Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, Sağlık Bakanlığı'nın cumartesi çalışma dayatmasına karşı yarın, 3 gün sürecek greve başlıyor.

Bakanlığın 1 Ocak 2015 tarihinden beri çalışanlara dayattığı cumartesi fazla çalıştırmaya karşı, aile hekimleri ve ASM çalışanları çeşitli eylemler yapıyordu. Sağlık Bakanlığı, bu direnişi kırmak için, yeni ödeme yönetmeliğinde cezaları 4 kat artırarak ASM çalışanlarını işten atmakla tehdit ediyor. Türk Tabipler Birliği(TTB) Aile Hekimliği Kolu, yarından itibaren 20-21-22 Mayıs tarihlerinde 3 gün greve çıkacak. Sağlık emekçileri yarın saat 11:00’da Beşiktaş Demokrasi Meydanı’nda düzenleyecekleri ‘nitelikli ve ücretsiz sağlık kürsüsü’ne tüm vatandaşları da davet ediyor. 

HEDEF ÖZEL HASTANE ZİNCİRLERİ

Sağlık Bakanlığı'nın Aile Sağlığı(ASM) ve Toplum Sağlığı Merkezi çalışanlarına yönelik nöbet ve angarya dayatmasına, son derece önemli bir alan olan acil sağlık hizmetlerinin ASM çalışanlarına yönlendirilmek istenmesine karşı TTB Aile Hekimleri Kolu Başkanı Fethi Bozçalı, sağlık emekçilerinin tepki ve taleplerini Evrensel’e anlattı.

Sağlık Bakanlığı’nın yenilediği sözleşme ile cumartesi nöbetine gitmemenin cezasının 20 puan olarak değiştiğine dikkat çeken Bozçalı, “70 bin sağlık çalışanı şu an işinden atılma tehdidiyle karşı karşıya. Ceza yöntemiyle zapturapt altına alınmaya çalışılıyoruz” dedi. Sağlıkta dönüşümün 1. basamak ayağının henüz pilot uygulaması aşamasında olduğunun altını çizen Bozçalı, “Sağlık çalışanlarını düşük ücretlerle çalıştırarak daha sonra özel hastanelere yönlendirmeyi hedefliyorlar. İşletmecilere kâr için sağlık emekçileri hastane zincirlerine pazarlanır hale getirilecek” dedi.

‘HALKI DÜŞÜNMÜYORLAR’ İDDİASINA YANIT

Fethi Bozçalı, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan “TTB halkın sağlığını düşünmüyor” suçlamalarına da yanıt verdi: “Sağlık Bakanlığı madem halka sahip çıktığını söylüyor neden vatandaştan 12 kalem para alıyor? Biz vatandaşlarımızın 1. basamakta nitelikli ve ücretsiz hizmet almasını istiyoruz. Sağlık sigorta primini ödeyemeyen büyük bir nüfus var. Bakanlık bu insanların sağlık hizmeti almaları için ne yapıyor? Anne-bebek ölümlerinde artışlar var. Kızamık salgınları var bunun için ne yapacaklar. Sağlık sorunlarının çözümü için cumartesi nöbetleri yerine nitelikli sağlık politikaları hayata geçirilmeli” dedi.

KİMSE MAĞDUR OLMAYACAK

Aile hekimlerinin üç günlük grevi öncesinde 19 Mayıs tatili olması sebebiyle aile hekimleri 3 yerine 6 gün boyunca hizmet veremeyecek. Bu durum için aile hekimlerinin tedbirlerini aldığını anlatan Bozçalı, vatandaşları mağdur etmeyeceklerini söyledi. Bir günlük iki günlük grevlerin seslerini duyuramadığını ifade eden Bozçalı, “Başka çaremiz kalmadı. Bu uyarı grevimiz. Taleplerimiz karşılanmazsa demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanacağız” dedi. Bozçalı ayrıca yarın Beşiktaş Demokrasi Meydanı’nda toplanacaklarını belirterek “Sağlık hakkını tartışmak amacıyla nitelikli ve ücretsiz sağlık kürsüsü kuracağız. Sağlık hizmeti nedir nasıl bir sağlık hizmeti hakkımız var bu konuda vatandaşlarımızı bilgilendirmek istiyoruz. Bu amaçla hazırladığımız broşürleri de yarın dağıtacağız. Tüm vatandaşlarımızı bizimle dayanışmaya ve nitelikli, ücretsiz birinci basamak sağlık hizmeti için mücadele etmeye çağırıyoruz” diye konuştu.

