Selda Manduz / Demokrat Haber

Türkiye 31 Mart 2019 seçimlerine hazırlanırken siyasi partiler adaylarının büyük kısmını açıkladı. AKP-MHP ‘Cumhur İttifakı’ adı altında birçok ilde birleşirken CHP-İYİ Parti ile ‘Millet İttifakı’na devam kararı aldı.

HDP, hiçbir ittifakta yer almazken 7 büyükşehirde aday göstermeyerek AKP-MHP ittifakını geriletmek için muhalefetin önünü açtı.

HDP, Türkiye’nin kozmopolit yapısını en iyi yansıtan Kars’ta oldukça iddialı. HDP Kars’ta TBMM Grup Başkan Vekili Ayhan Bilgen ve Şevin Alaca’yı eşbaşkan adayı göstererek seçime giriyor.

Kars’ın Türkiye’nin prototipi olduğunu ifade eden Alaca, Kars’taki renkliliğin en belirgin örneklerinden. Annesi Çerkes babası Kürt olan Alaca, ailesinin hem Çerkes hem de Kürt kültürünü yaşattığını ifade ederek anne ve babasının anadillerini bildiğini söylüyor.

Kars’ın küçük Türkiye olduğunu ifade eden Alaca, Kars’taki belediye çalışmalarının Türkiye’ye örnek olacağı iddiasında.

Hali hazırda HDP Grup Başkanvekiliği görevini sürdüren Bilgen ise, çok renkli olan Kars’ta bütün etnik grupların yönetimde yer alacağını ve demokrasi kültürünün yerleşeceğini söylüyor.

30 Mart 2014 Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde Kars'ta partilerin oy oranları şöyleydi: MHP %28.3 CHP %25.1 AK Parti %25.0 BDP (HDP) %19.3

24 Haziran 2018’teki Kars Genel Seçim Sonuçları ise şöyleydi: Cumhur İttifakı %44,69 (AK Parti %36,90 MHP %7,09) Millet İttifakı %22,37 (CHP %14,13 İyi Parti %7,41 Saadet Partisi %0,68) HDP 32,36

30 Mart 2014’teki son yerel seçimde MHP Adayı Murtaza Karaçanta sadece yüzde 28 oy alarak 4 partinin sıkı yarışında seçimi kıl payı kazanmıştı. 24 Haziran 2018 seçimlerinde oyunu yüzde 32’ye çıkaran HDP bu defa Kars’ta yerel seçimi kazanmayı umuyor.

Çekişmeli bir seçim yarışının yaşanacağı Kars’ta HDP’nin Eşbaşkan Adayları Ayhan Bilgen ve Şevin Alaca Demokrat Haber’in sorularını yanıtladı.

Şevin Alaca’nın açıklamaları şöyle:

HDP BELEDİYECİLİĞİ

Çocukluğumun geçtiği, ‘Doğu’nun Paris’i olarak anılan kültür şehri Kars, kötü yöneticilerin elinde heba edilmiş.

Kars, insanların gelişime açık olduğu kültürel mozaiğini yansıtan bir kentken, kasaba hatta köy görünümüne bürünmüş. Tarihi dokusuyla kendine has bir kimliği olan Kars’ın bu haline şahit olmak çok üzücü.

Kars’ta sorunlar o kadar görünür ki tespit edebilmek için belediyeci olmaya gerek yok.

Kars’ta (su, alt yapı, çöp, geri dönüşüm tesisi, sokak hayvanları) gibi sorunları seçim vaadi olarak sunmak züldür. Çünkü bunlar belediyenin asli görevleri, 21 yüzyılda bunları konuşmak utanç verici.

Bizim sunduğumuz seçim vaatleri lütuf değil zorunluluktur.

Kars halkları için 31 Mart bu kötü gidişata dur demenin anahtarıdır.

Kars’ın temel geçim kaynağı olan Tarım Hayvancılık bitirilmiş durumda, ithal et ve yem fiyatları buradaki üreticileri çok zorluyor.

Kendine has birçok ürünü olan Kars’ta yerel ürünlerin öne çıkarılması, ulusal ve uluslar arası pazarlarda hak ettiği değeri alması lazım. Kars mevcut kaynakları ile bunu başaracak durumda. Burada belediyenin ön açıcı ve destekleyici bir pozisyon tutması elzem.

Öte yandan, AKP iktidarının kadını özel alana hapseden, ataerkil aile yapısını destekleyen politikaları kadının kamusal alanda görünürlüğünü düşürmüş, kadına yönelik şiddetin görünürlüğünü arttırmıştır. Şiddetin görünürlüğüne karşın cezasızlık, ödül gibi cezalar ve ‘iyi hal indirimleri’ şiddetin artmasında ayrıca bir etken.

EŞ BAŞKANLIK SİSTEMİ

Eş başkanlık sisteminin kadın özgürlük mücadelesinde devrim niteliğinde bir hak kazanımı olduğunu düşünüyorum.

Eş Başkanlık sadece iktidar paylaşımı değil kadın bakış açısının yönetime kendi rengini vermesi olarak değerlendirilmeli.

Türkiye’de olduğu gibi Kars’ta da kadınların yaşam alanlarının tümünde sorunların olduğu bir gerçek. Fakat bu sorunların çözümü için erkekler değil kadınlar özne olmalı. Eş başkanlık aynı zamanda kadınların kendi sorunlarını çözme iradesine sahip olmalarının bir başka aracı.

Kısaca özetlemek gerekirse eş başkanlık bir denetim mekanizmasıdır, ortak akıldır, kolektif çalışmadır.

