Kadir Kaçan / Demokrat Haber

Türkiye tarihinde birçok katliam yaşandı. AK Parti iktidara geldiği günden bu güne sürekli “geçmişin hesabını soracağız” söylemiyle kitlelerden oy istedi. Fakat kendi iktidarı döneminde yaşanan Roboski katliamının hukuki sürecinde herhangi bir gelişme yaşanmadı.

Uludere (Qılaban)’nin Ortasu (Roboski) köyünde akrabalarını kaybeden Çukurova Üniversitesi öğrencisi Ferhat Encü ile gelişmeleri konuştuk. O gün kardeşi Serhat Encü'yü de yitiren Ferhat Encü, bir yıl boyunca yürüttükleri adalet mücadelesinde 5 kez gözaltına alındı. Ölenler içerisinde korucu ve korucu çocukları da bulunuyordu. Ancak şimdi katliamı meşrulaştırmak için ölenlerin içinde örgüt üyelerinin de olabileceği söyleniyor.

Ferhat Encü, ”Başbakan sadece oy almak için sembolik özürler diledi. Roboski Katliamı bizzat kendi iktidar olduğu dönemde gerçekleşti. Bu katliamın hesabının sorulacağını hesaba aldıkları için ısrarla Roboski’nin üzeri örtülmeye çalışılıyor. Hükümet sırf kendini kurtarmak için Roboskiyi “terörize” etmeye çalışıyor. Başbakan yargıladığı geçmiş Kemalist zihniyetin aynısını bugün Roboski üzerinde uygulamakta. AKP’nin Roboski’si Kemalistlerin Dersim’ine eşdeğerdir” dedi.

DEDEM BARZANİ HAREKETİNİN İÇİNDE YAŞAMINI YİTİRDİ

Roboski bizlerin gündemine 34 can vererek girdi. Oysa Roboski’nin bir de tarihi var. Bize biraz bu konuda bilgi verir misiniz?

Mustafa Barzani Hareketi ilk ortaya çıktığında Roboski köylüleri politik bir bilince sahipti. Barzani hareketinin silahlı mücadelesine destek vermişlerdi. Silahlı mücadelenin yanı sıra hareketin gıda ve diğer ihtiyaçlarını da karşılamaya yardım etmişlerdi. Barzani Hareketi içinde öz dedem yaşamını yitirdi. Daha sonraları PKK kuruluşundan sonra da politik bilincini korudu. Devlet bunun üzerine Roboskililere sistematik bir politika geliştirdi. Ankara’da Sosyolog İsmail Beşikçi, katıldığı bir konferansta Roboski’nin tarihsel geçmişini ve yapılanın bilinçli bir olay olduğunu vurguluyordu.

Katliam olmadan önce ordunun Roboskililere herhangi bir saldırısı olmuş muydu?

2 yıl kadar önce olmuştu. Kardeşim Serhat Encü’nün de içerisinde bulunduğu köylüler sınırı geçip karşıdan malzeme almışlardı. Bir ara kobra sesleri gelmeye başladı. Daha sonra köylülere ateş açılmıştı. Bizler de silah seslerini duyar duymaz sınıra doğru koşmuştuk. Sabahın beşiydi. Neyse ki  yaralı ya da hayatını kaybeden olmadı. Amaçları bizleri korkutmaktı. Köylüyü sürekli bir korku içerisinde tutmaya çalışıyorlardı. Daha sonra bölgenin Tugay Komutanı olay yerine gelerek köylüleri gözaltına almaya çalıştı. Fakat bizler direnerek gözaltını engelledik. O saldırı da bilinçli yapılmıştı. 90’larda bölgeye mayınlar döşendi. Bu mayınlar beraberinde ölümleri ve sakatlamaları getirdi. Bu da insanlar üzerinde oldukça olumsuz etkiler ve travmalar bıraktı. Ve ara ara sınır kenarında askerlerin köylülere silahlı saldırısı oluyordu.

Peki katliamdan sonra basın üzerine düşeni yaptı mı?

