Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) hazırladığı ‘Petrol Bağımlılığını Azaltmak İçin 10 Maddelik Plan’a göre küresel petrol talebinin, alınacak acil ve basit önlemlerle dört ay içinde günlük 2,7 milyon varil azaltılabilir.
Bu rakam, Çin’deki tüm araçların petrol talebine eşit. Gelişmiş ekonomiler günlük küresel petrol talebinin yaklaşık yarısını oluşturuyor.
Yüksek talebe rağmen Rusya-Ukrayna Savaşı’nın petrol tedarikinde düşüşe yol açması küresel enerji krizine neden olurken, IEA, hükümetler ve bireysel düzeyde alınacak pratik önlemlerle gelecek aylarda petrol talebinde önemli düşüş sağlanabileceğini öngörüyor.
Hız limitinin düşürülmesi, evden çalışma
Planda, otoyollardaki hız limitlerinin saatte en az 10 kilometre düşürülmesiyle araçların petrol talebinin günlük 290 bin varil, kamyonların talebininse 140 bin varil azaltılabileceği hesaplanıyor.
Mümkün olan sektörlerde haftada üç gün evden çalışılarak petrol talebinin günlük 170 bin, evde çalışılan üç gündeyse yaklaşık 500 bin varil düşürülebileceği tahmin ediliyor.
Plana göre elektrikli araç türlerinin yaygınlaştırılması petrol talebinin azaltılmasına günlük 100 bin varil katkı yapar.
Araçsız gün, bisiklet, toplu taşıma…
Pazar günlerinin her ay büyük şehirlerde ‘araçsız’ gün olarak geçirilmesiyle 380 bin, toplu taşıma veya bisiklet kullanımıyla 330 bin, özel araç kullanımının azaltılmasıyla 210 bin, araç paylaşımının yaygınlaştırılmasıyla 470 bin, nakliye sektöründe kamyonlarda verimliliğin artırılmasıyla 320 bin yüksek hızlı trenlerin kullanılmasıyla 40 bin ve hava yoluyla iş seyahatlerinden kaçınılmasıyla 260 bin varillik talep düşebilir.
Talebin azaltılması, özellikle Rusya’dan petrol tedarikinin piyasaya ulaşamayacağı ve yaz aylarında talebin pik yapacağı dönem öncesinde potansiyel riskleri azaltacak bir adım olarak öne çıkıyor.
Petrol talebinin büyük bir kısmının ulaştırma sektöründen kaynaklanması nedeniyle bu sektörde atılacak adımların etkisi kritik önem taşıyor.
Ayrıca, petrol talebinin kısılmasının hane halkı giderlerini azaltacağı ve Rusya’nın hidrokarbon sektöründen elde ettiği gelirleri de olumsuz etkileyeceği öngörülüyor.
Dünyanın en büyük üçüncü petrol üreticisi ve en büyük petrol ihracatçısı konumunda bulunan Rusya’nın petrol ihracatının yarısından fazlası Avrupa’ya, yüzde 20’si Çin’e yapılıyor.
IEA Başkanı Fatih Birol, plana ilişkin değerlendirmesinde, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın petrol piyasasındaki etkilerine işaret ederek şu ifadeleri kullandı: “Dünya son 10 yıllardaki en büyük petrol şokunu yaşayabilir ve bunun ekonomiler ve toplumlar üzerindeki etkisi çok büyük olacaktır. IEA ülkeleri acil durum rezervlerinin bir kısmının kullanıma açılmasında anlaşarak küresel ekonomiyi destekleyecek bir adım attı. Petrol krizi riskini önlemek için talebi düşürmek üzere harekete geçebiliriz. Bu 10 maddelik plan, bunun birçok ülkede zaten test edilmiş ve kanıtlanmış önlemlerle yapılabileceğini gösteriyor.”
Kaynak: Diken