Doğu ve güneydoğuda siyasi araştırmalar yürüten Rawest Araştırma Şirketi Genel Müdürü Roj Girasun, “Kemal Kılıçdaroğlu Kürt seçmenden ciddi bir destek alabilir” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday gösteren millet ittifakının mutabakat metnine göre Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanacak.

ORC Araştırma’nın 7 Ocak’taki anketine göre Kılıçdaroğlu, cumhur ittifakının adayı Tayyip Erdoğan’ı 13 puan farkla geçiyor.

DW Türkçe’den Felat Bozarslan’ın aktardığına göre millet ittifakının Kılıçdaroğlu’nu aday olarak açıklaması Kürt seçmenin yoğun yaşadığı doğu ve güneydoğuda ‘heyecan yarattı.’

Rawest Araştırma Şirketi Genel Müdürü Roj Girasun da bu durumu Kılıçdaroğlu’nun ‘2010’dan beri CHP’de yarattığı değişim ve dönüşüm’e bağlıyor.

Kürt seçmenlerin bu durumu yakından takip ettiğine dikkat çeken Girasun’a göre önceleri ilgiyle takip edilen ‘dönüşüm’ daha sonra bir ‘beğeni’ oluşturdu.

‘KOLAYLIKLA OY VEREBİLECEKLERİ BİR İSİM’

Girasun bugün itibariyle bu ‘ilgi ve beğeninin desteğe dönüştüğü’ görüşünde:

*Kürt seçmenler nezdinde Kılıçdaroğlu ismi, artık adaylar içerisinde en çok karşılık bulmaya başlayan aday olarak öne çıkıyor. Kılıçdaroğlu’nun Kürt seçmenler tarafından kolaylıkla oy verebilecekleri bir isim olduğundan bahsedebiliriz.

*Kılıçdaroğlu’na Kürt seçmen tarafından duyulan güven, CHP’nin kurumsal kimliğine duyulan güvenin çok fazlasıyla önünde seyrediyordu.

*Bu güveni altılı masanın diğer birleşenleri ve HDP’nin desteğiyle biraraya getirdiğimizde kılçdaroğlu’nun kürt seçmenden ciddi bir destek alabileceğini söylemek zor değil.

BEKLENTİ YÜKSEK DEĞİL

Peki, HDP’ye mesafeli duran İYİ Parti’nin olduğu millet ittifakı Kürt seçmenden destek görür mü?
Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Girasun’a göre Kürtler İYİ Parti’den çekinceleri olsa da masanın ‘asıl sahibi’nin Kılıçdaroğlu olduğunun ‘bilincinde’:

*Masada başka denge unsurları da var. DEVA, Gelecek ve Saadet partileri gibi Kürt meselesiyle alakalı kismi taleplere olumlu yaklaşan, Kürt meselesiyle alakalı açılımlarıyla da hatırlanan isimler var. Bunlar da orada bir denge oluyor. Sadece CHP ve İYİ parti ortaklığı olsaydı Kürt seçmendeki endişe duygusu daha yüksek olabilirdi.

*Kürt seçmenler Kılıçdaroğlu’na verdikleri destekte majör taleplerinin hemen karşılanacağı beklentisinde değiller. Kürt meselesinde nefes alacak bir alan beklentisindeler.

*Kayyum atamaları, Kürtçeyle alakalı bazı adımlar atılması, OHAL kalkmış olsa bile uygulamalarının ve milliyetçi dilin esnetilmesine dönük talepleri var. Cezaevlerinde önemli oranda Kürt siyasetçi var. Bu siyasetcilerin de değişen iktidarla beraber serbest bırakılacağına dair umut yaratan bir hava olduğunu biliyoruz. Bunların hepsi Kürt seçmenlerin oy verme davranışını yönlendirecek bir etkiye sahip.

NE OLMUŞTU?

Kılıçdaroğlu’nun ortak aday olarak ilan edilmesinin hemen ardından HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’dan bu yönde umut veren bir açıklama gelmişti.

Kılıçdaroğlu’na, “Hayırlı olsun. Görüşmeye bekliyoruz” diyen Sancar ‘demokrasi’ gündeminde mutabık kalınırsa Kılıçdaroğlu’na destek verebileceklerini, böylelikle cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turdan bitirilebileceğini söylemişti.

Millet ittifakında yer alan dört partinin sözcülerinde de bu bağlamda Kılıçdaroğlu’na yeşil ışık yakılan demeçler verilmişti.

Habertürk’te Fatih Altaylı’nın programına katılan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise olası CHP-HDP görüşmesi için şunları söylemişti: “Siyasi partilerin birbirleriyle ilişkilerine her bir siyasi parti saygı duymak zorundadır. Bakanlık gibi alışveriş mümkün değil. Diyalog başka bir şeydir. Alengirli işe karşıyım, dürüstlük ve açıklıktan yanayım. CHP, HDP ile görüşebilir bu net. Ama bizim bulunduğumuz masaya asla getiremez.“

Foto: AFP