Bebek maması üreten bir firmanın raflardan alınmış ürünlerinden yapılan analizlerde GDO tespit edilmişti. Bu ürünlerle ilgili Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı, “söz konusu bebek mamasının ithalat kontrollerinde GDO analizi yaptırılmış GDO tespit edilmediğinden ithalatına izin verilmiştir. Ancak piyasa denetimlerinde GDO tespit edildiğinden bebek mamalarının toplatılması sağlanmış ve ilgili firma hakkında hukuki süreç başlatılmıştır.” denilmekteydi. 29 Mayıs 2014 günlü Resmi Gazete’de ise GDO yönetmeliğinde değişiklik yapan Bakanlık, tüm bebek mamalarında GDO kullanımını serbestleştirdi.

Evrensel'de yer alan habere göre Biyogüvenlik Kanunu’nun yasaklar başlıklı 5. Maddesinde, GDO ve ürünlerinin bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması yasaklanmıştır. Kanundaki bu açık düzenlemeye rağmen, bugün yapılan yönetmelik değişikliğiyle bu yasak yönetmelikle delindi.

Kanun’daki bu yasağı delmek için Bakanlık, Kanunda tanımı olmayan bir kavramı yönetmeliğe koydu. Bu kavram şu şekilde tanımlanmış, “GDO Bulaşanı: Genetik modifikasyon teknolojisi uygulanan veya uygulanmayan bir üründe, birincil üretim aşaması dahil üretim, imalat, işleme, hazırlama, işleme tabi tutma, ambalajlama, paketleme, nakliye veya muhafaza sırasında ya da çevresel faktörler ile teknik olarak engellenemeyen, önlenemeyen veya tesadüfi olarak bulaşan GDO’ları,” piyasa denetimi sırasında ya da Türkiye’ye girişi sırasında, “Yüzde 0,9 ve altında GDO tespit edilmesi halinde bu durum GDO bulaşanı olarak” kabul edileceği de bu yönetmeliğe işlenmiştir.

“GDO bulaşanı olan ürünlerde bulaşan olarak tespit edilen genlerin Biyogüvenlik Kurulu tarafından onaylanmış olması durumunda ürünler onay amacına uygun olarak kullanılabilir” denilmiştir. Kısaca Bakanlık, Türkiye’de Biyogüvenlik Kurulu bugüne kadar sadece hayvan yemi ihtiyacına yönelik ürünlerde bulunan GDO’lara izin vermiştir. Bu GDO’lara Biyogüvenlik Kurulu izin verdikten sonra, aynı gen insan ürünlerinde de çıkarsa, ürünün piyasada kullanılmasına izin verilecektir. Bu düzenleme Biyogüvenlik sistemine tamamen aykırıdır.

Biyogüvenlik Kanunu’nu yok saymak demektir. Kanun’un yasaklar başlıklı 5. Maddesinin ç bendinde, “GDO ve ürünlerinin Kurul tarafından piyasaya sürme kapsamında belirlenen amaç ve alan dışında kullanımı” Yasaktır. Oysa bu yönetmelikle hayvan yeminde bulunan gen, eğer ki çocuk maması dahil diğer insan gıdalarında da bulunursa bunlar tüm ürünün binde dokuzunun altındaysa bu ürünlere izin verilecektir. Hem de ister üretim aşamasında isterse de paketleme, nakliye, ambalaj aşamasında gdo bulaşmış olmasına bakılmaksızın. GDO’lu olarak üretilen bir ürünü bile, binde dokuz eşiğinin altında denilerek, GDO’lu olmaktan çıkarmanın yolu bulunmuştur.

Oysaki Biyogüvenlik Kanunu’na göre “Bulaşan” kavramıyla kast edilen, gıda veya yeme kasten ilave edilmeyen ancak, gıdanın birincil üretim aşaması dâhil üretimi, imalatı, işlenmesi, hazırlanması, işleme tabi tutulması, ambalajlanması, paketlenmesi, nakliyesi veya muhafazası ya da çevresel bulaşma sonucu gıdada bulunan, hayvan tüyü, böcek parçası gibi yabancı maddeler hariç olmak üzere her tür maddeyi kapsar. Oysa bu yönetmelikteki düzenlemeyle, GDO’lu bulaşan kavramı icat edilmiş ve kasten olup olmadığına bakılmaksızın Kanun’daki yasaklar delinmiştir. Bu durumda şunu söylemek mümkündür: Gıda piyasasında suç işleyen firmaları kurtarmak için, tüm ürünlerde ve en başta bebek mamalarında GDO serbest hale getirilmiştir.