Hürriyet yazarı Sedat Ergin bugünkü köeşsinde, Prof. Dr. Naci Görür'ün Marmara Denizi'ndeki deniz salyası istilasına ilişkin olarak değerlendirmelerine yer verdi. Bütün Orta Avrupa'nın atıklarının nehirler üzerinden Karadeniz'e geldiğini, bu atıkların da bir bölümünün boğazdan geçerek Marmara'ya ulaştığını belirten Prof. Görür, Kanal İstanbul projesi için uyarıda bulundu. Söz konusu projenin gerekleşmesinin Marmara’da yaşanan sorunların büyümesine yol açacaktğını söyleyen Görür, “Bu, Marmara’nın ölümünü daha da hızlandıracaktır” dedi.

Sorunun ilk bakışta doğrudan bu denizin çevresindeki yerleşimlerden bırakılan atıkların canlılar için besin kaynağı olmasından ve bunun da plankton patlamalarına yol açmasından kaynaklandığını belirten Prof. Görür, atık sorununa ilişkin olarak da İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi bazı yerel yönetimlerin bu konudaki çabalarının tek başına yetmediğini vurguladı.

“Türkiye’de hep atıkları denize bıraktığımız takdirde nasıl olsa deniz temizler diye bir zihniyet var. Öyle olmuyor. Bu bakışın da değişmesi gerekiyor. Çünkü yaşadığımız sorun öyle olmadığını hepimize gösteriyor. Kirli bir denizin etrafında sağlıklı hayat olmaz” diyen Prof. Görür, “Aslında bütün Orta Avrupa’nın atıkları nehirler üzerinden Karadeniz’e geliyor. Karadeniz dünyanın en kirli denizidir. 200 metre altında hayat yoktur. Ve Karadeniz’deki atıkların bir bölümü de Boğaz’dan geçerek Marmara’ya geliyor. Dolayısıyla ortaya çıkan hadisede Karadeniz’den kaynaklanan kirlenme boyutunu da muhakkak dikkate almalıyız" diye konuştu.

Yaşanan sorunun çok ciddi bir uyarı içerdiğini ve bundan gerekli sonuçların çıkartılmasının şart olduğunu söyleyen Prof. Görür, bu çerçevede “Kanal İstanbul” projesinin de gözden geçirilmesinin zorunlu olduğunu vurguladı. Prof. Görür, bunun nedeni de proje gerçekleştiği takdirde Karadeniz’deki atıkların daha yüksek miktarda Marmara’ya ulaşacak olması olarak açıkladı. Bu durumun Marmara’da yaşanan sorunların büyümesine yol açacağını söyleyen Görür, “Bu, Marmara’nın ölümünü daha da hızlandıracaktır” dedi.