KADIN İSTİHDAMI

Amacımız yerelde kadın istihdamını arttırmak. Belediyecilikte de artan kadın istihdamı ile kadın bakış açısını kentin dokusuna nakşetmek.

Kadına yönelik istihdamda temel hedefimiz üretimi destekleyen, kadını tekrar doğayla buluşturan, kadını kamusal alanda görünür kılan ve kolektivizme dayanan istihdam modelidir.

Kadını özgürleştirmeliyiz, kadının özgürleşmesi bir toplumun özgürleşmesi demektir. Her şey kadınla başlıyor.

LEYLA GÜVEN’İN AÇLIK GREVİ

Vekillik hakkı gasp edilmiş HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in süresiz dönüşümsüz açlık grevi 84. gününde devam ediyor. Leyla Güven ile birlikte cezaevlerinde yüzlerce tutuklu bedenlerini ölüme yatırdı. Leyla Güven öncülüğünde başlatılan bu direnişin uygulanan tecrit politikalarını kıracağına inanıyorum.

EREN ERDEM’E DESTEK

CHP eski Milletvekili Eren Erdem, yaşadığı hukuksuzluğa karşı açlık grevi başlattı. Politik duruşu görüşü farklı olsa dahi yanlışın ve Erdem’e yapılan hukuksuzlukların karşısında tek ses olabilmeliyiz. Birçok siyasetçi, gazeteci hukukçu tutuklu yargılanıyor. Adaleti demokrasiyi sadece kendimiz için değil tüm Türkiye halkları için istiyoruz. HDP olarak ötekilerin hakkını savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz.

Ayhan Bilgen’in açıklamaları da şu şekilde:

‘KAYYIM ATANACAK KORKUSU YAYMAK OY HIRSIZLIĞIDIR’

Kayyım atanacak iddiası ile korku yayarak oy toplamaya çalışmak bir tür oy hırsızlığıdır. Hiçbir siyasi aktörün bundan medet umarak yerel propagandasını kayyum korkusu üzerine kurmaması gerekiyor. Özellikle kendi projesi olmayan ve kendi pratiği ile ilgili tutum ortaya koyamayanlar şehirde HDP’yi, adaylarını eleştiremedikleri için kayyım korkusu yaymaktalar.

BAŞKAN ADAYLARINA ÇAĞRI

Demokrasiye inanan siyasetçilerin tam tersine seçim sonucu ne olursa olsun rakipleri de kazansa kayyum atanmasına karşı halkın iradesini savunacaklarını şimdiden ilan etmeleri gerekiyor.

Türkiye’de yeni sistem, tek adam rejimi inşa ediliyor. Tek adam rejiminin kalıcılaşmamasının en önemli güvencelerden birisi yerel yönetimlerin değişim dinamiği olarak 31 Mart’ta yeni bir toplumsal umudu ortaya çıkarmasıdır.

BÜTÜN HALKLARIN VE İNANÇLARIN YER ALDIĞI BELEDİYE MECLİSİ

Kars, 100 yıl önce bütün kesimlerin dahil olduğu bir şura ile yönetilmiştir. Bugün de bütün hakların ve inançların yer aldığı bir yönetim şekli başarılabilir. Bu hem Kars’ın çıkarlarının, kişisel hesapların önüne geçmesini sağlar hem de etnik ya da inançsal kutuplaşmalara dayalı ucuz siyaseti geriletir.

Çoğulcu ve katılımcı belediyecilik anlayışının en güçlü tarihi referanslara sahip olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nden önce kendi anayasasını hazırlayan Kars’ın, önümüzdeki dönem Türkiye siyasetine model oluşturabilecek tarihi referansları ve toplumsal dinamikleri vardır.

Özellikle şehirdeki çeteleşme bütün esnafı bıktırmış, en asgari belediyecilik hizmetleri olan şehir içi yol ve çöp hizmetinin bile verilmemesi beklentiyi en alt düzeye indirmiş. Oysa markalaşma potansiyeli taşıyan tarımsal ürünleri, kültür turizmi açısından sahip olduğu zenginlik şehrin ekonomisini kısa sürede canlandıracak en önemli avantajlardır.

‘AKP-MHP İTTİFAKI DA YENİ BİR SEYRE GİREBİLİR’

31 Mart sonrasında ortaya çıkacak yeni dengeler Türkiye siyasetinin kaderini değiştirebilir. Aslında ‘beka sorunu’ diye ifade ettikleri AKP-MHP ittifakı da yeni bir seyre girebilir. Toplumsal talebin seçim yoluyla siyasete yansıması demokrasinin en önemli gücüdür. Türkiye’nin daha büyük bir kriz ve kaosa sürüklenmemesinin en önemli güvencesi sandıkta değişimin olacağına dair inanç ve psikolojinin siyasete güveni canlandırmasıdır. Bu nedenle Türkiye ve Kars’a umutsuzluk vermek için kayyum propagandası yapılmaktadır.

‘KARS BELEDİYESİ TÜRKİYE METROPOLLERİNE ÖRNEK OLACAK’

2014 seçimlerinde partimiz dördüncü sırada iken bugün AKP ile aradaki oy farkı 500’e inmiştir ve ikinci sıradayız. Kars yönetiminin hak ettiği niteliğe kavuşabilmesi için taşın altına elimizi koymamız gerekiyor. Bu seçimde sadece Kars’ı kazanmayacağız, Türkiye metropollerine de örnek olacak belediyecilik alanlarını kurumsallaştıracağız.