Türkiye’de seçim tartışmaları gündeme gelmeye başlarken İngiliz haber ajansı Reuters kapsamlı bir analiz yazarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü 10 yılında da görevini koruma ihtimali üzerine detaylı yorumlar yaptı.

“Erdoğan’ın Türkiye’sinin Ekonomik Mucizesi Düşmeye Başladığında” başlığıyla hazırlanan makalede, “Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılında yani 2023’te seçimlere gidecek. Anketler, TL’nin değer kaybetmesi, sert gerileme ve Coronavirus sebebiyle son üç yılda geriledi. Bazı anketler Erdoğan’ın AKP’sinin kırsalda ve çalışan muhafazakarların oluşturduğu sağlam bir tabanı olmasına rağmen AKP-MHP koalisyonunun muhalefetin oluşturduğu gayriresmi ittifakın gerisinde kaldığını gösteriyor. Bu yıl Türkiye ekonomisi geri dönüş yaptı fakat son yıllardaki hasar, gıda ve temel ihtiyaçların yüzde 20’lere varan zamlanmasına sebep oldu” ifadesi kullanıldı.

Reuters, konuyla ilgili olarak kapsamlı bir analiz hazırladı.

SEÇİM İÇİN UYGUN ZAMAN DEĞİL

Reuters’a konuşan derecelendirme kuruluşu Fitch Rating’in Direktörü Douglas Winslow, “Kötü bir ekonomik durum ile birlikte Erdoğan’ın anketlerine bakarsanız gelecek 12 ayın onun için seçime uygun bir zaman olmadığını görürsünüz” dedi.

Ajans, Gini İndeksi'ne de vurgu yaparak, gelir ve varlık dağılımı eşitsizliğinin ülkede hızla arttığına dikkat çekti. Bu endekste zengin ve fakir ayrımının 2011’den beri artış yaşandığı kaydedilirken, 2013’ten beri de 2006-2010 yılları arasında elde edilen kazanımları da yok ettiği belirtildi.

Reuters, “Modern Türkiye’nin en uzun süre lideri olan Erdoğan, ekonomik krizlerin ardından yönetimi düzeltme ve ekonomiyi rahatlatma vaadiyle 2002’de göreve geldi. Ekonomiyi düzeltti ve o dönemde diplomatik hamlelerle dikakt çekti. Yoksulluk ve işsizlik düştü. Üç haneli rakamlarda olan enflasyon yüzde 5’lere düştü” yorumunu yaptı.

TÜRKLER DÖVİZİ ELLERİNDE TUTUYOR

2013’te Türkiye’de yaşanan Gezi Parkı olaylarının kritik bir eşik olduğunu yazan Reuters, “Erdoğan, hükümetinin Gezi Parkı’ndaki protestoları bastırması birçoklarını şoke etti. Analistlere göre 15 Temmuz’daki darbe girişimi ile birlikte alınan kararlar Türkiye’nin ekonomik refahını daha da kötü hale getirdi” ifadesine yer verdi.

Makalede, sağlık sisteminin Erdoğan’ın göreve geldiği 2003’ten beri yükseldiği belirtilirken, inşaat sektörünün ekonomiye güç verdiğini ve AKP’nin arka arkaya sekiz seçimi bu sayede kazandığına dikkat çekildi.

Ekonomi ile ilgili bazı kritik yetkililerin AKP’den ayrılması ile birlikte analistler parti içerisinde çatlaklar oluştuğunu söylerken, “2013’ten beri TL, dolar karşısında değerini yüzde 75 kaybetti. Bunun yarısından çoğu son üç yılda oldu. Şimdi birçok Türk dövizini elinde tutmayı tercih ediyor” yorumunu yaptı.

Reuters'a konuşan Sabancı Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden Yard. Doç. Ateş Altınordu, baskıların "AKP'yi yeni bir kuruluş olarak kristalleştirdiğini ve popüler akımın onlara karşı döndüğünü gösterdiğini" söyledi.

Altınordu, "2013'ten bu yana AKP ve Erdoğan, ekonomiye muhtemelen çeşitli şekillerde zarar veren otoriterliği daha da artırmak için harekete geçti. "Daha az medya özgürlüğü ile daha izole ve merkezi bir karar alma moduna girdiler. Dolayısıyla muhtemelen daha fazla politika hatası yapıyorsunuz, tepkinizi kaybediyorsunuz ve yolsuzluğa çok daha fazla yer açılıyor" dedi.