Balıkesir’in Edremit ilçesinde seçim günü yolda gördüğü kaplumbağayı ezilmesin diye almak isterken bir motosikletin çarpması sonucu yaşamını yitiren Kemal Divrikli’nin (59) cenazesine katılmak isteyen cezaevinde tutuklu bulunan oğlu Doğan Divrikli’ye, “Cemevi, ibadethane değil” denilerek izin verilmemesi üzerine ailenin change.org sitesi üzerindenCemevine Yasal Statü Verilsin başlığıyla imza kampanyası devam ediyor.

Cenaze sürecinde yaşananları hayatlarının en zor dönemi olarak anlatan Kemal Divrikli’nin kızı Derya Divrikli Gül Cumhuriyet’ten Ali Açar’ın sorularını yanıtladı:

Babanızın ölümünün ardından cezaevindeki kardeşinize “Cemevi, ibadethane değil” denilerek izin verilmedi. Ardından yapılan görüşmeler sonucu izin çıktı. Aile olarak neler hissettiniz?

Derya Divrikli: Bir savaş anında esir vermişiz ve düşman tarafı bizi esirimizle tehdit ederek, aşağılayıcı, acıtıcı şeyler yaptırıyor gibi bir hise kapıldık. Böylesi bir vicdansızlık, böylesi bir keyfiyet, böylesine bir adaletsizlikti bizim yaşadıklarımız. Babamın ölümünün şiddetli acısını yoğun olarak yaşarken bunun yanında, önce kardeşimin babamı son kez görüp göremeyeceğinin endişesi, ardından cemevinde yapılan zulüm. Bize “Şiddetli ağlamayacaksınız, sarılmaya çalışmayacaksınız” gibi emirler verildi. Ve biz tüm bu aşağılayıcı davranışlara kardeşim babamı son kez görebilsin diye göz yumduk. Bu ilk ayrımcılık değil.

Cemevinin ibadethane olmadığı yönünde bir karar sunulmuş size. İnancınızın bu şekilde sorgulanması ya da neresinin ibadethane olup olmadığına devlet kurumlarının karar vermesini nasıl yorumluyorsunuz?

- Bu karar bir Alevi olarak karşılaştığımız ilk ayrımcılık değil tabii ki... Sadece Aleviler de değil, Kürtler, Ermeniler, eşcinseller, kadınlar, Romanlar. Bu ülkede Sünni erkek değilseniz, yaşamak isterken yüzlerce kez eziliyorsunuz, yok sayılıyorsunuz, yok ediliyorsunuz. Başka bir dünyada yaşıyor olsaydık, “Devlet cemevlerini ibadethane saysın” değil, “Devlet hiçbir ibadethaneyi saymasın, karışmasın” diyor olurduk.

İmza kampanyanız hangi aşamada?

- Aslında bu kampanyayı bizim de onayımızı alarak dostlarımız başlattılar. Tüm bu ayrımcılık sona ersin diye elimizden gelen her şeyi yapacağız.

Meclis’te CHP ve HDP içinde Alevi inancına sahip çok sayıda milletvekili var. Onlardan beklentiniz nedir?

- CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, aile dostumuzdur. Onun dışında HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu soru önergesi verirken Turgut Öker ve Veli Ağbaba arayarak ne yapabileceklerini sordular. Benim kendilerinden en büyük beklentim, parti ayrımı yapmadan, birlikte hareket etmeleri. Ama ben Alevi milletvekillerinin yanında ayrımcılığa uğrayan bir kişi olarak Sünni vekillerin de sahip çıkmasını ve itiraz etmesini isterdim.

DAVA AÇACAĞIZ

AİHM’nin Alevi inancı ve ibadethane konusunda vermiş olduğu pek çok karar ortada mevcut. Tüm bunlara karşı hukuken ne yapacaksınız?

Derya Divrikli: Bunun hukuken takipçisi olacağız ve çeşitli davalar açacağız.