ALİ BARIŞ KURT - ANF

BDP Grup Başkanvekili Buldan, İmralı'da yaptıkları görüşmede Öcalan'ın Yüksekova'da iki Kürt’ün katledilmesiyle ilgili "paralel devletin parmağı var" dediğini belirterek, "Sayın Öcalan halkın kendisini koruyup önlem almasını ve provokasyonlara da dikkat etmesini istedi" dedi. Buldan, Öcalan'ın çözüm sürecinin geliştirilmesi için hükümete öneriler sıraladığını ve "güven verici adımlar atılmalı" mesajı verdiğini belirtti.

Abdullah Öcalan ile önceki gün (7 Aralık) görüşen BDP-HDP heyetinde yer alan, BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan görüşmenin detaylarını ANF'ye anlattı...

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, "Dün Sayın Öcalan ile yapmış olduğumuz görüşme 2 saat 15 dakika sürdü. Önemli, verimli bir toplantı yaptık. Sayın Öcalan her zamanki gibi görüşeceğimiz odada yetkiliyle bekliyordu. Çok sağlıklı, oldukça moralli gördük kendisini. Bu moralli oluşu toplantı esnasında da devam etti. Sağlığı konusunda da dikkat çekici bir sorunu olmadığını söyledi" dedi.

'YÜKSEKOVA'DA PARALEL DEVLETİN PARMAĞI VAR'

Buldan, şunları belirtti: "Önce bizim aktarımımızı almak istedi. Ben, İdris Bey (Baluken) ve Sırrı Bey (Önder) aktarımda bulunduk. 1 aylık süreçte yaptığımız görüşmeleri, yaşanan gelişmeleri değerlendirip aktardık. Hem Kandil ile hem de hükümet yetkilileriyle yaptığımız görüşmeleri kendisine aktardık. Bunun dışında Yüksekova'daki katliamın özel gündemi vardı. Bizi dinledi ve sonra sözü aldı. Düşüncelerini, önerilerini, değerlendirmelerini aldık; arada soru yöneltti ve yanıtladık.

Öncelikle Yüksekova'daki katliamı değerlendirdi. İki insanın katledilmesinden dolayı üzüntüsünü paylaştı ve ailelerine, Gever halkına ve Kürt halkına başsağlığı dileğinde bulundu. Sonra olayı yorumlayarak, 'Katliam tamamen provokatörlük kokuyor; dolayısıyla içinde paralel devlet, onun parmağı var. Bu tür süreçlerde böyle oyunlar, katliamlar yaşanabilir' dedi. Her barış süreçlerinde bu tür olayların yaşandığını, bunun karşısında bir duyarlılığın, dikkatin hakim kılınması gerektiğini belirtti. 'Büyükşehirlerde de bu tür provokasyonlar olabilir' dedi ve bizleri, halkı uyardı; dikkatli olmamız gerektiğini söyledi. Karşısında Yüksekova'daki yaşananlardan bahsederken çok büyük üzüntü duyduğunu fark ettik."

'HALK KENDİNİ KORUMALI, ÖNLEMİNİ ALMALI'

Buldan, Öcalan'ın halka 'hem kendisini korumayı hem de dikkatli olmayı' önerdiğini açıkladı: "Sayın Öcalan barış sürecinde herkesin zihniyetinde aslında bir değişim ve dönüşüme ihtiyaç olduğunu ifade etti. Kırsalda asker-gerilla silah bıraktı ama şehir içinde polisin halen silah kullandığını; sivil halkın üzerine ateş açtığını ve bunun olmaması gerektiğini söyledi. 'Halkın da bu konuda duyarlı, dikkatli olması gerekir' dedi. Yani paralel devletin bu süreçte sahnede olduğunu, bu süreci bozmak için kol gezdiğini, böylesi bir ortamın gelişmesini beklediğini söyledi. Sayın Öcalan 'tabii insanlar kendilerini koruyacak her türlü tehlikeye karşı. Önlemini de alacak. Bu açıdan Kürt halkı da kendini korumalı, önlemini almalıdır' dedi ve provokasyonlara karşı da özellikle duyarlı olunmasını tekrar etti."

