Hande Yener, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘'Vizyon Belgesi'ni açıkladığı toplantıya katılması nedeniyle yapılan eleştirileri “Özgürlük isteyenlerin özgürlük vermediğini görüyorum ben. Özgür olalım diyor ama her şeyi eleştiriyorlar. Her konuda protesto ediyorlar. Bölünmeyelim deyip bölücü davranıyorlar. Kariyerinde belli bir noktaya gelmiş kişiler davet edilse eminim giderler. Kimsenin tarafında değilim. Yıllardır 70 milyona hitap ediyorum” sözleriyle yanıtladı.

Sabah gazetesinden Ceren Arseven’e konuşan Hande Yener, “siyasete girmek isteyip istemediği” yönündeki soruya “Enerjim yüksek yani enerji bakanı olabilirim ya da gezmeyi sevdiğim için turizm bakanı” şeklinde esprili bir cevap verdi. Hande Yener’in söyleşisinin bir kısmı şu şekilde:

- Başbakan'ın Vizyon Toplantısı'ndan sonra da tepkiler geldi. Ne diyorsunuz?

- Özgürlük isteyenlerin özgürlük vermediğini görüyorum ben. Özgür olalım diyor ama her şeyi eleştiriyorlar. Her konuda protesto ediyorlar. Bölünmeyelim deyip bölücü davranıyorlar. Burada bir ironi var. Empati kurma yeteneğimizi geliştirmeliyiz. Her şey iletişimden geçiyor. Birebir iletişim çok önemli. İnsanlar konuşa konuşa hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır. Gruplaşmaktan, ayrımcılıktan, ırkçılıktan yana değilim. Herkesin aynı fikirde olduğu bir yerde yaşamak cehennem zaten. Tek bir doğru yok, bir sorunun bir sürü çözümü olabilir. Ben bir sanatçıyım, işim iletişim. Şu taraftanım, bu taraftanım diyebileceğim bir grup ya da taraf yok. Tarafsız da değilim. Hepimiz insanız. Yanyana durduğun insanla bir fikirde uyuşup, diğer fikirde ayrı düşebilirsin. Sen o kişinin yanındaysan her konuda aynı fikirde olman gerektiğini düşünüyorlar. Bir sanatçıyı zaten öyle bir kalıba sokman mümkün değil. Ben hep diyalog kurmayı tercih ettim. Kibir, nefret, besleyene zarar veren duygular. Ben çalışarak kazanılması gerektiğini düşünüyorum. Siz siyasetten memnun değilseniz siyasete soyunursunuz, politika okursunuz.

- Sizin politikaya atılma isteğiniz var mı?

- Yok. Tamamen duygusalım. Müzik ve sanat seviyorum. Enerjim yüksek yani enerji bakanı olabilirim ya da gezmeyi sevdiğim için turizm bakanı. (Kahkaha atıyor) Üç günlük dünya, birlikte keyifle yaşamalıyız. Ben 15 yaşındayken "Bir şeyler değişecek" diyorduk, değişmedi. Şikayet ettiğimiz şeyler değişmediğine göre bizim değişmemiz gerekiyor bence. Eğer bakış açınız genişse, insanlarla empati kurabilirsiniz. Hayat kaliteniz artar. Bir sanatçı olarak her yaştan, her kitleden insanla göz gözeyim, onlara şarkı söylüyorum. Kimsenin tarafında değilim. Yıllardır 70 milyona hitap ediyorum.

- Gezi'de de var olduğunuz için gelmiş olabilir mi tepkiler?

- Cihangir'de oturuyorum. O gün sokağa çıktım ve evime dönerken olaylar oldu.

- Davet edildiğinize şaşırdınız mı?

- Davet edildiğime şaşırmadım. Sanatçılar iftara da davet ediliyor. Özel günlere de... Bir çok sanatçı da gidiyor. Kariyerinde belli bir noktaya gelmiş kişiler davet edilse eminim giderler. Bence iletişim önemli. Sanatçı kendini kapatarak yaşamamalı. Kendini göstermeli. Fikriyle, duruşuyla... Ben öyle bir insan olsaydım protest müzik yapardım. Oysa herkesle iletişim kuran, popüler müzik yapıyorum. Her an, hayatın her alanında varım. Onu görmezden gel, bunu yok say, kapat, saklan, gizlen... Bu da bence sanatçıya yakışmıyor!