Kongra-Gel Eş Başkanı Remzi Kartal, “Türkiye'nin bütünlüğü içerisinde özgürlük ve demokrasi çerçevesinde halkların birlikte mücadelesiyle sağlanacağına inanıyoruz. Kürdistan halkı bunun yanıtı halkı Türkiye halkından görmez bu konuda yalnız demokrasi mücadelesini verme tablosuyla karşı karşıya kalırsa şüphesiz Kürdistan halkı, Diyarbakır’da kendi alternatifini yaratma durumundadır” ifadelerini kullandı.

Kapatılan eski DEP  milletvekili Kongra-Gel Eş Başkanı Remzi Kartal, dokunulmazlık sürecini ANF’ye değerlendirdi.

 Kartal, 2 Mart 1994 yılında DEP milletvekillerine yönelik yapılanlardan çok çok fazla olduğunu ifade eden, “Türkiye Cumhuriyeti devleti topyekun bir savaş ile gelişen Kürdistan Özgürlük Mücadelesini önünü kesmek ve bu temel de uluslararası camiadan aldığı destekle Kürt halkına, gerillaya karşı kanunsuzluk yaptı.

“Parlamentoda da Kürt milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırarak, muhalefetin önünü kesmek istedi. Onları parlamentoda atma temelinde bir politika yürüttü. Bugün yaşanan tablo, 22 yıl sonra devletin zihniyeti aynı olduğunu gösteriyor. Bugün yaşananlar 1990 yılları çok çok aşan bir savaş. Gazze’de olanlara itiraz eden Erdoğan'ın temsil ettiği AKP şehirleri yıkıyor, halkı katledip göçe zorluyor” dedi.

Kürtlere karşı AKP ve devletin bütün mekanizmaları saldırıya geçtiğinin savunan Kartal şöyle konuştu: “1994 yılında partimiz ve milletvekillerimiz hedef halene geldi. Dokunulmazlıklarımız kaldırıldı. Bugün ise anayasaya aykırı bir konsept ile geliyorlar. Çetelerin Cizre, Gever, Sur ve Nusaybin’de Kürt halkına saldırısı gibi AKP’liler de mecliste HDP’lilere saldırıyorlar.”

AMED’DE PARLAMENTO KURULMASI GÜNDEMDE’

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Bu halk isterse birçok parlamento kurar” konuşmasını da değerlendiren Kartal, “Demirtaş’ın konuşması bu halkın çaresiz olmadığını gösteriyor. Hatip Dicle de bu yönlü konuşmuştu. Kuşkusuz benin burada bir şey söylemem isabetli olmaz… Ama gerek Demirtaş ve gerek ise Dicle’nin söylediklerinden bu güçlü alternatif olarak ortaya çıkıyor.

Şüphesiz biz Kürt Özgürlük Mücadelesi olarak açıkça şunu ifade ediyoruz: Çözümün Türkiye'nin bütünlüğü içerisinde özgürlük ve demokrasi çerçevesinde halkların birlikte mücadelesiyle sağlanacağına inanıyoruz. Bunun koşullarının olduğuna da inanıyoruz. Bölgesel ve ülke koşullarının buna el verdiğine de inanıyoruz. Ama Kürdistan halkı bunun yanıtı halkı Türkiye halkından görmez bu konuda yalnız demokrasi mücadelesini verme tablosuyla karşı karşıya kalırsa şüphesiz Kürdistan halkı, Diyarbakır’da kendi alternatifini yaratma durumundadır. Bütün bunlar olasılık olarak gündemde yer alıyor” diye konuştu.