HÜKÜMETE ÖNERİLER

Buldan, Öcalan'ın çözüm sürecine ilişkin hükümete önerilerini ise şöyle aktardı: "Süreçle ilgili tabii bir değerlendirme yaptı. Olması gerekenleri bir kez daha aktardı. Bundan sonra olması gerekenleri. 'Umutluyum, umudumu koruyorum, süreç gelişebilir' diyerek, bunun altını çizdi. Tabii hükümetten, devletten bazı beklentilerinin olduğunu söyledi ve bunu da üç maddeyle sıraladı. Birinci olarak; hukuki bir formülün ya da yasal bir temelin olması gerektiğini ifade etti. 'Burada yaptığımız toplantı bile korsan bir yöntemde yapılıyor; çünkü ne kadrosu, ne belgesi var' dedi. Bu toplantıların kadro, belge ve yasasının olmasını istedi; bunu da 'müzakerenin olmazsa olmazı' diye nitelendirdi. 'Şimdi siz de, biz de, heyet de suç işliyoruz. Yasal zemine oturtulması gerekiyor. Yasal zeminin acilen yapılması gerekiyor' dedi.

Sayın Öcalan, ikinci olarak; '8 komisyonun mutlaka projelendirilmesi gerekiyor. Sizin de konuda hükümetle görüşme yapmanız gerekiyor' dedi. Daha önce bu başlıkları açıklamıştı; ekonomi komisyonu, kadın özgürlük komisyonu, hukuk komisyonu gibi 8 başlıktan oluşan... Tek tek değerlendirmedi tekrar ama genel olarak bu 8 komisyonun acilen hayata geçirilmesini önerdi.

Üçüncü madde olarak ise izleme ya da hakem kurulunun oluşturulması gerektiğini ifade etti. 'Bu kurul tarafları uyaracak, süreci takip edecek' dedi ve bununla ilgili bir örnek vererek, 'Bir sac üzerinde ekmek yapmak için nasıl üç ayak gerekiyorsa, burada da üçüncü güç gereklidir. Sac iki ayaklı olmaz, iki ayaklı sacda ekmek, yemek pişmez. Üçüncü ayağa gereksinim vardır. Burada da üçüncü gözlemci heyetinin mutlaka olması gerekiyor' dedi."

BASINLA GÖRÜŞME TALEBİ

Öcalan'ın İmralı Adası'nda bir basın grubuyla görüşme isteğini tekrar dile getirdiğini bildiren Buldan, şöyle konuştu: "Kendisine ilişkin olarak; İmralı Adası'na bir basın grubunun gitmesini istedi. Kendi düşüncelerinin, önerilerinin kendi ağzından kamuoyuna yansıtılmasını istiyor. Sayın Öcalan bize dönerek, 'Siyasi heyet olarak sizler gidip geliyorsunuz ama bunun dışında farklı heyetlerin de gelip gitmesi gerekiyor. Bir basın grubu olabilir. Basın grubuyla görüşmek önemlidir. Dünya örneklerinde müzakerenin en önemli ayaklarından biridir' dedi. Kamuoyuna doğrudan kendisini ifade etmeyi önemli buluyor."

'GÜN BİRLİK GÜNÜDÜR; KÜSKÜNLÜKLER OLMAMALI'

Buldan, Öcalan'ın görüşmede 'yerel seçimlere de büyük önem atfediyorum' dediğini ve şu ifadeleri kullandığını açıkladı:  "Seçimlere büyük önem atfediyorum. Eş başkanlık sistemi geliştirilmeli ve her yerde oturtulmalı. Eş başkanlık evrensel ve eşitlikçidir. Kadın kotasının artık hayattan çıkması gerekir. Eş başkanlık sistemi kadın kotasının da bir şekilde anlamını yitirmesine neden olmalıdır. Her yerde eşit temsiliyet; kadın ve erkek temsiliyeti olmalı. Aday belirlerken bunlara dikkat edilmeli."