Roboski Katliamında Türkiye ana akım basını genel olarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmedi. İktidara yakın durdu. Başbakan basına, “Taraf olmayan bertaraf olur” demişti. Başbakanın bu sözü iktidarın basın üzerindeki etkisini açıkça gözler önüne seriyor. Basın asıl mazlumdan yana olması gerekirken, muktedirden yana. Roboski Katliamı 12-14 saat sonra basına yansıdı. Gecikmeli olarak verilen haber yetmezmiş gibi bir de Genelkurmayın servis ettiği bilgilerle haber yaptılar. ”Vahim hata”, “terörist mi kaçakçı mı?” başlıklarıyla verdiler. Zaman zaman köşe yazarları vicdani olarak bir şeyler yazmaya çalıştılar hatta sırf Roboski’yi ele aldıkları için gazetesinden kovulan gazeteciler bile oldu. Ali Akel çalıştığı gazeteden Roboski Katliamına ilişkin yazdığı makalesinde ”Özür açıklanmaz dilenir” başlığı yüzünden kovuldu.

AKP’NİN ROBOSKİ’Sİ KEMALİSTLERİN DERSİM’İNE EŞDEĞERDİR

AK Parti “ordunun siyaset üzerindeki vesayeti kaldıracağız” diyordu. Birçok paşa Ergenekon kapsamında halen yargılanmakta. Ordu’daki hukuksuzlukların yargılanmasının önü bu kadar açık iken neden AK Parti Roboski konusunda orduya dokunmadı? AK Parti söz konusu Roboski olunca neden orduyu korumuş olabilir sizce?

Pratikte AKP asla ordunun ve devletin yaptığı hatalarla yüzleşmedi. Yüzleşmediği gibi bu konuların sebepleri üzerine hiç durmadı. Dersim katliamına ilişkin, “Devlet adına özür diliyorum” deyip o katliamla yüzleşmemek özür anlamına gelmez. Özür o hatayı yapanları yargılayarak dilenir. O katliama maruz kalan mağdurların mağduriyeti giderilerek dilenir.

Başbakan seçim mitinglerinde Erdal Eren’den bahsederek onu öldüren zihniyeti yargılayacakları sözü verdi. Ama pratikte ortada bir şey yok.

Başbakan sadece oy almak için sembolik özürler diledi. Roboski Katliamı bizzat kendi iktidar olduğu dönemde gerçekleşti. Bu katliamın hesabının sorulacağını hesaba aldıkları için ısrarla Roboski’nin üzeri örtülmeye çalışılıyor. Hükümet sırf kendini kurtarmak için Roboskiyi “terörize” etmeye çalışıyor. Başbakan yargıladığı geçmiş Kemalist zihniyetin aynısını bugün Roboski üzerinde uygulamakta. AKP’nin Roboski’si Kemalistlerin Dersim’ine eşdeğerdir.

Muhafazakar AK Parti bu konuda dine uygun hareket ediyor mu?

Müslümanın mazlumdan yana olması gerekir. Katliamlara, adaletsizliklere dur demesi gerekirdi.

ULUDERE KOMİSYONUNUN AMACI TEPKİLERİ AZALTMAYA YÖNELİK

Roboski Katliamı’ndan kısa bir süre sonra bir komisyon kuruldu. Bu komisyon Roboski’ye dair neler söyledi? Elle tutulur bir çalışması var mı?

Başbakan Roboski’ye ilişkin düşüncelerini Genelkurmay başkanı ve İçişleri bakanına teşekkür ederek belirtti. Bizler önce umutluyduk belki katiller bulunur diye. Fakat böyle olmadı.

Komisyon köye geldiğinde, “Failleri bulmaya geldik, kim suçlu, kim değil bulmaya geldik” dediler. Yetkililer raporun 15 Mart 2012’de hazırlanacağını söylediler. Fakat rapor 15 Mart’ta hazırlanmadı. Daha sonra yetkililer raporun Nisan’da ve Haziran’da hazırlanacağını söylediler. Halen rapor hazırlanmış değil.

