Roboski katliamının 500. günü olan 10 Mayıs'ta aileler ve Roboski'de yaşayan barış aktivistleri Meral Geylani ve İbrahim Yaylalı katliam bölgesine yürümek istemiş fakat Gülyazı alayına bağlı askerler tarafından Şerit yaylasında durdurulmuşlardı.

Asker ile  konuşmalar sonuç vermeyince, Roboskili aileler ve barış aktivisti İbrahim Yaylalı sınırı geçerek katliam bölgesine geçmiş ve Roboskili ailelerinin yakınlarının yaşamlarını yitirdikleri üç bölgeye karanfil bırakıp, basın açıklamasının ardından eylemlerini sonuçlandırarak köylerine geri dönmüşlerdi.

Haziran 2013 yılında Roboskili ailelerin ve barış aktivistlerinin yaptıkları bu eyleme soruşturma başlatılmıştı. Açılan dava Uludere Asliye mahkemesinde görülüyordu. Uludere'de bulunan mahkeme dosyanın Sulh ceza mahkemesinin alanına girdiğini belirtilerek üst sınırdan cezalandırma yapabilmek için görevsizlik kararı verdi ve dava Sulh ceza mahkemesine gönderildi.

Uludere Asliye mahkemesinin tebligat kararını alan barış aktivisti İbrahim Yaylalı konu hakkında bir değerlendirme yaptı.

Mahkemenin ciddiyetsizliğine değinen Yaylalı; 'Biz 10 Mayıs günü Roboskili aileler ile birlikte katliam bölgesine gittik ve karanfillerimizi bıraktık, fakat mahkeme o kadar laçka hareket ediyor ki, sanki bizim 10 mayıs günü eylem yapacağımızı biliyormuş gibi 'suç tarihi 23 nisan 2013' diye başlayan görevsizlik kararını bize gönderebiliyor' dedi.

Yaylalı; 'Roboski katliamı dosyası olduğu gibi durmakta, katliam nasıl yapılmış kimler yapmış hepsi biliniyor, peki bizi bu kadar hızlı ve çarpık yargılayan bu mahkemeler bu durum karşısında neden sus pus bekliyorlar' diye tepki gösterdi.

Yaylalı; ‘Biz bir bucuk senedir buradayız, bir çok aydının burada cezalandırıldığını gördük, bundan sonra da göreceğiz.  Fakat bu bizi asla yıldıramayacak, sonuna kadar Roboski ailelerinin ve halkının yanında olacağız' diye konuştu.

(Demokrat Haber)