Eczacılar, 112 Acil Sağlık Hizmetleri’nde çalışan acil tıp teknisyenleri ile tıbbi sekreterler pandemi sürecinde yaşadıkları sorunları anlattı.

112 Acil Sağlık Hizmetleri’nde çalışan acil tıp teknisyenleri, sayıları hızla artan Covid-19 hastaları nedeniyle kalp krizi geçiren hastalara veya trafik kazalarında yaralanan kazazedelere yetişmekte zorluk çektiklerini belirterek bir 112 krizinin kapıda olduğuna dikkat çekti.

Eczacılar ise son aylarda çok sayıda Covid-19 hastasının eczanelere ilaç almak için geldiğini, Covid-19 belirtisi olan hastaların hastaneye veya aile hekimliğine gitmek yerine öksürük şurubu gibi ilaçları satın alarak kullandığını belirtti.

BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre, hastanelerde çalışan tıbbi sekreterler de koruyucu ekipman eksikliğine vurgu yaptı.

SON AYLARDA AMBULANS KRİZİ DE PATLAK VERDİ

İstanbul’da 112 Acil Sağlık Hizmetleri’nde çalışan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir acil tıp teknisyeni, Covid-19 vakalarındaki artışla beraber 112 ekiplerinin hastalara yetişemediğini ifade ederek, “Özellikle pandemi sürecinin başında kişisel koruyucu ekipman konusunda bazı sıkıntılar yaşadık. Hastanelerdeki sağlıkçılar bir koruyucu ekipmanı veya kıyafeti 3-4 saat kullanabiliyor ama biz 3-4 saatte çok sayıda hastaya gittiğimiz için ekipmanlarımızı daha sık değiştirmemiz gerekiyor. Pandeminin başına kıyasla özellikle son aylardaki vaka sayılarının tırmanmasıyla beraber çok yoğun çalışmaya başladık” dedi.

COVİD-19 HASTALARI AMBULANSLA TAŞINIYOR

“İstanbul Valiliği’nin oluru ile tüm Covid-19 hastalarının ambulansla eve ve hastaneye nakli için kolaylık gösterileceği söylendi, bu da müthiş bir iş yükü yarattı” diyen 112 Acil Sağlık Hizmetleri’nde çalışan bir başka acil tıp teknisyeni de şunları anlattı:

“112 komuta merkezi ben bir vakaya giderken, ‘Hayır buradaki vakaya git, bu daha acil diyor’ ve bu da bir karmaşaya neden oluyor. Vakanın aciliyetine göre bir vakaya giderken başka bir vakaya yönlendirilmemiz normal ama bunun son zamanlarda çok sık yaşanması dikkat çekici. Daha önce bu kadar sık yaşanmıyordu. Önceki gün iki, üç defa gideceğim Covid-19 vakası durduruldu ve kalp krizi, trafik kazası gibi vakalara yönlendirildik.

Mesela Kadıköy’deki bir ambulans ekibi, Kadıköy’e pek yakın sayılmayan Sancaktepe’ye gönderiliyor. Örneğin, bir vatandaş pozitif ve aracı yok. ‘Ben evime nasıl gideceğim?’ Dediği zaman ambulans yönlendiriliyor bu da ekstra bir iş yükü doğuruyor.

Bu Covid-19 hastası elbette evine götürülmeli ama bunun için ambulansa ihtiyaç yok, 112 haricinde başka bir oluşumla çözülebilecek bir şey bu.” Son zamanlarda çok fazla Covid-19 hastası geliyor

“Biz kendi önlemlerimizi alıyoruz ancak, eczanemize çok sık Covid-19 hastası geliyor. Diğer sağlık çalışanları gibi bizler de risk ve baskı altında hissediyoruz” diyen Ankara’nın Yenimahalle İlçesindeki bir eczacı, “Covid-19 hastası direkt kendisi gelip ilacını alıyor. Hastayı eve yolluyorlar ama daha sonra eczaneye geliyor. Onların evde karantinada olup olmadığına dair kontroller yapılmadığı için daha sonra evden çıkıyorlar. Mayıs ayında eczanemize gelen Covid-19 vakalarıyla son aylarda gelenlerin sayısındaki artış çok fazla. Pandeminin ilk dönemlerinde eczaneye iki ayda toplam 5-6 Covid-19 hastası gelmişti ama şimdi günlük en az 1-2 tane Covid-19 hastası geliyor” ifadelerini kullandı.