Uludere komisyonu sadece bu katliamın üzerini örtmeye ve bu katliamda parmağı olanları aklamaya çalışıyor. Uludere Komisyonu Roboski’yi zamana yayarak unutturmaya çalışmaktan öte bir şey değil. Ayrıca, Avrupa Birliği ilerleme Raporunda Türkiye eleştirilere maruz kalmıştı, bu eleştirileri bitirmek ve uluslararası prestijini korumak için meclis Uludere komisyonunu kurdular. Sonuç olarak bu komisyon katilleri bulma komisyonu değildi. Sadece içte ve dışta gelebilecek tepkileri azaltmaya yönelikti.

Vur emrinin kim tarafından verildiğini, kimin bu katliamdan sorumlu olduğunu göstermeyen bir raporun ailelerin gözünde anlamı yok. Çünkü faillerin ortaya çıkarılmasını, yargılanmasını istiyoruz.

İHD, Diyarbakır Barosu ve Mazlumder’in ortak bir raporu açıklandı…

Raporda adı geçen kurumların çalışmaları ortada. Katliam olduğu günden bu güne kadar sürekli mücadele etmişlerdir. Mazlumder Ankara’da 90 güne yakın Roboski standı açtı. Raporda adı geçen kurumları samimi görüyorum. Zaman zaman basın açıklamaları ve etkinliklerle Roboski Katliamını gündemde diri tutuyorlar.

Roboski avukatlığını kimler üstleniyor?

Şırnak Barosu ve diğer çevre illerin baroları hukuki mücadelemizi sürdürüyorlar.

DOSYADA GİZLİLİK KARARI VAR

Davanın hukuki sürecinden bahseder misiniz?

Yargı süreci diye bir süreç şu an işlemiyor. Henüz dava açılmış dahi değil. Dosyada gizlilik kararı var. Bu konuda ne bizler ne de avukatlarımız bilgilendirilmiyor. Zaten dava açılacağını dahi düşünmüyorum. Başta da belirttiğim gibi sadece zamana yayarak katilleri aklamak isteyeceklerdir. Keza bir ilerleme olursa dahi katillerin en az suçla kurtulmalarını sağlamaya çalışacaklardır.

Katliamın 5. ayında Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı yardımcısıyla görüştük. Soruşturmanın tamamlanıp davanın açılması talebimiz oldu. Dilekçe de verdik. Gizlilik kararının kaldırılmasını istemiştik. Avukatlarımız aracılığıyla dilekçenin akıbetini sorduğumuzda böyle bir dilekçenin dosyaya konulmadığını, dilekçenin kaybolduğunu belirttiler.

BAŞBAKAN YARGIDAN MALZEME İSTİYOR

Başbakan Erdoğan “O insanların sivil olup olmadığı belli değil” diyor. Heron görüntülerinde ve savcıların dosyalarında her şey ortada. O görüntüler kamuoyuyla paylaşılırsa açık şekilde görülecek. Bu söylemi yargıyı etkilemeye yönelik. Hakimlerin ve savcıların dava açıldığında bu yönde karar vermesini istiyor. Yargı kararını bekleyelim demek, yargı ölenler sivil derse gerekirse özür dilerim diyor. Ölenlerin PKK'liler olduğu söyleniyor. Başbakan şunu ima ediyor yargıya; bu şekilde bana bir malzeme verin ki özür dilemeyeyim. Bunu böyle okumak gerekir.

MARAŞ’IN HESABINI SORMADIĞIMIZ İÇİN ROBOSKİYİ YAŞADIK

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Basının ve kamuoyunun üzerine düşeni yapması gerekir. Basının mazlumun meramını dile getirmesine vesile olması gerekir. Herkesin katliamlara karşı ses çıkarmaları gerekir. Unutmayalım ki bizler Zilan’ın, Maraş’ın, Ağrı’nın ve Dersim’in hesabını sormadığımız için Roboski’yi yaşadık. Roboski’nin hesabını sormasak başka katliamlar yaşarız.