Türkiye İstatistik Kurumu'nun resmi verilerine göre mart ayında tüketici enflasyonu yüzde 61'e yükselirken, üç haneli rakamlara demir atan üretici enflasyonu ise yüzde 114 oldu. Mart ayı enflasyonunu yüzde 142 olarak hesaplayan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) kurucusu Ekonomist Prof. Dr. Veysel Ulusoy'a göreyse Türkiye hiperenflasyon sürecine girmiş durumda.

Hiperenflasyon tanımının yıllık yüzde 200'ün üzerine çıkan enflasyonda kullanıldığını hatırlatan Ulusoy, ancak yeni jenerasyon hiperenflasyon tanımında farklı unsurların yer aldığını anlattı. Çift haneli işsizlik, gelirsizlik ve yıllık enflasyonun OECD ortalamasının 10 katı olmasının hiperenflasyon olarak tanımlanabileceğini aktaran Ulusoy, Sözcü'den Taylan Büyükşahin'e yaptığı açıklamada, bu şartlar altında Türkiye'nin hiperenflasyon sürecine girdiğini ifade etti.

PAHALILIK DAHA DA ARTACAK

Hükümetin aralık ayından itibaren baz etkisiyle enflasyonun düşmesine bel bağladığını söyleyen Prof. Dr. Veysel Ulusoy, bir program ve yapısal reform olmadan enflasyonun sadece baz etkisiyle düşürülmesinin acizlik olduğunu vurguladı. Hükümetin baz etkisiyle seçime gitmek istediğini anlatan Ulusoy, “Hayat pahalılığı inanılmaz derecede artacak. Ortada bir ekonomik başarı yok. KKM gibi ek faiz uygulamaları ile dahi dövizi düşüremiyorsunuz. Reformlara şu an başlasak bile 3-4 yıl restorasyon sürer” dedi.

OECD ORTALAMASI KAÇ?

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) bölgesinde enflasyon, Türkiye'nin etkisiyle son 32 yılın en yüksek seviyesine çıkmıştı. OECD bölgesinde ocakta yüzde 7,2 olan yıllık enflasyon, şubat ayında yüzde 7,7'ye yükseldi. 

Öte yandan söz konusu orandan Türkiye dışarıda tutulduğunda OECD enflasyonunun yüzde yüzde 6,3 seviyesinde olduğu açıklanmıştı.