COVİD-19 BELİRTİSİ OLANLAR ÖKSÜRÜK ŞURUBU ALIYOR

Eczanesine çok sayıda temaslı olan veya Covid-19 belirtisi olan hastanın geldiğini ve bu hastaların hastaneye gitmek yerine öksürük şurubu gibi ilaçlar aldığını söyleyen İstanbul’daki bir eczacı da şunları anlattı:

“Kendimizi risk altında hissediyoruz. Hastaları bir an önce isteklerini karşılayıp eczaneden çıkarmaya çalışıyoruz. İstediğimiz kadar önlem alalım ama sonunda temas kurmak durumunda kalıyoruz. Test yapılmamış hasta yakınları gelip gidiyor ve bu durumdan onlar da rahatsız. Ancak hasta için ilaç, vitamin vs. almaları gerekiyor. Bazen öyle hastalar geliyor ki maske takmayı bile kabul etmiyorlar. Bu sürecin başından sonuna kadar eczacıların göz ardı edildiğini düşünüyorum. Hastalar eczaneye gelirken daha rahatlar. Gerekli tedbirleri umursamıyorlar.”

KAĞIT REÇETE ECZACILAR İÇİN BÜYÜK BİR RİSK OLUŞTURUYOR

Birçok eczacının ve sağlıkçının Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğini hatırlatan Ankara’daki Eczacı Derya Bektaş da “Genelde reçeteler elektronik olarak geliyordu. Ancak sistemin çalışmamasından kaynaklı elektronik reçeteler oluşturulamıyor ve kağıt reçeteler veriliyor. Salgının ilk dönemlerinde Covid-19 reçeteleri eczanelerden karşılanıyordu sonrasında hastanelerden karşılanmaya başlandı. Şu anda ise tekrar kağıt reçete şeklinde eczanelerimize geliyor. Bu çok ciddi bir sıkıntı. Karantinaya almanın mantığı hastanın temasını sıfırlamak iken hasta elinde reçetesi ile eczaneye geldiğinde eczacıya, eczane çalışanlarına temasta bulunuyor. Biz bu mesleği seçerken bunun bilincinde seçtik ancak ihmallerden dolayı da ölmek istemiyoruz. Sağlık sistemini sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için, sistemin bir ayağı olan eczacıların ve eczanelerin daha fazla korunması gerekiyor” diye konuştu.

ÖNLEM ALINMALI VE KARANTİNA KOŞULLARI SAĞLANMALI

İhmallerin son bulması gerektiğinin altını çizen, Edirne’de eczacılık yapan Eczacı Gürkan Kılıç, “Bazı durumlarda Covid-19 hastaları eczaneye geliyor. Bu da büyük bir risk oluşturuyor. Bazen hastalar hastaneden ilacını almasına rağmen eczane eczane gezip bunu nasıl kullanacağım diye de sorabiliyor. Bu konuda gerekli önlemlerin ve karantina koşullarının sağlanması lazım. Covid’li hastalar veya hastalarla temaslı olanlar eczanemize geliyorlar. Bu durum bizler için çok büyük bir risk oluşturuyor. Geçmiş aylara oranla Edirne’de çok büyük bir artış yaşanmadı. Birçok meslektaşımız hayatını kaybetti, ben de koronavirüse yakalanıp tedavi gördüm. Ancak, mesleğimiz gereği tedbirleri alıp görevimizi yapmaya devam edeceğiz” dedi.

CERRAHİ MASKE HARİCİNDE BİR ŞEY VERİLMEYECEĞİ SÖYLENDİ

Hastaneye gelen tüm hastaları karşılayan, Sağlık Bakanlığı sistemine girişlerini ve kayıtlarını yaparak hastaları yönlendiren tıbbi sekreterler de sorunlarını anlattı.

Hastalarla temas halinde oldukları için büyük risk altında olduklarını belirten Ankara’da devlet hastanesinde çalışan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir tıbbi sekreter pandemi döneminde yaşadıkları şöyle anlatı:

“İlk başlarda herkese verilmediği gibi bize de günde iki tane maskenin haricinde başka koruyucu ekipman verilmeyeceği söylendi ve Covid-19 servisinde çalışmamız istedi. Ek ödeme verilmedi bizlere, sadece hekimlere ve az oranda hemşirelere verildi ama tıbbi sekreterlere, temizlik işçilerine veya bilgi işlem servislerinde çalışan sağlık emekçilerine hiçbir şekilde bir ödenek verilmedi. İzin almak istediğimde bir çok arkadaşımız Covid-19 olduğu için izin alamayacağımızı söylüyorlar.”