Türkiye Sağlık Vakfı'nın (TSV), 72 ilde 2 bin 314 kişiyle yaptığı araştırmanın sonuçları, ilaç kullanımında Türkiye'deki israfın boyutlarını gözler önüne serdi.

 

Evlerde kutusu bile açılmayan, kullanım tarihi geçmiş yüzlerce liralık ilaç olduğunu ortaya çıkaran araştırma, bu konuda önlem almaya hazırlanan yetkili kurumların haklılığını kanıtlıyor.

 

''SORUN YOK AMA GEREKSİZ İLAÇ YAZILIYOR''

Araştırmada, katılımcıların yüzde 60'ı sağlık sistemi içinde ilaca erişimde sorun yaşamadığı görüşünü taşıdığı belirlendi. Soruları yanıtlayanların yüzde 53,2'si tedavileri sırasında gereksiz ilaç yazıldığı, yüzde 25,3'ünün de ''bazen'' bu düşünceye sahip olduğunu tespit edildi.

 

Ankete yanıtlayanların yüzde 26,3'ü en az bir kere reçeteye bir başka ilacın yazılmasını istediğini, yüzde 32,1'i bu yola her zaman başvurduğu saptandı.

Ankete katılanların yüzde 67,7'sinin tedavi sonrası ilaçlarını ecza dolabında sakladığı, yüzde 7,8'sinin bir sağlık kuruluşu ya da eczaneye, yüzde 19,4'ü ihtiyaç sahiplerine verdiği, yüzde 5,1'in de attığı belirlendi.

 

ANTİBİYOTİK DEPOSU ECA DOLAPLARINDA YÜZLERCE LİRA YATIYOR

Araştırmaya göre, ecza dolaplarında saklanan ilaçların tutarı yüzlerce lirayı buluyor.

Soruları yanıtlayanların yüzde 37,8'i ecza dolaplarındaki ilaçların bedelinin 100-500 lira, yüzde 27,1'i 500-bin lira, 24,6'sı 100 lira ve altında, yüzde 10,5'i ise bin lira ve üstünde olduğunu belirtti.

 

Bilinçsiz antibiyotik kullanımının yaygın olduğu Türkiye'de ecza dolaplarında saklanan ilaçların başında da antibiyotikler geliyor.

 

Araştırmaya katılanların yüzde 24,6'sının ecza dolabında antibiyotik, yüzde 21,2'sinde ağrı kesici, yüzde 19,8'inde vitamin, yüzde 14,5'inde soğuk algınlığı, yüzde 5,1'inde romatizma, yüzde 14.8'inde diğer ilaçlardan bulunuyor.

 

Soruları yanıtlayanların yüzde 94'ü de evlerinde de en az bir kutu miadı dolmuş ilaç bulunduğunu da ifade etti.

 

ÇOK AZI TAMAMINI KULLANIYOR

Araştırma aynı zamanda çok az kişinin tedavisi için gerekli ilaçları önerilen şekilde kullandığını gösteriyor.

 

Soruları yanıtlayanların yüzde 36,4'ü ''doktorunun reçete ettiği ilacın tamamını önerilen şekilde kullandığını'' belirtirken, yüzde 22,8'i ''iyileştiğini hissettiği an ilacı bıraktığını'', yüzde 17,1'i ''bazen unutup aksattığını'', yüzde 23,7'si ise ''doğal ürünleri tercih ettiğini'' dile getirdi.

 

İLAÇLARIN YERİ ECZA DOLABI

Araştırma, vatandaşların ilaçlarını ecza dolabında sakladığını da ortaya koydu.

Katılımcıların yüzde 43,9'u evdeki ilaçlarını ecza dolabında, yüzde 38,4'ü buzdolabında, yüzde 17,7'si de ambalajda önerilen şekilde muhafaza ettiğini belirtti.

 

EL SÜRÜLMEMİŞ İLAÇLAR VAR

Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 63,3'ü son iki yıl içinde reçetelendirilen en az bir ilacı hiç kullanmamış.

İlaç kullanırken sorunla karşılaşanların büyük bölümü hekime danışırken, sıkıntısını benzer rahatsızlığı olan yakınına soranların sayısı da az değil.

Soruları yanıtlayanların yüzde 28,9'u sorununu aile hekimine, 26,5'i yakınına, yüzde 21,8'i ilacı yazan doktora, yüzde 15,1'i eczacıya, geri kalanı da sağlık danışma hatlarına soruyor.

 

BİLİNÇSİZ İLAÇ KULLANIYORUZ

Araştırmaya göre, halk ilaç kullanımıyla ilgili de yeterli bilince sahip değil.

Soruları yanıtlayanların yüzde 51,7'si doktoru reçete yazarken sürekli kullandığı, yüzde 40,2'si ise alerjisi olan ilaçları söylemiyor.

 

Katılımcıların yüzde 86,1'i bir rahatsızlığı olduğunda arkadaş, dost, akraba tavsiyesiyle ilaç kullanıyor. Yolculuğa çıkarken tedbiren yanına ilaç alanların oranı ise yüzde 56,4.

Ecza dolabındaki miadı dolan ilaçları düzenli olarak ayıklayanların oranı yüzde 36,3 iken, katılımcıların yüzde 7,2'si en az bir kez, yüzde 3,2'si de düzenli olarak yurt dışından ilaç getirtmiş.

 

REKLAMA İNANIYORUZ

Araştırma sonucunda, ilaç yerine basında çıkan reklama ya da akraba tavsiyesine göre ürün kullananların oranı ise yüzde 26,4 olarak belirlendi.

Katılımcıların yüzde 27,5'i bu ürünleri doktora, yüzde 35,7'si eczacıya danışarak kullandığını ifade etti.

 

''ETKİLİ TEDBİRLER ALINMALII''

Araştırmanın sonuç ve öneriler bölümünde, ülkede yıllık 350 bini aşan reçete harcamasının 16 milyon liraya ulaştığı, bu harcamanın reçete başına 46 lirayı bulduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun yıllık 35 milyon lirayı aşan harcamalarında kaliteli sağlık hizmeti sürdürülebilirliğinin sağlanması için etkili tedbirlerin alınması gerektiği belirtildi.

 

Akılcı ilaç kullanımı ile ilgili farkındalık oluşturacak kampanyalar düzenlenmesi önerilen araştırmada, reçeteye ilaç yerine etken madde yazılmasının yerinde olacağı görüşü dile getirildi.

 

''ETKİLİ KAMPANYA YÜRÜTÜLMELİ''

Araştırmayı değerlendiren Türkiye Sağlık Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Murat Balaban da ''Çok ilaç yazan doktorun iyi doktor kabul edilmesi, antibiyotiğin her derde deva görülmesi'' gibi yaygın ama yanlış alışkanlıkların değiştirilmesi gerektiğini belirtti.

 

Balaban, akılcı ilaç kullanımı için dumansız hava sahası ve obezite ile mücadele programları gibi başarılı kampanyalar yürütülmesinin önemine işaret etti.