Buldan, şöyle devam etti: "Sayın Öcalan HDP-BDP meselesine biraz değindi. Kürdistan'da BDP, Türkiye'de HDP ile seçimlere girilmesi gerektiğini tekrar söyledi. HDP'nin bu seçim sürecinde oynayacağı rolün ve misyonun önemli olduğunu; HDP'li arkadaşların da büyük başarı göstermeleri gerektiğini ifade etti. Sayın Sırrı Süreyya Önder'e dönerek 'muhtemelen aday olursunuz gibi görünüyor' dedi ve Sırrı Bey'e başarılar diledi.

Aynı zamanda bütün adaylara, yeni seçilecek bütün adaylara da tek tek başarı dileklerini iletti. Kesinlikle küskünlüklerin, kırgınlıkların, dargınlıkların olmaması gerektiğini söyledi. 'Gün birlik ve beraberlik günüdür. Birlikte hareket etme günüdür' dedi ve herkesin bu seçim sürecinde küskünlüklerini bir kenara bırakıp, nasıl başarı gösterilebileceği, oy alınabileceği noktasında; bunun hesabını yapması gerektiğini söyledi."

'SEÇİM VE MÜZAKERE SÜRECİ PARALEL İLERLEMELİ'

Öcalan'ın, 'barış süreci seçimlere kurban edilmemeli' dediğini kaydeden Buldan, yine Öcalan'ın şu sözlerini aktardı: "Hükümet artık somut bir şeyler yapmalıdır. Tabii seçim süreci var önümüzde. Bu sürecin kesinlikle barış sürecinin önüne geçmemesi gerekir. Tabii seçim süreci önemlidir ama müzakere süreci daha hayatidir. Kimse seçim hesapları yapmasın. Biz ancak müzakere sürecini geliştirdiğimiz oranda Türkiye'nin demokratikleşmesini sağlayabiliriz. Buna ihtiyaç var. O yüzden güven verici adımlar acilen mutlaka atılmalıdır. Seçim herkes için hayati önem taşıyor, bizim için de böyledir. Biz de halk olarak iyi bir şekilde çalışıp başarı göstermeliyiz. Ama paralel olarak barış sürecinin de gelişmesi gerekiyor. Seçim ve müzakere süreci paralel bir şekilde gitmeli. Barış süreci seçimlere kurban edilmemelidir."

MANDELA İÇİN BAŞSAĞLIĞI

Buldan, Öcalan'ın hasta tutukluların serbest bırakılmasını istediğini belirtti ve özel selamlarını ise şöyle yansıttı: "Sayın Öcalan hasta tutsaklara, tüm cezaevindeki tutsaklara selamlarını iletti. Gebze Cezaevine özel selamlarını iletti. Hasta tutsakların acilen bırakılması gerektiğini söyledi. 'Kadınlara ve gençlere özel selamlarımı iletiyorum' dedi. Roboskili ailelere yönelik bir mesajını daha sonra ulaştıracağını söyledi. Sanırım iki üç gün içinde böylesi kısa bir mesaj gönderecek ve biz de Roboski'nin yıldönümünde ailelerle ve kamuoyu ile paylaşacağız. Aynı zamanda tüm halkımızın ve dünya halklarının yeni yılını kutladı; barışa, demokrasiye özgürlüklere vesile olmasını temenni etti.

Mandela'ya ilişkin kısa mesajı vardı. 'Kendisiyle birbirimize gönülden bir bağlılığımız vardı. Bu bağlılık çerçevesinde kendisinin Kürt halkına olan duyarlılığı ve bağlılığı bizim de kalbimizde ona karşı bağlılık ve saygı olarak karşılık buldu. Afrika halklarını aydınlatan, parlayan yıldızdı. Biz de o parlayan yıldızın Ortadoğu halkları üzerinde parlamasını sağlayacağız' dedi ve taziye, başsağlığı mesajını gerekli yerlere ulaştırmamızı istedi. 2014 başında tekrar görüşme olasılığı temennisiyle yanından ayrıldık."