Koronavirüs’ü atlatan hastaların bazen doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı kullanmaya devam ettiklerini belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Selen Yurdakul, “Ancak bu ilaçları kimlerin, hangi dozda ve ne kadar süreyle alması gerektiği çok önemli” dedi.

Koronavirüs tedavisi sırasında kullanılan kan sulandırıcılara bazı hastaların iyileştikten sonra da devam etmesi gerekebiliyor. Ancak dozları ve kullanım süreleri çok önemli. Uzmanlar, aşırı dozda kullanıldıklarında altta yatan bir hastalık varsa bu durum beyin kanaması, mide kanaması gibi ciddi sonuçlara yol açabileceğine karşı uyarıyor. Sözcü'nün haberine göre, Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Selen Yurdakul, Koronavirüs’ü atlatan hastaların bu konuda bilmeleri gerekenleri şöyle açıkladı:

“Covid-19 tedavisi ve sonrasında kan sulandırıcı kullanımında hekimlerin kişisel tecrübe ve görüşleri önemliyken; bazı hastalar bu ilaçları gelişigüzel kullanmaktadır. Ancak yeni yapılan önemli bir çalışmaya (MICHELLE çalışması) göre daha net sonuçlar elde edilmiştir.

En yeni bilgilere göre, Covid-19 enfeksiyonu sırasında, evde veya hastanede fark etmeksizin, tüm hastaların yaygın pıhtı oluşumunu önlemek amacıyla, iğne şeklinde (cilt altı enjeksiyon) kan sulandırıcı ilaç almaları, iyileşme sonrasında da özellikle pıhtı oluşumuna yatkınlığı olan hastaların kan sulandırıcı ilaç (tablet şeklinde) almaları gerekmektedir. Kan sulandırıcı kullanmaları gereken hastalar şöyle sıralanabilir…

– Taburculuk veya iyileşme anındaki D-dimer değeri (damar içi pıhtılaşmayı gösteren ve coronavirüs hastalarının takibinde büyük önem taşıyan bir gösterge) yüksek olanlar,

– Daha önce herhangi bir nedenle pıhtı oluşmuş hastalar,

– Pıhtı oluşumunu kolaylaştıran genetik bir bozukluğu olanlar,

– Son 5 yılda kanser geçirenler,

– Yoğun bakım ünitesinde yatarak tedavi görenler,

– Yatağa bağımlı yaşayan ve hiç hareket edemeyen hastalar,

– 60 yaşından büyük hastalar.

Bu hastaların iyileştikten sonra en az 35 gün kan sulandırıcı tablet almaları önerilmektedir. Ancak bu ilaçların gelişigüzel kullanılması da sakıncalıdır. Kullanım süresi ve dozu her hasta için aynı değildir, dolayısıyla buna her hastanın kendi hekimi karar vermelidir.”