Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından ortaklaşa yürütülen “Sağlıklı Okul Projesi” kapsamında Fatihli öğretmenlere bu gün Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde; “diyabet”, “ağız ve diş sağlığı”, “aşı uygulaması” ve “işitme tarama testi” konularında uzmanlar tarafından eğitim verildi.

“Çocukluk Çağı Diyabeti” başlığı altında ilk olarak bilgi veren Dr. Hatice Bingöl, kan şekeri 200 dl üzeri olan çocukların diyabet hastası olduğunu belirterek amaçlarının okul çağındaki çocukları şeker komasından ve şişmanlıktan korumak olduğunu belirtti.

İşte Bingöl’ün diyabet konusundaki diğer uyarıları:

  • Tip 1 diyabet hastası çocuklarda sık sık tuvalete gitme isteği, sürekli susama ve ağız kuruluğu, gece altına ıslatma veli hikâyesi, ağızda çürük elma kokusu, derin soluk alma gibi belirtiler görülür
  • Şeker hastalığı (diyabet) bulaşıcı değildir; insülin, sağlıklı beslenme ve egzersizle tedavisi mümkündür
  • Diyabet hastası çocuğun kan şekeri 70’in altına düştüğünde mutlaka müdahale edilmeli, şeker ya da elma, armut, galeta, bisküvi gibi yiyeceklerle ya da ara öğün verilerek kan değeri 100-250 arasına getirilmelidir
  • Kan şekerinin aşırı düşmesi sonucu oluşan; açlık, ellerde ayaklarda titreme, huzursuzluk gibi belirtilerle kendini belli eden hipoglisemi durumunda çocuk ölebilir. Bu durumdaki çocuğa glucagon (glukagon) iğnesi yapmak bazen hayat kurtarıcı olabiliyor
  • Tip 2 diyabet oluşumunda en önemli risk obezite
  • Obezite en çok ergenlik döneminde görülüyor
  • Obez çocuğa dengeli ve sağlıklı beslenmesi, abur cuburdan uzak durması ve bilgisayarın başında iki saatten fazla oturmaması tavsiye edilmeli
  • Tip 2 diyabet hastaları mutlaka hastanelerin endokrinoloji bölümünden profesyonel destek almalıdır
  • Diyabet olduğu bilinen öğrencilere derste mutlaka tuvalet izni verilmeli ve ayrıca okullarda bu öğrencilerin insülin ilaçlarını saklayabilecekleri bir buzdolabı bulundurulması zorunludur

Bingöl’ün ardından kürsüye gelen Dr. Nesrin Demiralay ise “Koruyucu Ağız ve Diş Sağlığı” konusunda öğretmenleri bilgilendirdi.

“Sağlıklı Okul Projesi” kapsamında Bakanlık olarak ilkokullarda diş taraması ve florürlü vernik uygulaması yaptıklarını söyleyen Demiralay, diş kaynaklı bir sorunun sadece dişle sınırlı kalmayacağını tüm vücudu etkileyebileceği uyarısında bulundu. İşte Demiralay’ın diş sağlığı konusundaki diğer uyarıları:

  • Sabah akşam dişlerimizi düzenli olarak fırçalamalı; ayrıca hasta olalım olmayalım mutlaka her altı ayda bir diş hekimine uğrayıp diş muayenesi olmalıyız
  • Çürüğe zamanında müdahale edilmezse dişin dentin tabakasını geçebilir ve sinirlere kadar etki ederek apseye yol açabilir
  • Flor içeren bezelye büyüklüğündeki diş macunu yumuşak bir fırçaya kuru olarak konulmalı ve dişler, diş etinden dişe doğru bir süpürme hareketiyle, dişin iç yüzeyleri de unutulmadan, en az iki-üç dakika fırçalanmalıdır
  • Altı yaş altı çocuklar çeneleri kapalı olarak ve oval bir şekilde dişlerini fırçalayabilirler
  • Bisküvi, çikolata gibi şeker oranı yüksek gıdalar daha çok çürümeye yol açıyor bu yüzden çikolata yerine elma, armut gibi meyveler tüketilmelidir
  • Parmak emme alışkanlığı, çocukların çene yapısında bozulmaya yol açabilir

Demiralay’ın ardından tekrar kürsüye gelen Dr. Hatice Bingöl, “Okul Çağı Çocuklarında Aşı Uygulaması” ve “İşitme Tarama Testi” konularında öğretmenlere bilgiler verdi.

Aşı yapmadaki amacın vücutta antikor (hafıza) oluşturmak olduğunu söyleyen Bingöl, yapılan aşılar sayesinde ölümcül çiçek hastalığının 1977’den bu yana görülmediğini, söyledi. Bingöl aşı konusunda öğretmenlere bir de uyarıda bulundu: Velinin aşı onayını yazlı ya da sözlü alabilirsiniz ancak aşıyı reddediyorsa mutlaka yazılı onay alın.

Sağlık Bakanlığı olarak ilkokullarda odyometri cihazıyla öğrencilere işitme testi de yaptıklarını söyleyen Bingöl, uygulamada testi yaparken gürültüsüz yer bulmada zorlandıklarını, söyledi.

Bingöl’ün işitme konusunda ise uyarıları şöyle:

  • İşitmenin zekâya etkisi, görmeden daha fazla
  • Çocuğun maruz kalabileceği enfeksiyonlar, travmalar, yüksek gürültülü ortam çocukta işitme kaybına yol açabilir
  • Down sendromlu ve otizmli çocuklarda işitme kaybı riski diğer çocuklara oranla daha yüksek
  • İşitme kaybı olduğu tespit edilen çocuk mutlaka uzman bir hastanenin KBB servisine sevk edilmeli ve profesyonel yardım alması sağlanmalıdır

Haber: Osman Akyol / İstanbul