10 SORUDA AİLE HEKİMLERİNİN GREVİ

1. İş bırakma hangi amaçla yapılacak?

Hakları için mücadele eden birinci basamak sağlık çalışanlarınca yapılacak iş bırakmanın amacı; kendilerine dayatılan işten atılma tehdidine ve insani olmayan çalışma koşullarına karşı tepkisini ortaya koymak, sesini kamuoyuna duyurmak, mağduriyetlerini dile getirmek, taleplerinin gerçekleşmesini sağlamak.

2. Talepler neler?

Uluslararası ve ulusal yasalarla güvence altına alınan dinlenme hakkına karşı; Cumartesi fazla çalışmaya kaynaklık eden genelgenin iptal edilerek uygulamadan vazgeçilmesi. İş güvencesini ortadan kaldıran, çalışma koşullarını ağırlaştıran yönetmeliklerinin geri çekilmesi.

3. Cumartesi eylemleri sürecek mi?

Ceza puanlarının artırılmasına rağmen birinci basamakta örgütlü tüm sendika, dernek ve meslek odaları, cumartesi direnişini sürdüreceklerini ilan etti.

4. İş bırakmanın ne faydası olacak?

Birinci basamak sağlık çalışanlarına, haksız ve hukuksuz şekilde uygulanan fazla çalıştırma ve buna karşın dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen ceza ve insani olmayan çalışma koşullarını içeren yönetmeliklerin kamuoyu tarafından bilinmesi; Bakanlığın, haksız ve hukuksuz yasal düzenleme ve uygulamalarının teşhir edilmesi, gündem oluşturulmasının etkili olması bekleniyor.

5. Seçim öncesi iş bırakma doğru mu?

Seçime 1.5 ay kala, yani 16 Nisan da ceza artırımını 4 katına çıkaran, çalışanları işten atmakla tehdit eden, kaderlerine razı olmaya zorlayan Sağlık Bakanlığı, çalışanları 3 günlük iş bırakmaya mecbur etti.

6. Neden 3 gün?

Çalışanların kendi arasında yaptığı tartışmalar sonucu, önceden yapılan bir günlük ve 2 günlük iş bırakma eylemlerinin, ülke gündeminin çok yoğun olması nedeniyle istenilen etkiyi yaratmadığı kaygısı, 20 ceza puanı gibi ağır baskıları daha güçlü göğüslemek amacıyla 3 gün olarak belirlendi.

7. Eylem meşru mu?

Meslek odaları, dernek ve sendikaların yetkili kurullarının almış olduğu 3 günlük iş bırakma kararı ve çağrısı, yasalarımıza, anayasamıza ve ülkemizin imzaladığı uluslar arası anlaşmalara uygun.

8. 3 gün iş bırakmanın yasal dayanağı var mı?

1,2 ya da 3 günlük iş bırakma kararları, birçok yasal platformda, çalışanların ortak talepleri doğrultusunda, örgütlenme özgürlükleri, hak arama özgürlükleri kapsamında değerlendiriliyor. Hak arama yasalarla güvence altına alınmış. Buna ilişkin birçok olumlu yargı kararı var.

9. Ceza puanları arttı sözleşmeler fesih olur mu?

Ceza puanlarının geçerli olabilmesi ancak yasal sürecin tamamlanmasıyla mümkün olacak. Verilen ceza puanlarının, üst yargı kararları dayanak gösterilerek bazı mülki amirler tarafından ret edildi. Cezaların idare tarafından onaylanması durumunda yargıya taşınacağı, yerel ve evrensel hukuka aykırılığı açık olan cezaların yaşama geçirilemesi olası değil.

10. Talepler kabul görmezse ne olacak?

20-21-22 Mayıs iş bırakma eylemi uyarı niteliğinde. Talepler kabul edilene dek iş bırakma dâhil, her türlü eylem ve etkinliliklerimizi artırarak kararlı bir şekilde sürdürülmesi hedefleniyor.

(Tolga Alp Turgut / Evrensel)