Rusya ile Amerika Türkiye ve Suriye-Rojava üzerinde it dalaşına girdi. Önce Rusya ve ittifak halinde olan ülkeler Türkiye'yi Cerablus'a soktu ve daha fazlası da isteniyor. Amerika'da bu duruma bir yerde dur demek ve pozisyonunu kaybetmemek için Gri Spi ya da çok bilinen ismi ile Tal-Abyad'a birlik kaydırdı. Bununla da yetinmeyip varlığını göstermek için bayrak çekti.

Almanya ve İngiltere’nin uyarıları işte tam bu it dalaşında filler tepişirken, çimenlerin ezileceği korkusundan olsa gerek. Bakalım bunun karşısında diğer uluslararası aktörler ne yapacak, iş yerel aktörlerin kontrolünden çıkalı hayli oldu.

RUSYA..

Rusya daha önce dediğim gibi kendisine bağlı olan Esad'ın güçlü şekilde Suriye'nin başında kalmasını istiyor. Yerel aktörler ile bu duruma uygun şekilde ittifaklar geliştiriyor. Rusya Suriye üzerine Türkiye'ye uyarılar yapsa da Türkiye aracılığı ile ilk defa radikal dinci unsurlar ile işbirliği içerisine girdi. Bu Cerablus operasyonu ya da ilhakını bu şekilde okumak gerekiyor. Burada Amerika bende Türkiye'ye destek verdim dese de bu tamamen yalan, Amerika pozisyonunu kaybetmemek için bu duruma böyle katlanmak zorunda kaldı.

AMERİKA..

Amerika'ya gelirsek o niyetini başından itibaren açık etti zaten güçlü bir Suriye istemiyor. Ortadoğu'da kendi çıkarlarına göre başlattığı yeni düzenlemelerine göre Esad ve güçlü Suriye uygun bir partner değil, bir çok yerde yaptığı gibi radikal selefi-vahabi paramiliter güçler ile Rusya'dan uzak Suudi çizgisine yakın işbirlikçi bir düzeni Suriye'de hakim kılmak istiyor. Rojava Kürtlerine verdiği destek ise dediğim gibi güçlü bir Suriye ve Esad yönetimi istememesinden dolayı, elbette sahada en güvenilir iş yapılabilecek aktör olması da var. Tabi okurun en doğal sorusu şu olacaktır Amerika ne kadar güvenilir bir aktör , bence Amerika ile iş yapmak şeytan ile aynı yatağa girmek gibi bir şey çok dikkatli olmak gerekir.

TÜRKİYE..

Türkiye devletine gelince Kürt fobisi ona her türlü çılgınlığı yaptırabilir. Suriye'ye ve özellikle Rojava'yı geçmişten beri hep ilhak etmek istiyordu. Çok daha iyi durumda iken daha darbe ile gücü zayıflamamışken böyle bir imkanı ona uluslararası konjonktür sunmadı. Fakat uluslararası olduğu gözüken 15 Temmuz darbesi sonrası Rojava kapıları Türkiye'ye açıldı. Türkiye devleti gelecekte bu ilhakın neler getireceğini hesaplamadan bu işe direk atladı. Hem de televizyon şovları ile Cerablus fatihi olarak kendini lanse ettirdi. Onun amacı Kürt koridoruna izin vermemek, ayrıca iktidarını ve devleti yeniden bu süreçte organize edecek.

Amerika'nın bu hamlesinden kurtulmak için Türkiye devleti yine El-Nusra ya da IŞİD çetelerini devreye sokabilir. Bu süreçte herkes dikkatli olmalı, Almanya ve İngiltere'nin aldığı tedbirler yabana atılmadan kalabalık yerlerden ve hedef olarak düşündüğünüz her yerden uzak durun. Türkiye devleti yaptığı bu ilhak hareketi ile Ortadoğu'da yaşanan savaşı evimize kadar soktu. Bundan sonra fiili savaşın parçası olduğumuzu unutmadan da hareket etmeniz gerekir. Yani ilk başta belki kalabalık yerlerde olmamanız sizi kurtarır peki daha sonra ne olacak.

Bu yangın yerinden kurtuluş elbette mümkün, fakat bunu için herkesin azami bir çaba göstermesi gerekiyor. Türkiye devletine , AKP hükümetine öncelikle giriştiği Suriye-Rojava macerasından vazgeçmesi çağrısı yaparak, hükümet ve devket üzerinde baskı oluşturmamız gerekiyor. Elbette bu yeterli değil TC bağli askerlerin bir an önce geri Türkiye'ye dönmesi gerekmektedir. İlhak bitince her şey biter mi hayır ama en azından niyet belirtisi olarak olumlu olur yoksa zaten bugün herkes biliyor ki Türkiye'de bir çok IŞİD üstü var ve bir çoğunun ev sahipliğini bizzat TC devleti yapıyor. İlhak sona erdirildiğinde bu sefer IŞİD ve diğer Selefi-Vahabi El Kaideci çetelere Türkiye'nin ev sahipliği yapmaması için yine devlete kampanyalar ile baskı oluşturmak gerekiyor.

Yukarıda söylediğim şeyler yapılabilirse Türkiye yangın yeri olmaktan çıkabilir. Yoksa küçük çıkarlar için Afganli radikal dincilere destek veren Pakistan'ın hali bugün ortada, bizimde onlara benzememiz bugün gerçekten an meselesi. Uluslararası güçler it dalaşı da yapar, başka şeylerde yapar fakat baktı olmadı çeker gider. Peki soruyorum bizim gidecek yerimiz var mı cennette olsa cehennem de olsa yaşayacak yerimiz burası. Bu yüzden tüm çıkarları bırakıp bugün buna yoğunlaşmamız gerekmekte, eğer bir tercih yapmamız gerekirse insanlık düşmanı IŞİD ile yan yana olmayı değil, bin yıldır yan yana yaşadığımız dediğimiz Kürtler ile ittifakı daha fazla düşünmemiz gerekmektedir.