İstanbul Taksim'de İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım Pazar günü düzenlenen ve 6 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan bombalı saldırıya dair soru işaretleri halen aydınlatılmadı.

İçişleri Bakanlığı saldırıdan PKK ve YPG'yi sorumlu tutarken TSK dün Suriye'nin kuzeyi ve IKBY'de hava operasyonu düzenledi.

YPG ve PKK saldırıyla ilişkilerinin bulunmadığına dair açıklamalar yaparken, saldırının zanlısı Ahlam Albashır'ın ifadesine dair Sabah'ta yer alan haberde, ÖSO bağlantısına ilişkin ayrıntılar dikkat çekti.

Sabah'tan Dilek Yaman Demir'in haberinde Albashır'ın emniyetteki mi savcılıktaki mi olduğu belirtilmeyen bir ifadesi yer aldı.

Habere göre Albashır, ifadesinde "Abim Muhammed, Özgür Suriye Ordusu'nda üst düzey komutandır. Muhammed, IŞİD saldırısı sırasında yaralanmış ve iki bacağında da protez takılıdır" dedi. Haberde ayrıca Albashır'ın bombalı paket elindeyken "korktuğu ve 112'yi aradığı ancak Türkçe bilmediği için konuşamadığını" söylediği de yer aldı.

Habere göre Albashır'ın ifadesinin devamında şunlar yer aldı:

"2017 yılında ablam Meryem'le YPG kontrolündeki Menbic'e gittik. Burada Ahmet A. ile sevgili olduk. 2 ay sonra ayrıldık. 2 ay boyunca benden YPG için bir talepte bulunmadı. Menbic'de YPG üst düzey yöneticileri beni aleyhlerine casusluk yaptığım için tutukladılar. 1 ay Menbic'de cezaevinde kaldım. Cezaevinden çıktıktan sonra, 'Hacı ile görüşeceksin' diye beni aradılar. Hacı üst düzey sorumluydu. İlk seferinde gözlerim bağlıydı. Görmedim. Sen ÖSO'ya çalışıyorsun dediler. Birkaç hafta sonra yeniden beni hacıya götürdüler. Bu kez gözlerim açıktı. Vücudunun görünen yerinde dövmesi vardı. Beni ÖSO'ya casusluk yapıyorsun ailene zarar gelecek diye korkuttular. Bilal beyaz tenli siyah sakallı vücudunda lekeleri olan ufak tefek biridir. Bana zorla sahip olmaya çalışınca ben evi terk ettim. Hacı ise, 'Bilal ne isterse yap yoksa abin ve ablana zarar gelir' diye korkuttu, ben de Bilal'e döndüm.

Hacı ve Bilal'in talebiyle birkaç kez Taksim'e gittim. Bilal bana Taksim'de çok polis var mı diye sormuştu. Taksim'e iki kez korsan taksiyle gittim, döndüm. Hacı benden Taksim heykelinin önünde video çekmemi istedi. Ben de bu sebeple hacıya göndermek üzere Taksim'deki heykelin önünde video çektim ve gönderdim. Sonrasında etraftaki mağazaları çektim. Görüntülerdeki patlamanın gerçekleştiği yerin videosunun olması ise tesadüf. İsteyerek çekmemiştim.

Bilal uyuşturucu içer. Ben içmem. Olay günü Taksim'e gideceğimiz gün bana rahatlatıcı olduğunu söylediği bir adet hap verdi. Ben hapı neden veriyorsun diye sorduğumda, 'Benim üstümde kalmasın sen taşı' dedi. Bilal gideceğimiz gün ilk kez bu kadar iyi davranıyordu. Korsan taksi çağırıp gittik. Yolda biriyle konuşup, 'Tamam kardeş geliyoruz' diye biriyle konuştuğunu birine bilgi verdi. Elindeki çantayı bana verip 'sen gez ben geleceğim' dedi. Çantayla araçtan indim. İstiklal'e doğru yürümeye başladım.

Çantaya baktığımda içinde cips, kek gibi yiyecek poşetleri vardı. Alt kısımda yumuşak dokulu bir paket vardı. Korktum 112'yi aradım. Çıkan şahısla Türkçe bilmediğim için konuşamadım. Korkmuştum. Bu sırada Hacı aradı. Benim arkadan çekilmiş bir görüntümü gönderdi. Görüntüyü anlayamadan Hacı, 'Çantayı bırak, oradan ayrıl. Başkası gelip çantayı alacak' dedi. Ben de bırakıp gittim."

AHMAD HAJ HASAN DA "AĞABEYİM ÖSO'DA ŞEHİT EDİLDİ" DEMİŞTİ

Sözcü’den Fırat Fıstık’ın haberinde de Albashır'ın kısa süreliğine evinde kaldığı Ahmad Haj Hasan'ın ifadesine yer verilmişti. Ahmad Haj Hasan'ın savunmasında PKK'lı olmadığını, ağabeyinin Özgür Suriye Ordusu'nda savaşırken hayatını kaybettiğini özellikle belirttiği kaydedilmişti.

Hasan, “Ben asla PKK’yı tutmuyorum. Benim ağabeyim Suriye Özgür Ordusu’nda şehit edilmiştir. Benim bu olayla bir ilgim yoktur” dediği aktarılmıştı.