Adnan Genç / Demokrat Haber

Çok sevgili, sendikacı genç bir dostum; önemli ve gerekli bir kitap hazırlamış. Özellikle sendika eğitmenlerine, yönetimlerine ve işçi liderlerine yönelik… DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık’ın, Nota Bene Yayınevi’nden çıkan ‘Küresel Sendikalar Kılavuzu’, uluslararası sendikal hareketin tarihini inceliyor ve küresel sendikalar hakkında güncel bilgiler veriyor. Sendika eğitimlerinde kullanılmak üzere hazırlanan kitap, konuyla ilgilenen araştırmacılar ve öğrenciler için de temel kaynak niteliği taşıyor.

Bir zamanlar ben de bir grup sendikacı arkadaşımla birlikte oluşturduğumuz bir ‘emek hareketi’ üzerinden, sendikacılık yapmıştım. Yani perde arkasındaki ‘ağababa’… Gıda iş kolunda faaliyet yapıyordum… Migros’ta falan örgütlüydük ve hayatları boyunca almadıkları hakları almıştık. Galiba Gelik Lokantası falan da vardı. Doğru 80 öncesinde; işçiler, işçi gibiydi de biz sendikacılar pek öyle değildik. Düzen sendikacısı hiç olmadık elbette ve tuttuğumuzu kopartırdık. Benim gıda iş kolundaki çabalarım da pek özgündür. Aramızdan bir dostumuzun sülalesinin 9 fırını vardı ve onları örgütlemekten başlamıştık… Neyse. Ama işin teorisi ve hukuk yönlerinden zerre kadar haberimiz yoktu. Ve bir kurtarıcı geldi Ankara’dan; Tüm İktisatçılar Birliği (TİB) Yayınları… Minik hacimli ama taş gibi ağır ve bir o kadar kolay anlaşılan binbir başlıkta kitaplar… Öğrendik ve az daha devrim yapıyorduk.

Neydik biz eskiden hikâyelerini bir kenara bırakarak, sevgili Kıvanç Eliaçık’ın kitabından, ne anlattığından kısaca söz etmeliyim… İç sayfaları bildiğiniz Resmi Gazete kıvamında değil bir kere; renkli, fotoğraflı, illüstrasyonu şahane ve grafiklerle bezeli güzel mi güzel bir kitap olmuş…

Kitapta 1. Enternasyonal’den Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’na (ITUC), uluslararası meslek sekreterliklerinden küresel çerçeve sözleşmelerine uzanan bir süreç özetleniyor. Ayrıca Uluslararası Çalışma Örgütü ve diğer uluslararası kuruluşlar hakkında genel değerlendirmelere yer veriliyor.

Küresel Sanayi İşçileri Sendikası (IndustriALL) Kamu Hizmetleri Enternasyonali (PSI) UNI Küresel Sendika (UNI) Uluslararası Gıda Tarım Turizm İşçileri Federasyonu (IUF) Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) Eğitim Enternasyonali (EI) İnşaat ve Ağaç İşçileri Enternasyonali (BWI) Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) Uluslararası Sanat ve Eğlence İttifakı (IAEA) ve Uluslararası Ev İşçileri Federasyonu (IDWF) gibi küresel sendika federasyonlarının tarihçeleri, iletişim bilgileri, üyelik yapıları ve Türkiye’ye yönelik kampanyaları hakkında detayları bulabilirsiniz…

Kıvanç Eliaçık ile sendikacılık ve kitabı üzerine söyleştik…

Sendikacı olmak ne demek; özgün bir eğitim aldınız mı? Nerede, ne okudunuz ve lütfen sanırım DİSK’le başlayan sendikacılık maceranızı, gelişim seyri açından anlatabilir misiniz?

Bu soruya bambaşka yanıtlar verilebilir ama benim için sendikal hareketin içinde olmak kısa vadede işçilerin çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve uzun vadede eşitlikçi özgürlükçü bir dünya için mücadele etmek demek. Pratikte stresli toplantılar, uzun yolculuklar, eylemler, tehditler ve saire demek.

Güzel sanatlarda öğrenciyken matbaada çalıştım. İlk derslerimi sendika üyesi matbaa işçilerinden aldım. Daha sonra gazeteci ve akademisyen olarak çalıştım. İşyerindeki haksızlıklara, baskılara karşı çıktım. Eylemler grevler düzenledik. İşten atıldığım da oldu istifa ettiğim de… Bir yandan da siyasetin, toplumsal hareketlerin içindeydim. Küreselleşme karşıtı hareketi, uluslararası savaş karşıtı hareketi takip ettim. Daha sonra DİSK’te uluslararası ilişkiler uzmanı olarak göreve başladım. Sendikadayken çalışma ekonomisi yüksek lisansına başladım. Şimdi de ‘online olarak’ siyaset bilimi öğrencisiyim.

Konfederasyondaki eğitim uzmanı günlerinizden beri tanıyorum sizi. Acaba işçi eğitimi ne demek; neye ihtiyaç duyulur ve neler yaparsınız?

Aslında çok daha önceden tanışıyoruz. Mesela Haliç’te afiş asarken yaşadığımız vukuatı unutmuş olamazsın…

Bugün sendika eğitimleri oldukça sınırlı düzeyde devam ediyor ama her türlü sendikal faaliyet aslında bir çeşit okuldur. Sendika eğitimlerinde uluslararası konularda çok fazla soru geliyor. Çünkü mücadeleci sendikaların büyük bölümü çok uluslu şirketlerde, yabancı sermayeli şirketlerde örgütleniyor. İşyeri temsilcileri ve aktif üyeler yabancı müdürlerle muhatap oluyor. Kamu çalışanları dahil olmak üzere sendika üyeleri emek sermaye çelişkisinin uluslararası boyutunu iyi biliyorlar. Konunun genişliği ve tercüme sorunları nedeniyle bazı kafa karışıklıkları ve yanlış anlaşılmalar var. O yüzden eğitimlerde sık sorulan sorulara verdiğimiz yanıtları kitap haline getirdik.

Uzun yıllar DİSK’te ve KESK’te görev yapan hem bir sendikacı hem de bir ressam olan Fahrettin Engin Erdoğan da kitabın tasarımını yaptı. Anlatmaya çalıştığımız karmaşık konu bu görsel tasarım sayesinde daha kolay okunur ve akılda kalıcı hali geldi.

Kitabı sendikalar, işçi liderleri ve/veya ilgilenenler nasıl edinebilecek…

Kitabı Friedrich Ebert Stiftung Derneği’nin desteğiyle ve Hasan Oğuz’un anısına sendikalara, derneklere, işçi direnişlerine ulaştırmaya çalışacağız. İsteyenler kitabevlerinde veya internette de bulabilirler. Hasan Oğuz, Dev Yapı-İş Sendikası’nın İstanbul temsilcisiydi. Covid-19 salgının ilk günlerinde kaybettik. Hasan Oğuz’un mücadelesi bir inşaat şantiyesinde çalışan sıradan bir işçinin uluslararası sendika hareketiyle ilişkisini gösteren güzel bir örnek. Cebinde otobüs parası bile olmayan bir işçi şantiyedeki sorunları Dünya Bankası gündemine sokmuştu.

Çok teşekkürler, kolay gelsin…