Türkiye'deki protest müziğin önde gelen isimlerinden Selda Bağcan, 40'ıncı sanat yılını 40 şarkılık seçme bir albümle kutluyor. Hürriyet gazetesinden Cansu Çamlıbel’le konuşan Bağcan, "7 Haziran'da CHP'ye oy vermeseydim HDP'ye oy verirdim" dedi.

Bağcan, "Çevremdeki çok aileden bir kişi CHP’ye verdiyse bir kişi HDP’ye verdi. Çünkü onların baraj altında kalması Türkiye’yi felakete götürecekti. Şu anda en düzgün parti onlar. Çok tasvip etmemekle birlikte onlar" ifadelerini kullandı.

Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'in Selda Bağcan ile söyleşisinin bir bölümü şöyle: 

Üç yıl önce katıldığınız bir televizyon programında “Ben Türküm, Türklüğümle gurur duyuyorum. Kürt olsaydım Kürtlüğümle, Alman olsaydım Almanlığımla gurur duyardım” dediniz. Bu sözleriniz üzerine size ‘milliyetçi’ yakıştırması yapanlar oldu. 

“Milliyetçiyim” demedim. “Herkes kendi milletiyle övünsün” dedim. Türksem bundan övünç duyarım ama Kürt olsaydım onunla övünç duyardım. Aksi, eşyanın tabiatına aykırı. Kürtçe türküleri söylemeye ilk cesaret eden benim.

Türkiye’de ilk Kürtçe türkü söyleyen isimler arasındasınız. Duraklayan çözüm süreci için ne düşünüyorsunuz?

Kürt açılımına herkes olumlu baktı, ben de olumlu baktım. Bu iktidar Mehter Marşı gibi; bir adım ileri iki adım geri. Bunlar da seçim zamanları özellikle geri adım atıyorlar. Ta ki birileri yeniden öldürülünceye kadar hiçbir adım atmıyorlar.

HDP’nin 7 Haziran seçiminde yüzde 13 alması denklemi nasıl etkileyecek sizce?

Valla ödünç oylar tabii ki. Ben CHP’ye oy vermesem HDP’ye verirdim.

HDP’ye oy vermeyi ciddi ciddi düşündünüz mü, yoksa pek çokları gibi Demirtaş profilini beğendiğiniz için mi böyle söylüyorsunuz?

Düşündüm, düşündüm ama CHP konserlerine gidip HDP’ye oy vermek olmazdı yani (Kahkahalar). Çevremdeki çok aileden bir kişi CHP’ye verdiyse bir kişi HDP’ye verdi. Çünkü onların baraj altında kalması Türkiye’yi felakete götürecekti. Şu anda en düzgün parti onlar. Çok tasvip etmemekle birlikte onlar.

'SANATÇILARDA SİLİVRİ KORKUSU VAR’        

‘En düzgün parti’ diyorsunuz madem HDP’de tasvip etmediğiniz nedir?

Tasvip etmiyorum çünkü onlar da oynuyorlar. Selahattin Demirtaş’ın Gezi olaylarında başta neler söylediğini biliyoruz. Gezi bence Türkiye’de bir dönüm noktası. Dolayısıyla bugünkü yönetimin... Bir kişiden değil, yönetimden bahsediyorum çünkü bir kişiden bahsedince ibre Silivri’ye doğru dönebiliyor.

Sanatçılar için de Silivri korkusu diye bir şey var, öyle mi?

Tabii tabii. Bilmem kaç kişi Cumhurbaşkanı’na hakaretten durduk yere içeri atıldı. 

Neden böyle bir tedirginliğiniz olsun ki?

Olur çünkü kimsenin gözyaşına bakmıyorlar. Sizin duruşunuz ya da sanatçı oluşunuz önemli değil. Belki bir şey söylesem yallah Silivri’ye. Ben sonuçta bunları hiç tasvip etmiyorum. Bunlar dediğim... Belki hilâfet artıkları desem çok ağır bir tabir olacak. Ama hiçbir şekilde tasvip etmiyorum. Hiçbir zaman da ‘yetmez ama evet’çi olmadım.

Olan dostlarınız var ama değil mi?

E var, etrafım onlarla dolu.

Sezen Aksu da onlardan biri mi?

Ben Sezen Aksu’yu çok seviyorum, bir de bir hukukumuz var. O da o zamanlar pek çok aydın gibi öyle düşünüyordu. Bu insanlara bir kredi vermek istedi herkes. Ama maalesef Gezi’deki 8 kişinin ölümüyle o krediyi tükettiler.

Neden sizi ısrarla Deniz Gezmiş’in sevgilisi diye yazmışlar bir dönem?

Ben hep söylüyorum “Yok öyle bir şey” diye. Yalan söylemeyi hiç beceremem, ruhum da müsait değil. Olay şöyle; 1971’de “Mapushanelere güneş doğmuyor” derken bunlar içerdeydi. Meğerse tevatür olmuş “Sevgilisine söylüyor bu türküyü” diye. Tam bir halk efsanesi. Ama benim bu tevatürden ta 1976’da haberim oldu. Şaşırdım. Hep böyle bir şey olmadığını söyledim ama bu söylenti hiç bitmedi. 90’lı yıllarda bir gün konserimden sonra küçük bir kız kulise geldi şöyle dedi; “Ben size bir şey soracağım. Siz hiç Deniz Gezmiş’le çıktınız mı”. (Kahkahalar) Kızım çıkmadık! Tanışmıyorduk bile. Yolumuz kesişmedi çünkü ben eylemci değildim. Ben hiç mitinge gitmedim. Biz, doğru eve gider ders çalışırdık.

Sanatçıların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iftar davetine katılması eleştirilecek bir şey mi sizce?

Ben asla gitmem. Zaten çağırmazlar da. Beni sadece Cumhurbaşkanı Özal çağırmıştı. Ona da gitmedim ki onu beğenir ve severdim ben. Öldüğü gün çok üzüldüm. “Biz şimdi mahvolduk” dedim. Hakikaten de ben mahvoldum, döviz kredisiyle ev almıştım, döviz fırladı. Üzüntümde haklıymışım. (Kahkahalar)

Erdoğan’ın davetini kabul edenler arasında sizi en çok şaşırtan kim?

Orhan Gencebay her zaman muhafazakâr kesimden oldu, daha önce ANAP’lıydı sonra Doğru Yol’cu oldu. Onun açısından yadırganacak bir şey değil. Ama bir de soldan sağa evrilenler var, o çok fena. İsim söylemek istemiyorum. Ama 8 kişinin katili olan bir yönetimin yemeğine gitmem ben.

Özgürlüğüne ve özgünlüğüne düşkün bir sanatçı olarak bugün CHP’li belediyelerin konserleriyle anılmak sizi rahatsız etmiyor mu?

Aslında AK Partili ve MHP’li belediyelerden de talep geliyor. Van’da bir kasabanın AK Partili belediye başkanı telefonda hayranlıktan ağladı, çağıracağını söyledi. Sonra tabii Kültür Bakanlığı ona ödenek vermedi, gidemedik. Aslında ben tüm belediyelerin konserlerine gitmek isterim çünkü belediye halkındır. Bir sanatçı her konsere gidebilmeli. Bizim sol kesim deseniz, sağdan daha tutucudur. AK Partili belediyenin konserine gittiniz mi yandınız demektir. Üzerine bir çarpı attılar mı yandın ömür boyu kurtulamazsın, o artık milat olur. (Kahkahalar)

Gariban Amerikan askerlerine çuval geçirdiler.... Ayıp!

Söyleşinin tamamı içintıklayınız