Mehmet Murat Yıldırım / Demokrat Haber Kuşadası

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya ile Kuşadası’nda konuştuk. Kaya, Türkiye eğitim sistemi ve gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu.

Eğitim İş ve Eğit Sen'in birleşmesiyle kurulan Eğitim Sen'in kurucularından olan Yıldırım Kaya ilk Genel Başkanlığını yapmıştır. 1996 yılında öğretmenlikten istifa ederek ÖDP kurucuları arasında yer almış ve 1996-2001 yılları arasında ÖDP Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapmıştı. 2016 yılında CHP Parti Meclisine seçilen, 27. dönem Ankara milletvekili olan Yıldırım Kaya CHP’nin eğitim politikalarından sorumlu genel başkan yardımcılığı görevini yürütüyor.

“TARİKAT VE CEMAATLERİN İNSİYATİFİNE BIRAKILAN BİR EĞİTİM ANLAYIŞI EGEMEN KILINIYOR”

CHP’nin Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, 4+4+4 eğitim sisteminin Türkiye’yi karanlığa sürüklediğini belirterek “Türkiye’nin çözülmesi gereken 5 temel sorunu var; ekonomik kriz, eğitim, dış politika, demokrasi ve hukuk. Bu temel problemler çözülmediği müddetçe Türkiye’nin önünün açılması mümkün değil. Cumhuriyetin ilk yıllarında Mustafa Kemal Atatürk öncelikli görev olarak eğitim-öğretimi göstermiştir. Bugün Cumhuriyet devrimleriyle hesaplaşmak isteyenler öncelikle eğitim sistemini alt üst etmek istiyorlar. 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte Türkiye’de eğitim laik, demokratik, bilimsel, kamusal olmaktan uzaklaşmıştır. Tamamen tarikat ve cemaatlerin inisiyatifine bırakılan bir eğitim anlayışı egemen kılınıyor. Eğitim milli olmaktan çıkmış durumda. Aydın milli eğitim müdürü, okul ve ilçe milli eğitim müdürlerine, AKP milletvekillerinin eğitim yılı mesajının okullarda okutulması talimatını veriyor. Eğitim siyasallaşırsa, geleceğimiz karanlığa bürünecektir. Okula gitme çağına gelmiş çocukların yüzde onu okula gitmiyor. Örgün eğitim ikinci plana itiliyor. Tarikat ve cemaatlerle yapılan protokoller var. FETÖ ile kurdukları ilişkileri bugün başka cemaatlerle kuruyorlar. Bu ilişkiler de gün gelecek çökecek. Ne yaparsa yapsınlar cumhuriyet devrimlerini de, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize gösterdiği eğitim anlayışını da yıkamayacaklar” dedi.

“ORTA ANADOLU’DA AKP CENDERESİNİ KIRMAK İSTİYORDUM”

Hiçbir zaman koltuk sevdalısı olmadığını, her zaman demokratik bir Türkiye çabasında olduğunu belirten Kaya “Siyasi yaşantım Devrimci-Yol ile başladı. Sol siyasetin içinde olmam nedeni ile sürgünler yaşadım, cezaevinde yattım, meslekten uzaklaştırıldım. Meslekten uzak olduğum 3 yıl içerisinde pazarcılık yaptım. Pazarlarda sebze meyve sattım. Karadeniz’den kamyonla hamsi getirdim, onları pazarladım. Bir şekilde geçimimi sağlamam gerekiyordu. Öğretmenliğe geri dönüşümle birlikte kamu çalışanlarının sendikal hak ve özgürlük mücadelesini yürütmek için EĞİT-SEN’in 333 kurucusundan biri oldum. İleriki yıllarda EĞİT-SEN ile EĞİTİM-İŞ birleşti. Bu oluşuma destek verdim. İki eğitimci sendikasının birleşiminden oluşan EĞİTİM-SEN’in ilk genel başkanlığını yaptım. Kamu çalışanlarının siyaset yapma özgürlüğünü savundum ve o süreçte ÖDP’nin kuruluşunda yer alarak Genel Başkan Yardımcılığını yaptım. 2004 yılında SHP çatısı altında birleşen Demokratik Güç Birliği hareketinin Kırşehir Belediye Başkan Adayı oldum. 2009 yılında demokratik güçlerin ortak Kırşehir Belediye Başkan Adayı oldum. 2014 senesinde ise CHP’den Kırşehir Belediye Başkan Aday Adayıydım. Benim adaylık mücadelem koltuk sevdası değildi, ben Kırşehir gibi Orta Anadolu’nun merkezinde bir kenti demokratik bir yerel yönetime teslim etmek Orta Anadolu’da AKP cenderesini kırmak istiyordum. Bunu Kırşehir’de başarırsak tüm Türkiye’de başaracağımıza inanıyordum. 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde bu idealim gerçekleşti. Şu an Kırşehir Belediyesi’ni CHP’li sosyal demokrat bir başkan olan Selahattin Ekicioğlu yönetiyor. Tüm Türkiye’de de bunu başaracağımıza inanıyorum” dedi.

“PARTİLERİN DEĞİL YURTTAŞLARIN KURDUĞU İTTİFAKLARI ÖNEMSİYORUM”

CHP’li Kaya siyasi partilerin kurduğu ittifakları değil, yurttaşların kurduğu ittifakları önemsediğini belirterek “İstanbul seçiminde yurttaşların kurduğu ittifak sayesinde demokrasi kazandı. Burada CHP’li de, AKP’li de, MHP’li de, HDP’li de, İYİ Partili de cumhuriyeti savunmak için demokrasi gerekli dedi ve demokrasiye oy verdi. Cumhuriyeti savunacaksak, demokrasiyi sağlayacağız, demokrasiyi egemen kılmak içinse barışı sağlayacağız. Karanlıklara karşı demokratik ve özgür bir Türkiye, ancak böyle sağlanır. Millet ittifakını, içinde yer alan partiler değil, cumhuriyet ve demokrasi sevdalıları oluşturuyor” dedi.

“KAFTANCIOĞLU’NA UYGULANAN HUKUKSUZLUK DEMOKRASİYE İNDİRİLMİŞ BİR DARBEDİR”

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen 9 yıl 8 ay 20 günlük hapis cezasını demokrasiye inen bir darbe olarak nitelendiren Kaya “Mesele Canan Kaftancıoğlu’nun paylaşımları değil, mesele İstanbul meselesidir. İstanbul’u kazanamayanların meselesidir. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun hazırladığı demokrasi projesi birçok belediye ile birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni de kazanmamızı sağlamıştır. Burada esas hedef demokrasidir. Canan Kaftancıoğlu, partimizde demokrasi mücadelesi veren önemli bir siyasetçidir, her zaman yanındayız. Kaftancıoğlu’na uygulanan hukuksuzluk demokrasiye indirilmiş bir darbedir. Biz demokrasi mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

“TÜRKİYE DEMOKRASİSİNE KAYYIM ATANMIŞTIR”

Diyarbakır Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine kayyım atanmasının Türkiye’yi büyük çıkmaza soktuğunu ifade eden Yıldırım Kaya “Mesele Diyarbakır, Mardin, Van Meselesi değildir, Türkiye meselesidir. Türkiye demokrasisine kayyım atanmıştır. Demokrasiye kayyım atanamaz. Halkın iradesine kayyım atayanlar bu yanlıştan biran evvel dönmelidir. Kayyımlar Türkiye’yi parçalama projesidir. Bu hukuksuzluğa ortak olmayacağız ve karşısında duracağız” diye konuştu.