyebiliriz.”

‘MU, DELTA KADAR BULAŞICI DEĞİL'

Yavuz, virüsün beklenenden daha fazla mutasyon geçirmesinin en önemli nedenlerinden birisinin, enfeksiyonun kontrolsüz bir şekilde çok fazla yayılması olduğunu anlattı: “Hastalığın daha fazla yayılması, virüsün aşılardan daha az etkilenmesi gibi ciddi sonuçlar doğuran dört adet ‘endişe yaratan varyant’ tanımlandı. Bunları; Alfa, Beta, Gama ve Delta olarak isimlendiriyoruz. En son ortaya çıkan ve tüm dünyada yayılarak etkili olan Delta varyantı, en bulaşıcı olanı ve aşıların etkisinde de bir miktar azalmaya neden oldu. Kolombiya kaynaklı  Mu varyantı, henüz bu tür kötü sonuçlara yol açmadığı için ‘endişe yaratan varyant’ kategorisinde değil. Mevcut veriler Delta kadar bulaşıcı olmadığı için  Mu varyantının hakim virüs haline gelemeyeceğini düşündürüyor. Toplumlarda az da olsa dolaşmaya devam ederse üzerinde mutasyon biriktirerek daha avantajlı bir virüs haline gelebilir. Bu nedenle yakından izlenmekte.”

12 YAŞ ÜZERİ BİR AN ÖNCE AŞILANMALI

Profesör, 12 yaş üzerinin bir an önce aşılanmasının çok önemli olduğunu vurguladı: “Okullar açılmadan 12 yaş üzerinde olanların iki doz aşısının bitirilmiş olması, bizi çok rahatlatacaktı ancak maalesef bu sağlanamadı. Bu grubun en kısa sürede aşılanmasının yanı sıra, okullarda enfeksiyonun kontrol altında tutulabilmesi için şu anda uygulanacak maske, mesafe, hijyen önlemlerine ek olarak düzenli test sisteminin kurulması, sınıflarda havalandırmayı iyileştirecek düzenlemelerin yapılması, toplumda enfeksiyonun azaltılmasına yönelik etkili önlemlerin alınması gibi uygulamalar da gerekiyor. Okulların açılmasıyla, yeterli önlemin alınmadığı durumlarda ne yazık ki vaka sayılarında artışlar olduğunu diğer ülke deneyimlerinde gördük. Okulları açık tutabilmek için toplumda enfeksiyonu azaltacak kısıtlama önlemleri de dahil her türlü önlemin alınması gerektiğini düşünüyoruz.’’

SONBAHARDA ARTIŞ BEKLENİYOR

Türkiye’de Alfa varyantı pikinin yaşandığı nisan ile mayıs arasındaki bir aylık süreçte 10 binden fazla ölümün görüldüğünü, Delta varyantının etkili olduğu son bir ayda ise ölüm sayısının 5 bin civarında olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Şimşek şöyle devam etti: “Ölümlerdeki bu azalmayı aşıya borçluyuz. 5 bin ölüm de çok fazla ve azaltılması aşılama oranının artmasına ve enfeksiyonun toplumda yayılmasını sağlayacak önlemlerin alınmasına bağlı. Sonbaharla birlikte kapalı ortamlarda bulunmanın ve kalabalıkların artması, okulların açılması nedeniyle vaka sayılarının artabileceğini düşünüyoruz.  Bunu azaltmanın en önemli yolu, aşılama oranımızı artırmak.”