Sendika özgürlüğü ve örgütlenme hakkına ilişkin 87 sayılı İLO Sözleşmesi’ni kabul etmesine karşın, Avrupa Sosyal Şartı’nın “örgütlenme hakkına” ilişkin 5. maddesine yönelik çekincesini koruyan Türkiye, hükümet tarafından TBMM’ye sunulan tasarıyla bu çekincesinden “Silahlı kuvvetler mensupları, emniyet hizmetleri sınıfı, jandarma hizmetleri sınıfı ve sahil güvenlik hizmetleri sınıfının kapsam dışı” olması şartıyla vazgeçiyor. 

Tasarının yasalaşmasıyla “Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu” uyarınca sendika üyeliği yasak olan yüksek yargı organları başkan ve üyelerine, hakim ve savcılar ile bu meslekten sayılanlara, YÖK üyeleri, rektörler, dekanlar, mülki idare amirleri, MİT mensupları, ceza infaz kurumları üyeleri, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ve MGK Genel Sekreterliği’nde çalışan kamu personeline sendikalı olma yolu açılmış olacak.

Türkiye, çalışma hayatına ilişkin temel düzenlemeler içeren en önemli uluslararası belgeler arasında yer alan Avrupa Sosyal Şartı’na ilişkin bazı çekincelerinden vazgeçme kararı aldı. Türkiye’nin 2004’te imzaladığı şart, Eylül 2006’da kabul edilen kanun ile bazı çekincelerle birlikte onaylanmıştı. Zaman içinde belli çekincelerinden vazgeçen Türkiye, bugün itibarıyla şartın, “çalışanlara yılda en az 4 hafta yıllık ücretli izin verilmesini” öngören 2. maddesinin 3. fıkrası, “yeterli ücret hakkını” öngören 4. maddesinin 1. fıkrası, “örgütlenme hakkına” ilişkin 5. maddesi ve “toplu pazarlık ve grev hakkına” ilişkin 6. maddesi dışındaki hükümlerini kabul etmiş durumdaydı.

Milliyet gazetesinden Şebnem Hoşgör’ün haberine göre, hükümet, geçen süre zarfında Türkiye’nin sosyal ve ekonomik açıdan yaşadığı gelişmeyi, ulusal mevzuatta yapılan değişiklikleri göz önünde bulundurarak, şarta ilişkin mevcut çekincelerinin bir kısmından daha vazgeçme kararı aldı. Türkiye’nin beyan değişikliğini içeren “Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartının Uygun Bulunduğuna Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı” Meclis’e sunuldu.

Tasarıdaki beyan değişikliğine göre Türkiye, yeterli ücret hakkına ilişkin 4. maddesini çekincesiz biçimde, örgütlenme hakkına ilişkin 5. maddeyi, “Silahlı kuvvetler mensupları, emniyet hizmetleri sınıfı, jandarma hizmetleri sınıfı ve sahil güvenlik hizmetleri sınıfı” kapsam dışı olmak üzere, toplu pazarlık ve grev hakkına ilişkin 6. maddeyi ise, “menfaat uyuşmazlığı durumunda çalışanların ve işverenlerin, daha önce yapılan toplu sözleşmelerden doğabilecek yükümlülüklere bağlı olmak koşuluyla grev hakkı dahil, toplu eylem hakkı tanır” hükmünü içeren 4. fıkrası hariç kabul edecek.  

Tasarı uyarınca Türkiye çalışanlara yılda en az 4 hafta yıllık ücretli izin verilmesini öngören 2. maddenin 3. fıkrasına ilişkin çekincesini ise aynen devam ettirecek.

Tasarının gerekçesinde, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, sosyal taraflar ve Avrupa Konseyi’nin ilgili birimleri ile yapılan müzakereler neticesinde şartın 4. maddesinin 1. fıkrası, 5. maddesi ile 6. maddesinin ilk üç fıkrasının kabul edilmesinin uygun olacağının değerlendirildiği belirtilerek, “Söz konusu hükümlerin kabul edilmesi ile ülkemizin vatandaşlarının sosyal ve ekonomik hakları uluslararası standartlarla desteklenmiş olacaktır” denildi.

GÜVENLİK SINIFLARINDA ÇALIŞANLAR HARİÇ

Özellikle kamu görevlileri açısından önem taşıyan örgütlenme hakkını düzenleyen 5. maddeye yönelik beyan değişikliğine ilişkin de gerekçede şu görüşlere yer verildi, “Şartın temel maddeleri arasında yer alan örgütlenme hakkı başlıklı 5. madde, çalışanların ve işverenlerin ekonomik ve sosyal çıkarlarını korumak maksadıyla örgütlenme hakkının sağlanmasını ve desteklenmesini amaçlamaktadır. Gerek 2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile örgütlenme hakkı alanında yapılan düzenlemeler, gerekse Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararların gerektirdiği değişiklikler ile şartın 5. maddesinde yer alan hususların karşılandığı değerlendirilmektedir.

Diğer taraftan ülkemiz, Uluslararası Çalışma Teşkilatı’nın 87 sayılı sözleşmesine taraf olması münasebetiyle şartın 5. maddesinde yer alan hükümler bakımından uluslararası yükümlülük altında bulunmaktadır. Dolayısıyla silahlı kuvvetler mensupları ile emniyet hizmetleri sınıfı, jandarma hizmetleri sınıfı ve sahil güvenlik hizmetleri sınıfında bulunan personelin kapsam dışı bırakılması suretiyle 5. maddenin kabul edilmesi şart hükümlerine aykırılık oluşturmayacaktır.”